Olympos Antik Kenti’ndeki kazılar hız kazandı. Antalya’nın Kumluca ilçesinde Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntıları barındıran Olympos Antik Kenti, yanı başındaki turkuaz renkteki plajyla tarih ve doğa güzelliklerini barındırmasıyla ünlü. Likya uygarlığının en önemli yerleşim yerlerinden biri olan antik kent kalıntıları, denize akan ırmağın her iki yakasında bulunması dolayısıyla tarih ve kültür turizminin yanı sıra tatil rotası için deniz, kum, güneş üçlüsünü tercih edenleri de cezbediyor.
Olympos tarihle doğa güzelliklerini buluşturuyor
Çevredeki turistik tesislerde kalan veya günübirlik bölgeye gelen yerli ve yabancı turistler, Olympos plajına gitmek için antik kentin gizemli atmosferinde, tarihin izleri arasından geçerek yaklaşık 20 dakika yürüyüşün sonunda nihai hedeflerine varıyor. Köklü tarihi, antik kent kalıntıları ve eşsiz doğası ile ziyaretçilerine ayrıcalıklar sunan antik kentte 2006’da başlayan kazılar, ivme kazanmış durumda.
Olympos Antik Kenti’nde bugüne kadar 1 ve 3 nolu kilise, giriş kompleksi, Piskoposluk Sarayı, köprü, Lykiarkes Marcus Aurelius Arkhepolis Anıt Mezarı, mozaikli yapı, Antimakhos Lahdi ve Liman anıtsal mezarları gibi eserlerin tespit edildiği antik kentte, bu yıl 12 arkeolog ile sanat tarihçisinin yanı sıra 8 restoratör ve 50’ye yakın işçi tarihi dokunun gün yüzüne çıkarılması için çalışıyor. Kazı başkanı ve Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökçen Kurtuluş Öztaşkın, bölgedeki kazılar hakkında açıklamalarda bulundu.
Olympos kazıları kesintisiz devam ediyor
Olympos’taki çalışmaların son 3 yıldır 12 ay boyunca kesintisiz devam ettiğini dile getiren Öztaşkın, bu uygulamanın da çalışmaları hızlandırdığını ifade etti. Bu yıl kazı çalışmalarıyla aynı anda restorasyon ve konservasyon çalışmalarını yürüteceklerin belirten Öztaşkın, şunları kaydetti: “Yeni bulgularımız var, bunlar heyecan verici. Her buluntuya göre yeni bir yol çiziyoruz ve yeni soruların peşinden koşuyoruz. Bu yıl için ödenek miktarımız oldukça yüksek. Bu elimizdeki projelerin sonlanması demek. Bu destekler sayesinde sadece kazıp, göstermek değil, hem korumak hem restorasyonu yapmak hem de alanların ziyaretçiler tarafından algılanmasını kuvvetlendirmeye yönelik çalışmalar yapabileceğiz. Bugüne kadar yaptığımız çalışmaları bu yıl içerisinde taçlandıracağız.”