Sinema tarihine damga vurmuş ‘Baba’nın yönetmeni Francis Ford Coppola’nın son filmi ‘Megalopolis’ bu senenin merakla beklenen yapımlarından biri. Beş Oscar, iki Altın Palmiye ve BAFTA ödüllü Coppola’nın 1980’den bu yana bu projeye tutkuyla bağlı olduğu biliniyor. Öyle ki film için şahsi servetinden 120 milyon doları aşan para harcadı.
Film 77. Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yaptı, Cannes’ı ikiye böldü, vizyona girmesine kısa süre kaldı, ama şimdi bambaşka şekilde gündemde. Francis Ford Coppola, son filmi ‘Megalopolis’in setinde figüranları taciz etmekle suçlanıyor. Yönetmenin sette çalışan kadınları öpmeye çalıştığı anların kameraya yansıdığı iki video paylaşıldı.
Gece kulübü sahnesi sırasında sette bulunan bir kaynak Coppola’nın sahneyi yönetmeye başladığı sırada arka plan oyuncuları ve ekip de dahil 150 ila 200 kişinin sette toplandığını belirtti. Aktarılanlara göre Coppola sık sık birkaç kadına sarılıp öpmek için ayağa kalktı, çoğu zaman istemeden kendini sahneye dahil etti ve sahneyi bozdu. Kaynak yaşananların alışılmadık olduğunu anlattı.
Coppola ne yaptığının da bilincindeymiş. Zira yine aynı kaynak yönetmenin birden fazla çekimden sonra mikrofona geçtiğini ve odadaki herkesin duyabileceği şekilde “Eğer yanınıza gelip sizi öpersem kusura bakmayın. Bunun sadece benim zevkim için olduğunu bilin” dediğini söyledi.
‘Coppola’nın dokunulmazlığı’
İlk olarak Variety geçen yıl bir gece kulübü sahnesinin çekimleri sırasında bir ekip üyesi tarafından çekilen iki videoyu yayınladı. Konuşan iki kaynak Coppola’nın filmi kendisi finanse ettiği için sette geleneksel kontrol ve denetim mekanizmalarından yoksun bir dokunulmazlığı olduğunu anlattı: “Kiminle konuşmaları gerekiyordu? Coppola’yı şikayet et tamam, peki kime, Coppola’yı kendisine mi şikayet etmeli?”
Filmin baş yapımcısı Darren Demetre ise The Guardian’a, proje boyunca herhangi bir taciz veya kötü davranış şikayeti gelmediğini söyledi: “Stüdyo 54 benzeri kutlama amaçlı bir kulüp sahnesi çektiğimiz iki gün vardı ve Francis sette dolaşarak oyunculara ve arka plandaki oyunculara nazikçe sarılıp yanaklarından öperek sahnenin ruhunu oluşturdu. Bu, film için çok önemli olan kulüp atmosferini oluşturmaya ve ilham vermeye yardımcı olmanın bir yoluydu. Proje süresince herhangi bir taciz ya da kötü davranış şikayetinden haberdar olmadım.”
Seks sahnelerinin yer aldığı filmde Samantha McDonald ve Ashley Anderson adlı iki isim yakınlaşma koordinatörü olarak çalışıyordu. Bu son dönemde Hollywood’unun olmazsa olmazlarından. Seks sahnelerinde oyuncuların kendilerini rahat hissetmeleri ve etik sakınca yaratmaması için sette bu alanda uzman isimler çalışıyor. Ancak McDonald Variety’ye yaptığı açıklamada gece kulübü sahnesinin çekildiği gün ne kendisinin ne de Anderson’ın sette olduğunu söyledi: “Bizi neden çağırmadılar, bilmiyorum.”
‘Alışılmışın dışında bir durum’
Yapım ekibinden bir başka kaynak ise gece kulübü sahnesinden günler sonra kıdemli ekip üyelerinin Coppola’nın figüranları öperken çekilmiş videolarının ortalıkta dolaşmasından endişe duyduğunu ve imzaladıkları gizlilik anlaşmaları gereği kamera arkası görüntülerini paylaşmaya yetkili olmadıklarını hatırlattı.
Filmde yer almayan ancak deneyimli bir mahremiyet koordinatörü olan Yarit Dor durumun alışılmışın dışında olduğunu söyledi: “Çıplaklık ve mahremiyet içeren sahnelerde sette birden fazla koordinatör olması tavsiye edilir. Bu kadar çok insanın mahrem eylemini denetlemek ve koreografisine yardımcı olmak bir mahremiyet koordinatörünün tek başına yapabileceği bir şey değildir.”
Coppola’nın sözcüsü videolar veya Coppola’nın davranışlarıyla ilgili iddialar hakkında yorum yapmayı reddetti.