Fransız sinemasının en ünlü ismi, yakışıklılığıyla nam salmış oyuncu, sinema tarihinin en büyük jönlerinden Alain Delon hayatını kaybetti. 88 yaşındaki oyuncunun ölüm haberini çocukları Fransız medyasına açıkladı. Alain Fabien, Anouchka ve Anthony’nin AFP’ye açıklamaları şöyle: “Douchy’deki evinde huzur içinde vefat etti. Ailesi acı verici yas döneminde mahremiyetine saygı gösterilmesini istiyor.”
2019 yılında inme geçiren Delon o tarihten beri ciddi sağlık sorunları yaşıyor ve nadiren Fransa’nın Val de Loire bölgesindeki evinden çıkıyordu.
Visconti, Melville ve Antonioni gibi büyük yönetmenlerle çalışan ve adını sinema tarihine altın harflerle yazdıran Delon katil, çeteci ve suikastçı rolleriyle hafızalara kazınmıştı. Kariyerine ‘Kızgın Güneş’, ‘Paris Yanıyor’, ‘Kiralık Katil’, ‘Doğru Yoldan Ayrılanlar’ ve ‘Sicilyalılar Çetesi’ gibi filmler sığdıran aktör kimi zaman tetikçi kimi zaman kimi zaman hapisten kaçmaya çalışan bir soyguncu oldu. Yakışıklılığı her zaman konuşulsa da ‘serseri’ rolleri onun alametifarikası oldu. Oyuncu kariyeri boyunca Brigitte Bardot, Jane Fonda, Marianne Faithfull ve Claudia Cardinale ile birlikte unutulmaz performanslara imza attı.
R.I.P. Alain Delon (1935-2024) pic.twitter.com/g0rI4dRHn6
— The Film Stage 📽 (@TheFilmStage) August 18, 2024
1935’te Paris banliyölerinde Sceaux’da doğan Delon birkaç kere okuldan atıldı. Aslında serserilik ruhunda vardı. En az bir kez evden kaçan ve okuduğu yatılı okullardan birçok kez kovulan Delon 17 yaşında Fransız Deniz Kuvvetleri’ne katıldı ve o dönem Fransa kontrolünde olan Fransız Hindiçini’nde görev yaptı. Delon’un başı burada da çalıntı bir araba yüzünden belaya girdi. 1956’da terhis edildi ve oyunculuğa başladı.
Hollywood yapımcısı David O Selznick tarafından Cannes’da fark edildi ve sözleşme imzaladı. Ancak hiçbir zaman Hollywood oyuncusu olmak istemedi. Daima önceliği Fransız sineması oldu. İlk çıkışını Yves Allégret’nin 1957 gerilim filmi ‘Şeytan Başarısız Olduğunda Bir Kadın Gönderir/ Send a Woman When the Devil Fails’de küçük bir rolle yaptı.
Yakışıklılığı onun için kapıları ardına kadar açtı, kendisi bu benzetmeyi çok sevmiyordu ama “Fransız Frank Sinatra” olarak anılıyordu. 1970’ler boyunca Delon istikrarlı bir şekilde film yapmaya devam etti.
Oyunculuk kariyeri 1950’lerin sonlarında başlamış olsa da, 1960’lı ve 1970’li yıllarda ‘Rocco ve Kardeşleri’ (1960) ve ‘Leopar’ (1963) gibi filmlerde kayda değer bir başarı elde etti ve ‘Notre Histoire’ (1963) ile doruğa ulaştı. 1984’te, En İyi Erkek Oyuncu dalında César Ödülü’nü kazandı. Sadece çarpıcı görünümüyle değil, olağanüstü oyunculuk becerisiyle de tanınan Delon, aralarında Luchino Visconti, Jean-Pierre Melville, Louis Malle ve Jean-Luc Godard’ın da bulunduğu döneminin en seçkin yönetmenlerinden bazılarıyla işbirliği yaptı. Sinemaya yaptığı katkılarla 1991 yılında Legion of Honor ödülüne layık görüldü ve hem fahri Altın Ayı hem de fahri Altın Palmiye ödülü verildi.
Aynı zamanda sıkı bir sanat koleksiyoneriydi. Delon “İlk çizimimi 1964 yılında Londra’da satın aldım. Yıllar geçtikçe beni etkileyen, benimle konuşan ve hatta zaman zaman beni teselli eden daha fazla çizim, portre ve heykel edindim. Bu eserler uzun yıllar boyunca bana eşlik etti ve hayatımın bir parçası oldu” demişti koleksiyonunu satışa çıkarma kararını açıklarken. Ölümden sonra sahip olduklarının satılması fikrinden nefret ettiğini belirten Delon bir zamanlar tutkuyla satın aldığı şeyleri yine kendi isteğiyle elinden çıkarmayı tercih ettiğini belirtti.
Oyuncu 2019’da felç geçirdi, daha sonra sağlığı daha da kötüye gitmeye başladı. Fransa medyası Delon’un açıklanmayan başka sağlık sorunları olduğunu yazıyordu. Öte yandan Delon Ailesi’nde miras kavgası da vardı. Oğulları Anthony ve Alain-Fabien kız kardeşleri Anouchka’nın babalarını manipüle ettiğini ve sağlık durumunu sakladığını söylüyordu. Anouchka ise kardeşlerinin babalarının hayatını tehlikeye attığını ve İsviçre’ye taşınmalarını engellediklerini iddia ediyordu. 2024’ün Nisan ayında bir hakim Delon’un varlıklarını artık tek başına yönetemeyeceğine karar verdi. Delon en son 2019 yılında Cannes Film Festivali’nde onur ödülü almak için kamu önünde görülmüştü.
Delon hastalıklarla boğuşmak istemediğini ötenazi istediğini de sık sık dile getiriyordu. Oyuncu daha önce yaşlanmanın “berbat” bir şey olduğunu savunmuş, “Hiçbir şey yapamıyoruz. Görünüşümüzü ve görme duyumuzu kaybediyoruz. Ayağa kalkamıyor, ağrı hissediyoruz. Büyük bir eziyet” demişti.