İlk yerleşim izlerinin Taş Devri’ne kadar uzandığı Metropolis Antik Kenti’nde arkeolojik kazılar devam ediyor. Geç Antik Çağ’da piskoposluk merkezi haline gelen kentte farklı dönemlere ait buluntular ortaya çıkarıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ve Metropolis Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek antik kentte gün yüzüne çıkarılan tarihi eserlerle ilgili tanıtım toplantısı yaptı.
Kazı çalışmalarının DEÜ Arkeoloji Bölümü kurucusu Prof. Dr. Recep Meriç tarafından 1990’lı yıllarda başlatıldığını anımsatan Nükhet Hotar kazı yapma yetkisinin temmuz ayında yeniden üniversitelerine verildiğini hatırlattı. Üniversite olarak Metropolis Antik Kenti’nde arkeoloji dünyasında daha çok anılması için çalışacaklarını, antik kentte çok önemli bilimsel veriler elde edildiğini söyleyen Hotar “Burası adeta bir laboratuvar. Çok kıymetli verilerimiz var. Özellikle genç akademisyenlerimizi teşvik ediyoruz, akademik çalışmalar için hocalarımızı da gençlere yol göstermesi noktasında teşvik ediyoruz. Burayı en üst düzeyde korumaya çalışıyoruz. Burası İzmir turizmine de katkı sunacak” dedi.
Metropolis bereketli toprakların zenginliğini yansıtıyor
Metropolis’in İyonya’nın çok önemli, bereketli toprakları kendisine sınır edinmiş bir kenti olduğunu söyleyen Prof. Dr. Serdar Aybek ise şunları söyledi: “Özellikle tarım ticaretiyle öne çıkmış. Metropolis’in harabelerini gezdiğimizde zenginliği, sanat düzeyini, o güzel mermer yapıları görebiliyoruz ve o günün görkemini anlayabiliyoruz. Burada her zaman sürprizlerle karşılaşıyoruz. Yamaçta kurulmuş olduğu için genellikle kalıntılar derin dolgular altında ortaya çıkıyor. Arkeolojik kazıların sonucunda yeni ve çok önemli buluntular ortaya çıktı. Yerinde korunmuş sütunlar, mozaikli galeriler, tuğla dükkanlar… Metropolis’in ticaret hayatının en canlı olduğu bölümünde çalışıyoruz ve heyecanla önümüzdeki yıllardaki çalışmaları bekliyoruz.”