Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde faaliyet gösteren Doğu Deniz Derneği ve Hak Arama Kurtarma Derneği’ne üye dalgıçlar, Van Gölü’ne dalış yaptı. Yapılan dalışlarda tamgalı (mühür) ve haç işaretli taşlar ile yaşam merkezi olduğu tespit edilen alanlar bulduklarını belirten Doğu Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol, “Bölgede bir köye benzer yapılar olduğunu, sokaklar, üzerinde haç ve Kayı tamgası olan taşlar olduğunu gördük. Elde edilen bulguları üniversitelerdeki hocalara vererek, bölgedeki tarihin gün yüzüne çıkmasını sağlamak istiyoruz” dedi.
Türkiye’nin en büyük sodalı gölü olan 3 bin 712 kilometrekarelik Van Gölü’nün dibindeki kalıntılar, yapılan dalışlarla dünyaya tanıtılırken, bu kalıntılara yenileri eklendi.
Bitlis’in Adilcevaz ilçesindeki Doğu Deniz Derneği ile Van’da bulunan HAK Arama Kurtarma Derneği üyeleri tarafından yapılan dalışta, Van Gölü’nün derinliklerinde tamgalı ve haç işaretli taşlar ile yaşam merkezi olduğu tespit edilen alanlar bulunduğu belirtildi.
Doğu Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol, yaptıkları dalışla çözülmeyi bekleyen yeni gizemleri keşfettiklerini söyledi. Tatvan-Ahlat arasındaki bölgede suyun azalması ile mezar taşları ve kalıntılar olduğunu ihbarı üzerine Van HAK arama Kurtarma ekipleri ile birlikte bölgeye giderek dalış gerçekleştirdiklerini söyleyen Birol,” Bölgede bir köye benzer yapılar olduğunu, sokaklar ve üzerinde haç ve Kayı tamgası olan mezarlar olduğunu gördük. Elde edilen bulguların üniversitelerdeki hocalara vererek, bölgedeki tarih gün yüzüne çıkarılması için çabalıyoruz. Ahlat ve Tatvan arasında bir mevkide çok büyük bir alan keşfettik. Burada mezarlıklar var. Mezarlarda haç işareti var.
Çok enteresandır mezarlıkların içinde ‘Kayı’ yazılı büyük bir taşa da denk geldik. Çok araştırma yaptık ancak üzerinde Kayı yazılı sadece bir taş görebildik.
Dolayısıyla ilk defa haç işaretli mezarların arasında üzerinde ‘Kayı’ yazılı taşa rastgeldik. Alanda çok büyük bir yerleşim merkezi bulunmakta. Bu yerleşim merkezinin içinde dibekler kurnalar var. Yerleşik bir alan sokaklar var. Bu sokaklarda örülü taşlarla bezenmiş. Dalışseverlerle çok güzel bir alan oluşturduk. Yeni bir keşif elde ettik” dedi.
Dalgıçlar için Van Gölü’nün gizemli bir yer olduğunu söyleyen Birol,“Van Gölü Havzası’nda yıllardır su çekilmekte. Yaklaşık 3 metreden fazla su çekildi. Dolayısıyla bu çekilmeden sonra mezar taşları da gün yüzüne çıktı. Burada da yaşam izlerinin Van Gölü Havzası’nın her bölgesinde görmekteyiz. Nuh Tufanı ile ilgili burada çalıştaylar yapmıştık.
Derneğimizin yaptığı çalıştaya İngiltere’den iki jeolog hoca getirdik. Dolayısıyla Van Gölü Havzası’nda Nuh tufanının olduğunu birazda kanıtlamış olduk. 23 metre derinlikte rastladığımız bu bulgular bizlere bunu kanıtlıyor.
Vangölü gel gitler yaşamış ama bakir ve temiz bir göl. Bulduğumuz alanlarda turizm noktasında farklı bir rota elde etmiş oluyoruz. Mısır’dan daha güzel mikrobiyalitler, belki canlı popülasyonunun tek olması, inci kefalinin tek olması ama bunun yanında Rus batığı, Adilcevaz Kalesi, mikrobiyalitler Esenkıyı’daki bulduğumuz köy ve bugün bulduğumuz köy yaşam izleri çok farklı bir rotaya bizleri sevk etmekte. Dalışseverleri Adilcevaz’a Van Gölü Havzası’na bekliyoruz” diye konuştu.