TRT'nin dijital platformu Tabii'de yayımlanmaya başlayan 'Metamorfoz' dizisi, Gezi davasında müebbet hapse mahkum olan Osman Kavala'yı casus gibi lanse ediyor. Oysa Kavala casusluk suçundan yargılamalar sonucu beraat etmişti. Soru şu: Mahkemelerin akladığı Kavala'yı TRT mi mahkum ediyor?

TRT’nin dijital platformu Tabii’de yeni başlayan bir dizi ‘Metamorfoz’. Mustafa Burak Doğu’nun senaryosunu yazıp yapımcılığını üstlendiği, Murat Onbul’un yönettiği dizi ilk bölümünde bizi 1980’ler dünyasında devrimci Teoman Bayramlı ile tanıştırıyor. Ailesinin Türkiye’de büyük bir şirketi var. Ama o İngiltere’de devrimci bir mücadelenin içerisinde. Paris’te doğmuş Amerikan kolejinde okumuş. Babasının vefatı sonrası ise Türkiye’ye dönüyor ve şirketin yönetimine giriyor. 80’li yılların karanlık dünyasında şirketin işlerini büyütüyor. Bir yandan da kültür dünyasında yatırımlar yapmaya başlıyor. Ama bir yanıyla da uluslararası istihbarat birimleriyle ilişkili.

Osman Kavalı’ya benzetilen Teoman Bayraklıyı dizide Can Nergis canlandırıyor.

Bir suç dizisi olarak duyurulan ‘Metamorfoz’ bir kahramanlık öyküsü mü anlatacak ilk bölümden anlamak zor. Ki dizinin tanıtım metnini okuyunca (“1980’li yıllar… Gençlik yıllarında uluslararası çevrelerce tanınan bir devrimci olan Teoman Bayramlı; babasının ölümünün akabinde şirketin başına geçer. Hayatında büyük bir kırılma gerçekleşen Teoman bu noktadan itibaren tam anlamıyla bir kapitaliste dönüşür…”) kahramanlık öyküsü anlatmayacığını tahmin etmek de zor değil.

Dizide Teoman Bayramlı’yı oynayan Can Nergis ise fena halde Osman Kavala’ya benziyor. Sadece fiziki olarak değil karakter inşası olarak da. Malum Kavala da Paris’te doğmuş ve Robert Kolej’de okumuş biri. Ve o da 80’li yıllarda kültür dünyasına yatırım yapan iş insanlarından biriydi. Tek farkı Kavala istihbarat örgütleriyle ilişkili bir isim değil. Casusluk suçlamasıyla tutuklanmış ve yargılama sonucunda beraat etmişti. Ama Gezi Davası nedeniyle müebbet hapse mahkum edildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Osman Kavala ile ilgili tutuklama ve yargılama süreciyle ilgili hak ihlali yapıldığı kararını almıştı.

Ki bu www.osmankavala.org sitesinde de biyografisinde “Osman Kavala, Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 1982 yılında Kavala Grubu şirketlerinin yönetimini üstlendi. 12 Eylül sonrasının baskıcı ortamında etkili, yaygın ve popüler bir yayıncılık faaliyeti yoluyla, ülkenin demokratikleşme ve sivilleşmesine hizmet etmesi amacıyla 1983 yılında İletişim Yayınları’nın kuruluşuna katıldı. Sonraki yıllarda yürüttüğü çalışmalarda hedeflerine kültürel çeşitliliğin tanınması, kültür sanat diyaloğu ve kültürel işbirliği eklendi” diyerek 80’li yıllardaki kültür dünyasına yaptığı yatırımlar açık açık yazıyor.

Tutuklama sonrası ‘Kızıl Soros’ olarak nitelendirildi

Lakin Osman Kavala’nın tutuklanması ve yargılanması aşamasında sürekli olarak ‘Kızıl Soros’ olarak nitelendirilip onunla ilgili bir algı yaratıldı. Üzerine isnat edilen casusluk suçlaması sanki gerçekmiş gibi yansıtıldı. Özellikle 90’lardan itibaren Türkiye’nin demokratikleşmesi için düşün ve kültür dünyasına yönelik yatırımları sürekli gizli bir ajandanın parçası gibi lanse edildi. İşte dizi de bu algıyı yeniden sanki gerçekmiş gibi tekrar üretiyor. Üstelik mahkemede casusluk suçundan aklanmasına rağmen. Soru şu: Mahkemenin casusluk suçundan akladığı Osman Kavala’yı TRT mahkum mu etmek istiyor?

Bizi birleştiren hikayeler sloganıyla yola çıkan Tabii’nin ‘Metamorfoz’da anlattığı ne kadar birleştirici tartışmalı ama bu hali bile şimdiden tepkilere neden olmuş durumda. İzleyici zekası, Teoman Bayramlı’nın fena halde Osman Kavalı’yı çağrıştırdığını fark ediyor. Ki sosyal medyada da bu konuyla ilgili tepkiler gelmeye başladı.

 

 

Osman Kavala 2000 gündür hapiste: Seçimden sonra hukuk ilkelerine saygı gösteren bir anlayışın geleceğini umut ediyorum