Melih Kibar verdiği son röportajlarından birinde Türkiye’de yaşamaktan ötürü hem çok şanslı hem de çok şansız olduğunu ifade etmişti. Şanslıydı; çünkü arkasında muhteşem bir kültürel ve müzikal miras vardı. Şansızdı; çünkü telif düzenlemeleri yetersizdi. Melih Kibar, bir Fransız ya da İngiliz olsa telif gelirlerinden inanılmaz gelirler kazanabilirdi. Türk popüler müziğine onlarca eser kazandırmış bir ismin böyle düşünmesi daha doğrusu bu durumu yaşaması elbette üzücü.
1951 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Melih Kibar’ın babası, İzmir’in dokuz yıl boyunca belediye başkanlığını üstlenen Osman Kibar’dı. Alman Lisesi’nde okurken okul orkestrasıyla birlikte katıldığı Milliyet Liselerarası Müzik Yarışması’nda ‘En İyi Beste Ödülü’nü kazanmıştı. Bu aynı zamanda halkın Melih Kibar adını ciddi manada duymaya başladığı ilk olaydı.
O filmler Kibar’a çok şey borçlu
1974 yılında Timur Selçuk’un yayınladığı albümün orkestrasında yer alan Kibar bu dönem film müziklerine de yönelmeye başladı. Kendisini Yeşilçam ile özdeşleştirecek olan süreç de böylece başladı. Besteci bu dönemde ‘Aile Şerefi’, ‘Neşeli Günler’, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’, ‘Devlerin Aşkı’, ‘Tosun Paşa’ ve ‘Çiçek Abbas gibi filmlerin müziklerine imza attı. Üretken bir yıl geçiren Melih Kibar, 1974 yılında Türk sinemasının başyapıtı ‘Hababam Sınıfı’nın müziklerini besteledi. Hikâyesi, oyunculukları, yönetimi ve müzikleriyle gerçek bir başyapıt olan serinin günümüzde de gördüğü büyük ilgi herkesin malûmu.
Eurovision’daki ilk göz ağrımız
Film müzikleriyle adından söz ettirmeyi başaran Melih Kibar, bir dönem için milli meselemiz haline gelen Eurovision yarışmasıyla karşımıza çıkıyor. Yarışmaya ilk kez katıldığımız 1975’te yayın için bestelediği ‘Çoban Yıldızı’ izleyiciler tarafından o kadar beğenilir ki defalarca yayınlaması için istek alır. 1980’de Haldun Dormen’in başyapıtlarından ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’nın müziklerini besteleyen Melih Kibar’ın Eurovision macerası da devam eder. 1980’li yılların başından itibaren İlhan İrem ile çalışmaya başlayan Melih Kibar 1986 yılında bestelediği ‘Halley’ şarkısıyla Eurovision’a katılır. Türkiye o sene yarışmada dokuzuncu olur.
İçimizdeki fırtınalar
Melih Kibar denince akla elbette sadece Yeşilçam ve Eurovision maceramız gelmiyor. Kibar, Çiğdem Talu ile pop müziğe izleri silinmeyecek etkiler bıraktı. Ağırlıklı olarak Erol Evgin’in seslendirdiği bu şarkıların çoğu Türk pop müziğinin klasikleri arasında. ‘İşte Öyle Bir Şey’ ve ‘Sevdan Olmasa’ gibi çok sevilen şarkıların yanı sıra Kibar-Talu aşkının bir meyvesi olan ‘İçimdeki Fırtına’ popüler müziğin unutulmazları arasına girdi. 1984 yılında Polonya’nın Sopot kentinde düzenlenen ünlü yarışmada En İyi Orkestra Şefi ödülünü kazanan Melih Kibar, 2000’de Afife Ödüllerinde En İyi Besteci ödülüne lâyık görülmüştü.
1990’lı yıllarda müzikal üretimlerine devam eden Melih Kibar, bir dönem televizyonda müzik programı hazırlayıp sundu. Usta besteci 7 Nisan 2005’te uzun süre tedavi gördüğü kanser nedeniyle İstanbul’da hayatını kaybetti. Ondan geriye de şahane şarkılar kaldı…
İnsanlığa Madonna’yı armağan etmişti: Seymour Stein’e güle güle