Victor Hugo, eserleriyle insanlığı etkilemeye devam ediyor. Başta ‘Sefiller’ ve ‘Notre Dame’ın Kamburu’ olmak üzere ‘Claude Gueux’ ve ‘Deniz İşçileri’ gibi yapıtlarıyla roman sanatına da yön veren romantik dönem yazarı, Fransız siyaseti ve toplumsal dönüşümde de önemli bir rol üstlenmişti. 26 Şubat 1802’de Besançon kentinde dünyaya gelen Fransız yazar, 22 Mayıs 1885’te Paris’te hayata veda etmişti.
Victor Hugo yıllarca burada yaşamıştı
Ölümü Fransa’da yas havasıyla karşılanan Victor Hugo için düzenlenen cenaze törenine binlerce kişi katılmış, naaşı da Fransa’nın sembol isimlerinin mezarlarının bulunduğu Pantheon’a defnedilmiştir. Yazar, böylece Jean Jacques Rousseau, Voltaire, Alexandre Dumas, Marie Curie gibi büyük isimlere mezar komşusu oldu. Fransız yazarın Paris’in merkezindeki ünlü 3. Bölge’sindeki Place des Vosges’da yaşadığı 17. yüzılda inşa edilen ev, 120 yıldır müze olarak ziyarete açık. Ev, Fransız yazarın Guernsey adasında geçen sürgün yılları sonrası Paris’e döndüğünde hayatının kalanını geçirdiği yerdi.
Victor Hugo hayatının 1832 ile 1848 yılları arasındaki dönemini geçirdiği evi, 1903 yılında müzeye dönüştürülmüştü. Bu yönüyle müze ilklerden biri olma özelliği de taşıyor. Bugünkü manada müzelerin yeni yeni çoğalmaya başladığı bir dönemde bir insanın yaşadığı evin bu şekilde bir işlev kazandırılması o dönem için yeni bir uygulama sayılıyordu. Açılışının 120. yıl dönümüne özel sergide 10 Mayıs-3 Eylül 2023’te 200’den fazla eseri ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.
Söz konusu eserlerin arasında yazarın ‘Sefiller’ romanının ana karakterlerinden Cosette’in elinde bir süpürgeyle tasvir edildiği nadide resim de bulunuyor. Paris’teki Victor Hugo Evi Müzesi’nin Müdürü Gerard Audinet, yazarın hayatına ve müzeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Audinet, ziyaretçilerin Hugo’nun farklı yönlerini görebildiği müzenin, aralarında mobilya, tablo, fotoğraf, heykel, el yazmaları, Hugo’nun kendi çizdiği resimlerin de olduğu 50 bin esere ev sahipliği yaptığını söyledi
Müzenin ikinci katında yeniden oluşturulan apartman dairesini Victor Hugo’nun hayatının farklı dönemlerini anlatan bir “biyografiye” benzeten Audinet, burada Fransız yazarın tasarladığı mobilyalar ve aile portrelerin de olduğunu ifade etti.