Türkiye’nin en çok turist ağırlayan antik kentleri yaz başından bu yana geceleri de ziyaret edilebiliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yeni projesiyle sadece Efes antik kentini gece müzeciliği kapsamında 200 binden fazla ziyaretçi gezdi. Antik kentlerin gördüğü bu ilgi yabancı basının da dikkatinden kaçmadı. The Art Newspaper “gece müzeciliği”ni incelediği dosya haberinde Efes, Patara ve Aspendos’un bu süreçte gördüğü ilgiden bahsetti.
40 dereceyi aşan hava sıcaklığının gündüz saatlerinde antik kent ziyaretlerini zorlaştırdığını vurgulayan haber, gece müzeciliğinin ise bu gezileri mümkün hale getirdiğini belirtti. Türkiye’nin son yıllarda arkeoloji atımlarına da dikkat çekilen haberde arkeoloji için “Türk turizminin anahtarı” dendi.
‘Tarihi alanlar ekonomik kazanç aracı mı?’
Türkiye’nin turizm gelirinin yurt içi hasılasının yüzde 10’una tekabül ettiği hatırlatılırken UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki bu antik kentlerin uzun süreyle açık kalmasının yıpratıcı olabileceği de belirtildi. Uzmanlarının miras politikaları konusunda danışmanlık yaptığı sivil toplum kuruluşu Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği’nin başkanı Özgün Özçakır “Tarihi alanların ekonomik kazanç aracı olarak görülmesi koruma işini zorlaştırıyor. Tarihi koruyor muyuz yoksa metalaştırıyor muyuz’ sorusunu gündeme getiriyor” diyor.
The Art Newspaper’ın görüşlerine yer verdiği Özgün Özçakır “Efes gibi bir yeri gece ziyaret etmek insanların orayı farklı ve gerçekten güzel bir ortamda görmesini sağlar. Bu da insanların oraya sahip çıkma duygusuna katkıda bulunur. Ancak bu, buna dayanma kapasitesi olmayabilecek bir alan üzerinde baskı uygulayan insanların sayısını artıracaktır” dedi.
Gece güvenlik personeli sayısı artırılıyor
Konu hakkında açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı ise ziyaretin günün daha çok saatine yayılmasının “turizmi sürdürülebilir kıldığını” belirtti. Açıklamada gece müzeciliğinin “Türkiye’nin turizmdeki cazibesini artıran ve ülkemizin kültürel mirasının korunmasına katkıda bulunduğu, tarihle karşılıklı etkileşim olduğu” belirtildi. Bakanlık “tarihi binalar üzerinde minimum etki” sağlamak için mekanlara daha düşük ultraviyole ve kızılötesi ışık yayan sıcaklık kontrollü LED aydınlatma sistemleri kurulduğunu söyledi. Bakanlık “ziyaretçilerin güvenliği ve tarihi eserlerin korunması için mekanlardaki gece güvenlik personelinin sayısını da arttırdı.”