10Haber'in basın sponsoru olduğu 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali dün akşamki törenle başladı. Törende Sinema Onur Ödülü alan Füsun Demirel "Adaletsizlik karşısında susmayacağız, üreteceğiz" dedi. Festivalde bugün sekiz film var.

Sahnede Prof. Dr. Adem Sözüer “Adalet dostları, festivalinize hoş geldiniz” diyor. Sözüer’nin festivaliniz dediği Uluslararası Suç ve Ceza Festivali. Yıllardır ‘Herkes için adalet’ sloganıyla düzenleniyor. Sözüer’in “Adalet dostları” dediği Türkiye’deki ender tematik festivallerinden olan bu etkinliğe zaman içerisinde destek veren insanlar.

Ama adalet dostları artık daha fazla. Çünkü her geçen gün adaletsizlik ülkemizde de ülkemizin çevresinde de hatta dünyada da artıyor. Adaletsizliği gören, hisseden ve buna “Hayır” diyen herkes Sözüer’e göre artık adalet dostu. Sözüer hatırlatıyor: “Adaletsizliklere filmleriyle hayır diyen bir festival Uluslararası Suç ve Ceza Festivali.”

Dün akşam Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda adalet dostları bir aradaydı, işte bu festivali açmak için. Festival başkanı Sözüer “14 yıldır ‘herkes için adalet’ diyoruz adaletsizlik olduğu sürece demeye de devam edeceğiz” diyerek açıyor bu festivali.

Çetin Tunca: ‘Vicdani suçluluğun cezası ne olacak?’

10Haber’in basın sponsoru olduğu festivalde Sözüer’den sonra sahneye Sinemaya Katkı Ödülü’nü almak için görüntü yönetmeni Çetin Tunca çağrılıyor. Türk sinemasının usta isimlerinden biri. Çektiği filmlerden biri ‘Al Yazmalım Selvi Boylum’. Tunca da bu filmi örnek vererek “Bizim Türk sinemasında yaptığımız yaşanan vicdani suçluluk sonucu vicdani ceza ne olacak? Bunun cevabını aramaktı” diyerek alıyor ödülünü.

Prof. Dr. Sami Selçuk: ‘Adalet yasalarla nasıl sağlanıyor?’

Sahne çıkma sırası Akademik Onur Ödülü alacak olan ve ömrünü hukuka adadıktan sonra Yargıtay Birinci Başkanlığı’ndan emekli olan Prof. Dr. Sami Selçuk. Bugün festivalde bir söyleşiye katılacak olan Selçuk bu konuşmanın bir fragmanı niteliğinde bir konuşma yapıyor: Türk insanı adalet kavramına sıcak bakıyor ama bu adalet yasalarla nasıl sağlanıyor bunu pek önemsemiyor. Ülkemizdeki duruşmaların yüzde 97’si hukuk açısından geçersiz. Mesela kimse bunun üzerine eğilmiyor.” Sami Selçuk bıraksanız daha konuşacak, çünkü söyleyecek çok şeyi var. Ama bugüne saklıyor ve ödülünü büyük bir mutlulukla alıyor.

Füsun Demirel: ‘Adaletsizlik karşısında susalım mı?’

Oyuncu, tiyatrocu, çevirmen Füsun Demirel sahneye Demet Evgar ile birlikte çıkıyor. Sinema Onur Ödülü’nü alacak birazdan ve heyecanlı. Ama Demet Evgar daha da heyecanlı. Çünkü karşısında çevirileriyle konservatuvar sınavına hazırlandığı insan var. “Ama” diyor Evgar “Sadece oyunculuğu, çevirileri değil duruşuyla, meslektaşları için verdiği mücadeleyle de önemli bir insan Füsun Demirel” diyor.

Füsun Demirel sinemada 40, meslek yaşamındaysa 43. yılında. Adaletsizlik oldukça sanatçı olarak üretmeye devam edeceklerini söylüyor. “Çünkü” diyor “Ürettiklerimiz gelecek kuşaklara bırakılan belgeler. Bu belgelerle onlara yaşanan adaletsizliği anlatıyoruz. Yoksa susalım ve bırakalım mı?” diye soruyor ve ödülünü çocuklarına, gençlere ve bunca adaletsizliğe rağmen hukuk okumaya gönül verenlere adıyor. Büyük bir alkış alıyor. Ödüllerden sonra perdeye Orson Welles’in klasikleşen filmi ‘Dava’ yansıyor. Hem de yenilenmiş kopyasıyla.

Bugün itibariyle 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali başladı. Festivalde uzun metrajlı film gösterimleri Kadıköy Sineması ve CineWAM Nişantaşı City’s’de gerçekleşecek. Kısa film programı ve bu yılın yeniliklerinden VisionIst etkinlikleri İBB Beyoğlu Sineması’nda yapılacak. Festival herkes için sinema, herkes için festival diyerek tüm sinemaseverlerin erişebileceği bir fiyat politikası belirledi. Öğrenci biletleri 20 TL, tam biletler 75 TL’den Biletinial üzerinden satışa sunuldu.

Festivalde bugün

Dün akşam gösterilen ‘Dava’ bugün saat 16.30’da CineWAM Nişantaşı City’s izlenebilir. Bunun dışında ne var derseniz, başlayalım sıralayamaya!

Nereden nereye be İran!

🔴 Berlin Film Festivali’nde dünya prömiyerinin ardından Selanik Belgesel Festivali’nde Altın İskender ve FIPRESCI ödülleri kazanan, pek çok önemli festivale seçilen ‘Çalınan Gezegenim / My Stolen Planet’ kahkaha ve gözyaşlarıyla dolu, yaratıcı bir belgesel. Yönetmen Ferahnaz Şerifi’nin doğduğu yıl yapılan İslam devriminin getirdiği hicap zorunluluğuna karşı çıkan kadınların miting görüntüleriyle başlıyor film, 2022’de Mehsa Jina Emini’nin katledilmesinin doruğa çıkardığı aynı amaçlı protestolarla da sona eriyor. Yönetmen Şerifi, kişisel arşivinden görüntülerle seküler bir ülkenin unutturulmaya çalışılan imgelerini günümüzün baskılarıyla karşılaştırıyor. Bilet almak için tıklayınız.


Kamboçya’nın kanlı tarihi: Pol Pot anlatıyor!

🔴 Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapan, ‘Pol Pot İle Buluşma / Meeting With Pol Pot’ filmografisini ülkesi Kamboçya’da Kızıl Kmerler’in yaptığı soykırımı, sinema dilinin sunduğu yaratıcı olanaklardan yararlanarak anlatmaya adayan, usta yönetmen Rithy Panh’ın imzası taşıyor. Gazeteci Elizabeth Becker’ın When The War Was Over kitabından esinlenen film, 1978 yılında Kızıl Kmerlerin lideri Pol Pot ile röportaj için Kamboçya’ya davet edilen Amerikalı muhabirler Elizabeth Becker ve Richard Dudman’ın deneyimlerinden ve İskoç Marksist akademisyen Malcolm Caldwell cinayetinden yola çıkıyor. Arşiv görüntülerinin etkileyici kullanımı ile dikkat çeken film hem dönemin diktatörlük rejimini hem de kaybolmaya yüz tutan gazeteciliğin sahadaki rolünü sorguluyor. Bilet almak için tıklayınız.


Yapay zekalı hakim adalet dağıtıyor!

🔴 San Sebastian Film Festivali’nde gösterilen Simon Casal imzalı ‘Yapay Adalet / Artificial Justice’ yakın bir gelecekte, İspanyol hükümetinin yargıçların yerine yapay zekâ kullanma girişimini ve sistemin bir yargıç tarafından değerlendirilmesini konu alıyor. Ancak işin içine büyük şirketler ve siyaset girince tarafsızlık ve analiz yerine para ve hırs öne çıkıyor. İnsani adalet sağlama yöntemini yapay zekanın dayandığı bilimsel ve olasılıksal yöntemle karşı karşıya getiren film, adalet sisteminin doğasını sonsuza dek değiştirecek bir teknolojinin doğuracağı sorunlar ve sonuçlar nedeniyle insanların katılım, ifade ve özgürlük için kalan alanlarını da sorguluyor. Bilet almak için tıklayınız.


Fenomenlik tuzağı

🔴 Bu yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan Agathe Riedinger’in ilk uzun metrajlı filmi ‘Ham Elmas / Wild Diamond’ zamanının ruhunu genç nesil üzerinden yansıtan bir toplumsal eleştiri sunuyor. Film, Fransa’nın bir Güney şehrinde, gelecek hayalini internet fenomeni ve televizyon şöhreti olmak üzerine kuran; kadınlara sadece fiziksel değer biçen tüketim toplumunda kendini bile isteye arzu nesnesine dönüştüren 19 yaşındaki Liane’in hikâyesini beyazperdeye taşıyor. Bilet almak için tıklayınız.

Kaybolan adalet Suç ve Ceza Film Festivali’nde aranacak