Umberto Eco, çağın en önemli entelektüellerinden biri. İtalyan yazar, düşünür ve akademisyen 19 Şubat 2016’da hayatını kaybetmişti. 5 Ocak 1932’de Mısır’ın Akdeniz kıyısındaki tarihi kenti İskenderiye’de dünyaya gelen Eco, buradan edinmeye başladığı çokkültürlülüğü hayatı boyunca eserlerine yansıttı. ‘Gülün Adı’, ‘Foucault Sarkacı’, ‘Prag Mezarlığı’ ve ‘Baudolino’ gibi romanlarının yanı sıra ‘Açık Yapıt’, ‘Güzelliğin Tarihi’, ‘Çirkinliğin Tarihi’ gibi referans kitaplara da imza atan İtalyan yazarın hayatına odaklanan bir belgesel 2 Mart’taki prömiyerinin ardından farklı ülkelerde gösterime girmeye hazırlanıyor.
Umberto Eco: Merakın izinde
Umberto Eco bir keresinde “Entelektüel olarak meraklı olmak, canlı olmaktır” demişti. ‘Umberto Eco: A Library of the World’, belgeseli yazarın bu capcanlı kitap dünyasına ışın tutuyor. Ancak Eco’nun sembolik cazibesi haliyle her şeyin önüne çıkıyor. Davide Ferrario’nun yönettiği belgesel, İtalya’nın Torino kentinden Çin’in Tianjin kentine kadar uzanan kütüphanelerin iştah kabartan görüntüleriyle kitapların fizikselliğini ön plana çıkarırken İtalyan yazarın çok zengin ilgi alanlarına, hafıza ve modernitenin gürültüsüne de ışık tutmayı hedefliyor.
Umberto Eco’nun yazılarından iyi niyetli dramatik okumalar, çocuklarının ve torununun Eco’nun bilim insanı yönünü öne çıkaran sevgi dolu anekdotlarıyla noktalanıyor. Eco’nun gizeme olan düşkünlüğü, filmi onun göstergebilimsel çalışmalarından ya da siyasi yorumlarından daha çok ilgilendiren dışa dönük bir eksantriklik sağlıyor.
Davide Ferrario’nun Umberto Eco belgeseli, uluslararası olmaktan çok Avrupalı hissi veren bir figür sunuyor. Ancak Eco’nun rehberliğinde kurgusal dünyaları keşfetmek, eğlendirici ve çoğu zaman aydınlatıcı bir uğraş olmaya devam ediyor. Belgeselin Türkiye’de yayınlanıp yayınlanmayacağına dair herhangi bir bilgi henüz paylaşılmadı.