Türkiye’de 60’lı yılların sonuda başlayan Türkçe pop müziğin özgün seslerinden biri olan, Anadolu Pop’unun büyük ismi Edip Akbayram hayata veda etti. Arkasında yüzlerce unutulmaz şarkı bıraktı.

Türkiye’nin pop müzik tarihinin en özgün seslerinden biri olan Edip Akbayram dün akşam tedavi gördüğü hastanede 75 yaşında hayatını kaybetti.

Anadolu rock ve Anadolu pop müziğinin öncülerinden olan Akbayram Nazım Hikmet’ten Sabahattin Ali’ye pek çok şairin eserlerini de şarkı olarak söylemiş, halk müziğin modern yorumlar kattığı albümleri ve eserleriyle 1970’li yıllardan itibaren unutulmaz izler bırakmıştı.

Bir süre önce zatürre tedavisi gören, eve çıktıktan sonra düştüğü için iç kanama şüphesiyle Ocak ayı başında yeniden hastaneye kaldırılan Edip Akbayram’ın cenazesi yarın İstanbul’da AKM’de yapılacak törenin ardından Teşvikiye Camiinde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.

Müziğe çocuk yaşta başladı

“Güzel Günler Göreceğiz”, “Hasretinle Yandı Gönlüm” “Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz” ve “Aldırma Gönül” gibi şarkılarıyla sevenlerinin gönlünde taht kuran Edip Akbayram, 29 Aralık 1950’de Gaziantep’te doğdu.

Dokuz aylıkken çocuk felcine yakalanan ve çocukluğu hastalıkla geçen Akbayram’ın müzikle ilişkisi küçük yaşlarda bir orkestra kurmasıyla başladı.

Amatör olarak evlerinin yakınındaki bir düğün salonunda çalışan Akbayram, lise döneminde ise arkadaşlarıyla beraber kurdukları orkestrada, Karacaoğlan ve Pir Sultan’ın deyişleri üzerine besteler yaparak müzikle bağlarını sağlamlaştırdı.

İlk plağında yer alan “Kendim ettim kendim buldum” şarkısını lise yıllarında hayata geçiren Akbayram’ın grubunun adı ”Siyah Örümcekler”di.

Müzik kariyerine Gaziantep’te başlayan ve bir süre orada devam eden Akbayram’ın ikinci durağı ve sahneye çıktığı şehir ise Adana oldu.

Diş hekimi olmadı, müzisyen oldu

Akbayram, 1968 yılında liseyi bitirmesinin ardından İstanbul’a giderek, doktor olma hayali için sınavlara girdi ve diş hekimliği bölümünü kazandı.

Diş hekimliği bölümü ile müzik arasında seçim yapmak zorunda kalan Akbayram, müziği seçerek 1971 yılında Altın Mikrofon Yarışması’na katıldı. Usta sanatçı, yarışmada, Aşık Veysel’in şiirinden esinlenerek hayata geçirdiği ilk bestesi olan “Kükredi Çimenler” ile birinci oldu.

Dostlar Orkestrası’nı 1974 yılında kuran Akbayram, Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri oldu.

“Kara Kuzu”, “Deniz Üstü Köpürür” ve “Garip” adlı eserleri hafızalara kazınan, “Aldırma Gönül” ve “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” adlı parçalarıyla satış rekorları kıran Akbayram, geniş bir hayran kitlesi kazandı.

TRT’de yasaklandı

Nâzım Hikmet ve Sabahattin Ali gibi Türkçenin en büyük şairlerinin bestelenmiş şiirlerine yaptığı özgün icralarla büyük bir yankı yarattı. 

80’ler Edip Akbayram ve benzeri müzik yapanlar için zor yıllardı. 1981-88 arasında bestelerinin TRT’de çalınması yasaklandı. Ama 90’ların ortasından itibaren, özellikle Türküler Yanmaz albümüyle yeni bir çıkış yaptı ve kendi çizgisinde sapmadan yürümeye devam ettiğini gösterdi. 

Akbayram bu albümü Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenlere ithaf etmişti. Bu albümde Can Yücel’in, Oktay Rifat’ın, Ahmed Arif’in, Vedat Türkali’nin yapıtlarından bestelediği şarkılar vardı.

“Politikamdan taviz vermeden yoksul, geniş halk kitlelerine ulaşmak istiyordum”

Edip Akbayram başlangıçtan itibaren ne yapmak istediğini şöyle açıklıyordu:

“Kalıcı bir şeyler yapmak istiyordum. Fikret Kızılok ve Cem Karaca’nın Anadolu ezgilerini pop çizgisinde söylemelerini örnek olarak aldım. Renk ve çizgide tamamen bir Edip Akbayram olarak geliştirdim. Toplumcu müzik yapmak istedim. Müziğimde geniş halk kitlelerinin yaşamı, sorunları olmalıydı. Ancak sivri, ucuz kahramanlıklardan da uzak durmaya çalıştım. İnançlarımdan, düşüncelerimden, politikamdan taviz vermeden, müzik tekniğinden yararlanarak, sorunlu, yoksul, geniş halk kitlelerine ulaşmak, daha çağdaş bir şeyler yapmak istiyordum.”