Klasik müziğin gençlere ulaşamıyor olması yıllardır konuşulan ve üstünde düşünülen bir konu. Fakat son dönemde TikTok ve Instagram'da dikkat çekici bir trend oluştu. Mozart, Beethoven ve Vivaldi sosyal medya aracılığıyla gençlerle buluştu.

Dünyanın en prestijli konser salonlarını gözünüzün önüne getirin. Paris’teki Opera Garnier, Milano’daki La Scala, Viyana Musikverein veya Londra’daki Royal Albert Hall. Hepsinde dikkatinizi en çok çekecek unsurlardan biri yaş skalasıdır. Eser ister Bach’a ait olsun isterse de çağdaş bestecilerden Reich’a, salonun kaderi değişmez. Klasik müzik dünyasından kiminle röportaj yapsak en çok yakınılan konulardan birinin gençlere erişememek olduğunu da biliyoruz. Klasik müzik dünyası için bu karamsar tablonun değişebileceğine dair emareler belirdi. Bu değişimin adresiyse sosyal medya. Z kuşağı Mozart’ı tanımaya hiç olmadığı kadar yakın.

Yapay zeka klasik müziğin elektronik müzikle buluşması fikrine çabuk ısınmışa benziyor.

Mozart elektronik müzikle buluşuyor

Bir süredir Fransız Dj Leblanc’ın Instagram ve Tiktok videoları sosyal medyanın en çok paylaşılan görüntüleri arasında. Leblanc Fransa ya da İtalya’daki mazisi yüzlerce yıl öncesine dayanan bir meydanda binlerce kişi karşısında Mozart, Beethoven ve Vivaldi gibi isimlerin bestelerine elektronik müzik öğeleri ekliyor. Aslında biraz Dj Tiesto’dan alışkın olduğumuz bu müzikal yapı hem konserlerde hem de sosyal medyada büyük ilgi görüyor. Üstelik ilgi gösteren kitle tam da klasik müziğin geleceği için endişe duyanları mutlu edecek türden. Böyle olunca da “klasik müziği genç kuşaklara elektronik müzikle  sunabilir miyiz” sorusu akıllara geliyor.

Klasik müzik dünyası da bu soruyu kendi kendisine sormaya başladı. Kimilerine göre Dj Tiesto veya Armin van Buuren’in yaptıklarına burun kıvırmanın bedeli 2000’li yılların gençliğini yakalayamamak olmuştu. Sébastien Chariot ya da yukarıda bahsettiğimiz sahne adıyla Leblanc yüzbinlere ulaşan Instagram, YouTbe ve TikTok takipçi sayısıyla bir klasik müzik tutkunu olarak ait olduğu genç kuşağa bu müziği ulaştırıyor. Mozart’ı çok seven LeBlanc bestecinin başyapıtlarından ‘Requiem’in ‘Lacrimosa’ bölümünü de tekno altyapılarla yeniden düzenledi. Kâh kent meydanında. kâh bir festivalde ya da bir evin balkonunda Dj setiyle binlerce müziksevere klasik müzik dinleten Leblanc’ın repertuvarında Ludovico Einaudi gibi daha çağdaş besteciler de var.

‘Klasik müziğin yeniden doğmasını istedim’

Leblan The Independent’e kendisinden emin şekilde bu işin geleceğine dair açıklamalar yapmış: “Elektronik ve klasik müziği harmanlayarak yeni şeyler üretmeye başladım çünkü bazıları klasik müziğin sıkıcı olduğunu düşünüyor. Ama hiç de öyle değil! Klasik müziğe yeni bir soluk getirmek, yeniden doğmasını sağlamak istedim.”

Çok küçük yaşlarından itibaren piyano eğitimi almaya başlayan Leblanc 16 yaşına geldiğinde belki de ergenlik yıllarının en kabına sığmaz havasının da etkisiyle ilgi alanlarına elektronik müziği de eklemiş. 1998 Paris doğumlu müzisyen bu konuda tek değil. Ondan daha önce de bu alanda bir şeyler üretmeye yönelen isimler var. Dj Tiesto ve Armin van Buuren’in yanı sıra Monolink, Christian Löffler gibi isimler klasik müzik ve elektronik altyapıları bir araya getirmeyi sürdürüyor.

Yapay zekaya göre Mozart günümüzde Djlik yapsa ortaya böyle bir şey çıkardı.

Bu üretim geçen yıl bir albüme de dönüştü. Klasik müzik dünyasının en önemli müzik şirketlerinden Berlin merkezli Deutsche Grammophon şu sıralar büyük orkestra ve yıldız şeflerin kayıtlarını yayınlamakla kalmayıp geçen yıl aralarında Monolink ve Christian Löffler’in de olduğu bir grup müzisyenle dikkat çekici bir projeye imza attı. 20. yüzyılın en önemli bestecilerinden kabul edilen Fransız sanatçı Erik Satie’nin eserlerinden oluşan bir seçki ‘Essentials’ adıyla plak formatında basıldı.

Klasik müziğin o muhafazakar yapısı içinde bu albüme karşı çıkanlar oldu. Ancak ortaya çıkan işler albüm satışları ve dinlenme sayılarına bakacak olursak hedefine ulaşmış gibi. Bunda kuşkusuz albümde yer alan bazı düzenlemelerin Instagram ve TikTok videolarında popüler hale gelmesinin etkisi büyük.

Son dönemde tıpkı Leblanc gibi klasik müziğin genç dinleyicilere ulaşmasında büyük katkıya sahip bir diğer isim Reductio. Cambridge mezunu müzisyen okulunun yüklediği ağırlığı müzik üreterek aşmaya çalışmış biri. O da Mozart bestesi ’40. Senfoni’yi elektronik müziğe uygun hale getirmiş. Klasik müziğin gençlere yayılması gerekliliği konusunda hemfikir olan camia sosyal medyanın gücüyle yakalanan bu ivmeyi lehine devam ettirmeyi başarabilecek mi? Bunu zaman gösterecek.

https://youtu.be/vbkrJJQt5M8?si=48d8Q8idA6JtplJ0

Şimdi akıllardaki bir diğer soru; Bu akımın yaz aylarda düzenlenecek elektronik müzik festivallerinde ne denli yer bulabileceği. Sosyal medyadaki ilgi bu konuda Djlerin yolunu bir hayli açacak türden. Hatta kim bilir belki uzak olmayan bir gelecekte yukarıda adını saydığımız yeni kuşağın DJlerinden biri belki de kalabalık bir senfoni orkestrasıyla unutulmaz bir performansa imza atar. Klasik müzik esintilerine sık sık kullanan Hollandalı Dj Armin van Buuren bunu birkaç yıl önce yeni kralın taç giyme etkinlikleri esnasında yapmıştı. Her ne kadar doğrudan klasik müzik eserleri kullanmasa da o esintileri kullanmaktan hiç geri durmadı. Yazının kapanışını onun Amsterdam’da Concertegeuw Orchestra ile sahneyi paylaştığı konserle yapılım.

Biletlerin dakikalar içinde tükenmesinin nedeni ortaya çıktı: Genç nesil büyük konserlere aç