İnci Eviner'in pek çok sergide yer alan ve koleksiyonlarda bulunan 'Harem' eseri Katar'daki Mathaf Modern Sanat Müzesi'nde açılan bir sergiden Katar Kültür Bakanlığı'nın talimatıyla çıkarıldı. Eviner yaşananları bir mektupla kamuoyuyla paylaştı.

Pek çok bienale katılan ve önemli uluslararası koleksiyonlarda eserleri bulunan sanatçı İnci Eviner’in Katar’ın başkenti Doha’da bulunan Mathaf Modern Sanat Müzesi’ndeki ‘Gérôme’un Sanatı ve Etkisi’ sergisinde yer alacak ‘Harem’ adlı eserinin sansürlendiği ortaya çıktı. 400 eserin yer aldığı sergiden eserinin son anda çıkarılmasına ilişkin süreci Eviner sanat dünyasına yazdığı bir mektupla duyurdu.

Eviner mektubunda “Ne yazık ki, serginin 3 Kasım’daki açılışından sadece saatler önce Mathaf Müzesi Müdürü Zeina Arida’dan bir telefon aldım ve Katar Kültür Bakanlığı emriyle, başka bir açıklama ve özür olmaksızın, eserimin artık sergiye dahil edilmeyeceğini bildirdi. Bu karar karşısında şok oldum ve üzüldüm, zira ‘Harem’ dünyanın dört bir yanında sergilenmiş olmasına rağmen böyle bir tepkiyle karşılaşmamıştı.

Paris’teki Centre Pompidou ve Madrid’deki TBA21 (Thyssen-Bornemisza Art Contemporary) koleksiyonlarında Harem’in bir edisyonunun bulunduğunu belirtmek gerekir. Ayrıca video oryantalist anlatıların ve toplumsal cinsiyet politikalarının önemli bir eleştirisi olarak kabul edilmiş, bu alanlarda çok değerli tartışmalara yol açmış ve oryantalizm ve toplumsal cinsiyet çalışmaları üzerine çalışan birçok akademisyen için anlamlı bir referans olmuştur.

Bu konuyu Mathaf Müzesi’nin Danışma Kurulu ve sergiye davet edilen seçkin uluslararası sanat profesyonellerinin dikkatine sunmak isterim. Bu durumun sansürün giderek normalleşmesine karşı ifade özgürlüğü ve sanatçı haklarının savunulmasında küresel dayanışmaya duyulan kritik ihtiyacın altını çizdiğine inanıyorum” dedi.

Sansürle ilgili Milliyet Sanat ve Art News‘a konuşan Eviner “Eserimin sergiden çıkarılması vakasının, kadın haklarının yanı sıra ifade özgürlüğü ve sanatın özgürce ifade edilmesinin yerel değerlere göre nasıl değiştiği veya evrensel insan hakları olduğu sorusuna yol açtığını düşünüyorum.  Mathaf Müzesi dünyanın dört bir yanından küratörleri, sanatçıları ve diğer sanat profesyonellerini çağdaş sanatı nasıl kullandıklarını meşrulaştırmaya davet ediyor” dedi ve “Çağdaş sanat sergilerinin sanat dünyasında demokratik bir toplumun parçası olduğunu kanıtlamak için nasıl faydalı araçlar olabileceğini sorgulamalıyız.  Çağdaş sanatı eleştirel kapasite olmadan düşünmek mümkün mü” diye sordu.

‘Harem’ Melling’in gravürüne eleştirel bakıyor

İnci Eviner 2009 tarihli ‘Harem’ eserini Antoine Ignace Melling’in (1763-1831) aynı adı taşıyan gravüründen esinlenerek yapmıştı. Eviner “Bu gravürde kadınlar Batılı önyargı ve arzunun nesneleri olarak görünüyor. Çalışmamda ilgili figürleri modern ve feminist kadınlarla değiştirirsem Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm bu Batılı temsiline ne olacağını keşfetmek üzerine yoğunlaştım. Dolayısıyla eserim feminizm ve oryantalizmin farklı açılarını tartışmaya açıyor. Melling gravürü çağımız için anlamını koruyan, kendi döneminin Oryantalist söylemi temsil ediyor. Dolayısıyla, bir sanat eseri olarak Harem eleştirel çağdaş sanata ve akademik araştırmalara katkıda bulunuyor.

Videomdaki kadınlardan bir grup aktivist oluyor ve Batı’nın önyargılı klişeleriyle ve diğer cinsiyete hicvediyor; diğer kadın ise harem hapishanesinden kaçmaya çalışıyor. Bu kadın fanilik sembolü olarak, disko topunu gösteriyor. Köşede bir şişe su doldururken dedikodu yapan ve gülen bir grup kadın da var. Orijinal Melling gravüründe ayı postu ile dönüşmüş iki erkek hadım figürü vardır. Videomun ortasındaki ikinci sırada kendilerini bıçaklayan bir grup kadın var. Eser bu şekilde sürüp gidiyor” demişti.

Katar’da bir sansür daha: ‘Bizimle Başladı Bizimle Bitti’ öpüşme sahneleri yüzünden yasaklandı