Türk sinemasının 109 yıllık tarihine rağmen Türkiye'nin Ulusal Film Arşivi yok. Olası bir depreme karşı korumasız olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne bağlı Sami Şekeroğlu Sinema TV Merkezi, yerinde yeniden inşa edilecek ve Ulusal Film Arşivi olarak hizmet verecek.

Sinema alanında bir asırdan fazla tarihi olan Türkiye’nin hala ulusal film arşivi yok. Elde Prof. Dr. Sami Şekeroğlu’nun 1970’lerde kendi kişisel çabalarıyla oluşturduğu, zamanla Mimar Sinan Güzel Sanat Üniversite bünyesinde Sami Şekeroğlu Sinema TV Merkezi’ne dönüşen arşivi var. Bu arşivin geleceği de içinde bulunduğu yapının 2019’da depreme dayanıksız olduğunun ortaya çıkmasıyla belirsizdi. Lakin önceki gün iyi haber geldi.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sami Şekeroğlu Sinema Televizyon Merkezi’nin yeni binası için İstanbul Heykel ve Resim Müzesi’nde tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Rektör Prof. Dr. Handan İnci’nin katılımıyla Balmumcu’daki yerleşkenin çağdaş bir film arşivine uygun şekilde yeniden inşa edileceği açıklandı. Bu amaçla hazırlanan projenin tanıtımının yapıldığı toplantıda film arşivinin de Ulusal Film Arşivi olarak kullanılacağı açıklandı.

10 binden fazla film var

Beşiktaş Balmumcu’da bulunan Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi’nde 10 binden fazla film ve görüntü bulunuyor ve burası Türkiye’nin en eski film arşivi olarak nitelendiriliyor. Filmlerin yanı sıra Türk filmlerine dair posterler ve sinema ekipmanları da yer alıyor.

İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıda Rektör Prof. Dr. Handan İnci, yeni proje üzerine yaptıkları çalışmalar için sinema, arşivcilik, film arşivciliği, restorasyon-konservasyon konularında uzman kişilerden oluşan bir danışma kurulu kurduklarını anlattı. Mimar Hasan Çalışlar tarafından hazırlanan projede, Sami Şekeroğlu Sinema TV Merkezi, bugünkü işlevinin aynısı düşünülerek yeniden yapılacak.

Kayıp sanılan filmler ortaya çıkabilir

Merkez Müdürü Başak Ürkmez, Görsel İşitsel Arşiv uzmanları Deniz Kurtuluş ve Şenol Er de arşivdeki tüm filmleri elden geçirip raporlanacak. İşte bu elden geçirme ve raporlama önemli. Çünkü merkezdeki filmlerle ilgili pek çok anlatı mevcut. Bunlardan birisi kayıp olduğu düşünülen bazı Yılmaz Güney filmlerinin merkezde bulunduğu iddiası. 12 Eylül askeri darbe döneminde Güney’in filmlerini bulundurmak suç sayıldığını için bir sinemacı elindeki filmleri merkeze verdiğini ve farklı film kutularına yerleştirildiğini iddia etmişti. Yine bu merkezle ilgili farklı iddialar bulunuyor. Bu iddiaların gerçekliği filmlerin elden geçirilmesiyle doğrulanacak ya da yalanlanacak.

Ulusal Film Arşivi inşa edilirken, Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi’nde bulunan filmler üniversitenin Bomonti’de bulunan yerleşkesinin otoparkına taşınacak. Burada özel iklimlendirme çalışmaları yapılarak arşivdeki filmlerin yeni bina inşaatı bitene kadar uygun koşullarda kalması sağlanacak.