Üç yıl önce Beyoğlu Kültür Yolu adıyla başlayan serüven artık 16 farklı şehirde düzenlenen ve yılın tamamına yayılmış bir festivale dönüştü. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen festival eylül ayının ilk haftası Çanakkale’deydi. Sonra yolculuğuna Gaziantep ile devam etti. Şimdi sırada Ankara var sonrasında da İstanbul. Sonbaharın gelişiyle temposu artan bu rotaya sanatseverleri heyecanlandıracak isimler katılıyor. Başkent Ankara’daki Kültür Yolu ile birlikte sanatın büyük isimlerini Türkiye topraklarında görmeye başlayacağız. Üç büyük ildeki festivallerdeki sergilere biraz daha yakından bakalım.
Pablo Picasso: Resimden seramiğe bir serüven
Pablo Picasso’nun eserleri 19 yıl sonra Türkiye’de. 2005’te Sakıp Sabancı Mzüesi’ndeki Pablo Picasso sergisi sonrası İspanyol ressamın eserleri yeniden bu topraklarda. Picasso’nun gravürleri, çizimleri, posterleri, ve litografilerden oluşan tamamı orijinal ve mirasçıları tarafından onaylanmış 170 parçayı bir araya getiriyor. Sergide önce çıkan unsurlardan biri de 20. yüzyıl dehasının samimiyetine işaret eden ve kadınlarla olan ilişkilerine tanıklık eden çok sayıda fotoğraf.
Picasso eserlerinin ilk durağı başkent Ankara. 21 Eylül’den itibaren Resimden Seramiğe Bir Serüven sergisi Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde. 31 Aralık’a kadar sürecek sergi ücretsiz. Picasso’nun eserlerini görmek isteyen İstanbullu sanatseverler ise bir hafta daha sabredecek. Atatürk Kültür Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilere açacak serginin başlangıç tarihi 28 Eylül. Tıpkı Ankara’daki gibi bu sergi de 31 Aralık’a kadar devam edecek. Ancak Ankara’nın aksine İstanbul’daki sergi ücretli.
Türkiye yolculuğuna devam eden Pablo Picasso’nun eserlerinin bir sonraki durağıysa İzmir. Kültürpark Tarih ve Sanat Müzesi’ndeki sergi 26 Ekim’de başlıyor ve diğerleri gibi 31 Aralık’a kadar sürecek. İzmirliler Resimden Seramiğe Bir Serüven sergisini ücretsiz ziyaret edebilecek. Picasso’nun Türkiye’deki son rotası Antalya. Türkan Şoray Kültür Merkezi’ndeki sergiyi sanatseverler 2-20 Kasım tarihleri arasında ücretsiz ziyaret edebilecek.
Leonardo Da Vinci: Rönesans Dehası
Tarihin en büyük dehalarından Leonardo Da Vinci’nin tasarladığı köprü bugün Haliç’in iki yakasını birleştirmeye devam etseydi nasıl olurdu? Ne yazık ki bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Ancak bu büyük dehanın mimari eseri inşa edilseydi İstanbul’a çok büyük bir değer katardı. İtalyan sanatçının İstanbul’a inşa edilmeyen köprüsü değil ama Kültür Yolu festivaliyle 100’den fazla icat modeli Türkiye’ye geliyor. Bu icatlar aynı zamanda Da Vinci’nin zihninin derinliklerindeki mucizeleri de ortaya koyuyor.
230 parçalık bu koleksiyon, Leonardo da Vinci’nin hayatının ve çalışmalarının modern dünyadaki etkisini gözler önüne seriyor ve onun sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bir bilim insanı ve mucit olarak nasıl evrensel bir miras bıraktığını da gözler önüne seriyor. Da Vinci’ye adanmış bu sergi yolculuğunu İstanbul’dan başlıyor. Sergi 28 Eylül – 15 Ocak tarihleri arasında Emirgân’daki Lale Müzesi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak. Sadece İstanbul’daki Kültür Yolu’nda sanatseverlerle buluşacak serginin ücretli olduğunu da hatırlatalım.
Fotoğrafın yaşayan efsanesi Sebastião Salgado Türkiye’de
Çağımızın en önemli belgesel fotoğrafçılarından ve aktivistlerinden biri olan Sebastião Salgado, daha çok dünyanın az gelişmiş ülkelerindeki zorlu yaşam ve çalışma koşullarını, yoksulluğu, açlığı ve göçleri yansıtan, etkileyici siyah-beyaz kareleriyle tanınıyor. 80 yaşındaki fotoğrafçının 245 siyah-beyaz fotoğrafı üç ay boyunca İstanbul Kültür Yolu’nda. Tophane-i Amire’deki Genesis adlı bu özel sergi 28 Eylül’den 31 Aralık’a kadar ücretli bir şekilde ziyaret edilebilecek.
Sebastião Salgado’nun 2004-2011 yılları arasında üzerinde çalıştığı dev bir proje niteliğindeki Genesis sanatçının iklim krizi ile yok olan coğrafyalar ve yok olmaya yüz tutmuş hayvan türlerine odaklandığı bir proje. Fotoğrafçı kareleriyle Amazonlar’dan, Galapagos adalarında, modern toplumun yıkıcı etkisine rağmen değişmeyen manzaraları ve insanları belgeliyor. İzleyicisini Galápagos’un hayvan türlerinden, Antartika ve Güney Atlantik’teki penguenlere, Amazonlar’daki kabilelere kadar farklı coğrafya ve kültürleri keşfe çıkarıyor.
Frida Kahlo’nun günlükleri Türkiye’de
20. yüzyılın en büyük pop ikonlarından biri olarak nitelendirilen Frida Kahlo’nun fırtınalı yaşamından izler taşıyan günlükleri sanatseverlerle buluşuyor. Dünyanın dört bir yanında büyük ilgi gören bu eşsiz sergi, ilk defa Türkiye’de, İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında sergilenecek. Tutkunun, acının ve sanatın derin izlerini keşfetme fırsatı sunan sergide ziyaretçiler, unutulmaz bir deneyim yaşayacak.
28 Eylül’de başlayacak sergi 31 Aralık’a kadar devam edecek. İstiklal Caddesi’ndeki Grand Pera’da ziyaretçilerini ağırlayacak serginin ücretsiz olduğunu da belirtelim. Frida Kahlo Günlükleri sergisinin bir diğer durağıysa Antalya olacak. 2-30 Kasım tarihleri arasında Antalyalı sanatseverlerle buluşacak bu ücretsiz serginin mekânıysa Antalya Kültür Sanat.
Bir pop-art ikonu: Andy Warhol’un dünyası
Pop Art sanatının önemli temsilcilerinden Andy Warhol’un “Warhol’un Dünyası-Pop Art’in İkonu” sergisi İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında Türkiye’nin kentlerini dolaşacak. Dünya sanatı için devrim niteliğinde eserler miras bırakan Andy Warhol’un sergi içeriği sanatseverler için sürprizli olacağı benziyor.
21 Eylül – 31 Aralık tarihleri arasında CSO Ada Ankara’da ardından da 28 Eylül – 31 Aralık tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak. Serginin bir sonraki durağıysa İzmir. Kültürpark’taki sergi 26 Ekim – 31 Aralık tarihleri arasında ücretsiz ziyaret edilebilecek. Sergi son olarak da Antalya Kültür Yolu kapsamında 2 – 20 Kasım’da Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde ücretsiz ziyaret etmek mümkün.
Refik Anadol’dan bir Anadolu rüyası
Eserlerinde yapay zekâ ve dataları piksellere işleyen yeni medya sanatçısı Refik Anadol İstanbullu sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Yeryüzü Rüyaları: Anadolu’da İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında ilk kez bir sergide yer alacak. 28 Eylül – 6 Ekim tarihleri arasında ziyaret edilebilecek sergi Anadol’un arşivlerde titizlikle korunan zengin arkeolojik koleksiyonları veri tabanı olarak kullanan bir araştırmanın başlangıcını yansıtıyor.
Atatürk Kültür Merkezi’de ziyaret edilebilecek olan eser, izleyicileri arkeolojik bilgi ile ileri teknoloji arasındaki dinamik ve yeni ilişkiyi keşfetmeye davet ediyor. Anadol’un algoritmaları, antik Anadolu’nun zengin ayrıntılarını işleyerek bunları hem derin geçmişimizi hem de geleceğin sınırsız olanaklarını yansıtan canlı, sürükleyici bir deneyime dönüştürüyor.