Konya’da son derece ilginç bir müze var. Anadolu’da 1077-1308 yılları arasında hüküm süren Selçuklu Devleti’nin sultanlarının silikondan yapılma heykellerinin sergilendiği Dar-ül Mülk Sergi Sarayı’ndaki “Türkiye Selçuklu Hanedan Sergisi”nin arkasında çok çarpıcı bir öykü var.
Bu sergi için Konya’daki ‘Sultanlar Türbesi’nden Selçuklu Sultanlarının kemikleri alındı ve 6 yıl süren bir bilimsel çalışma yapıldı. Anadolu Selçuklu sultanlarının DNA analizi yapıldı, bin yıllık sırlar aydınlandı.
Konya’daki Sultanlar Türbesi’ndeki iskeletler üzerinde yapılan araştırmaların sonuçları belli oldu. Analizler sonucu 1. Kılıçarslan, Melikşah, 1. Rükneddin Mesud, 2. Kılıçarslan, 2. Rükneddin Süleyman Şah, 3. Kılıçarslan, 1. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1. Alaaddin Keykubat, 2. Gıyaseddin Keyhüsrev, 4. Kılıçarslan, 3. Gıyaseddin Keyhüsrev ve 2. Gıyaseddin Mesud’un kimlikleri tespit edildi. Analizlerden sonra da eldeki bilimsel veriler işlenerek sultanların silikon heykelleri oluşturuldu.
Konya’daki Sultanlar Türbesi’nde 13 sultana ait iskeletler üstünde yapılan DNA testleri ve bu testlerin analizi altı yıl sürdü. Türbenin cenazelik kısmında bulunan sekiz sanduka açıldığında sadece ikisinin içinde iskeletler, kafatasları ve naaş kalıntıları bulunmuştu. Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Türkiye Selçukluları Konya Hanedan Türbesindeki Naaşların Tanzimi Projesi kapsamında çalışmalar farklı bilimsel alanlardan onlarca uzman altı yılda tamamlamıştı.
DNA analizlerine göre Alaaddin Keykubad zehirlenmiş
Adli Tıp alanında çalışma yürüten Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerafettin Demirci DNA analizleri sonucu Selçuklu sultanlarının hastalıklarını ve ölüm nedenlerini tespit ettiklerini belirtti. Çalışmalarda 1. Mesud ve 2. Kılıçarslan’ın omurga romatizması rahatsızlığı olduğu, Alaaddin Keykubat’ın kafatasındaki renk değişikliklerinin ise ağır metal zehirlenmesine işaret ettiği belirtildi. Yapılan analizlerde kafatasında cıva, kobalt, arsenik, siyanür gibi ağır metallere rastlandı.
Alaşehir Meydan Muharebesi’nde hayatını kaybeden 1. Alaaddin Keyhüsrev’in kafatasında ve kemiklerinde kılıç ve hançer darbelerine rastlanırken 2. Alaaddin Keyhüsrev’in ise, her ne kadar vahşi hayvan saldırısı sonrası öldüğü bilinse de, yüz bölgesinden aldığı kılıç darbeleriyle öldüğü ortaya çıktı.