2000’li yılların fenomen filmlerinden biri olan ‘Amelie’nin bu kadar çok sevilmesinin sebeplerinden biri, filme de ismini veren karakterin masumiyeti ve iyilikseverliydi. Filmin yönetmeni Jean Pierre Jeunet, 22 yıl sonra Amelie karakterinin sözde ‘gerçek’ kimliğini açıkladı ve karakterinin sinemasal kişiliğini yerle bir etti. Çünkü yönetmene göre “gerçekte” Amelie bir KGB ajanıymış. Oysa Amelie hayali bir karakter.
‘La véritable histoire d’Amélie Poulain/Amélie Poulain’ın Gerçek Hikayesi’ adlı altı dakikalık kısa film çeken yönetmen Jeunet, sırrı açığa çıkarma zamanının geldiğini söyleyerek “itiraflarına” başladı. Küçükken KGB tarafından devşirilen Amelie’nin aslında çevresindeki o insanları mutlu etme çabalarının birer casusluk faaliyeti olduğunu anlattı. Peki Jeunet, yıllar önce bir KGB ajanının hikayesini anlatmak yerine kurgusal oyunlarla onu iyiliksever bir kıza neden dönüştürdü ve 22 yıl sonra neden onun kimliğini ifşa etti, bilinmiyor. Merak edilen ise bu ters ters-köşe hamlesinin altında Amelie karakterinin, filmin ve yönetmenin önüne geçmesinin etkili olup olmadığı…
2019 yılında ‘Amelie’nin devam filmini çekmeyeceğini açıklayan Jeunet, Amelie’nin yapım sürecine odaklanan bir sahte-belgesel (mockumentary) hazırladığını söylemiş “Bu, yalnızca aptallık olacak. Ama eğlenceli ve -umarım ki- yapımı ucuz bir şey olur” demişti. Jeunet’nin “Aptalca olacak” dediği sahte belgeselin bu kısa film olduğu düşünülüyor.
Yönetmenin bu şakasına ya da ifşasına Amelie’yi canlandıran Audrey Tautou’nun nasıl tepki vereceği de merak konusu. 2016 yılında Antalya Film Festivali’ne kapılmak için Türkiye’ye gelen Tautou o günlerde kendisiyle yapılan söyleşide Amelie için “Amelie benimle birlikte yaşıyor. Halen dünyayı dolaşmama ve birçok insanla tanışmama vesile olan bir karakter. Gösterildiğinden bu yana tüm dünyada ve Türkiye’de izleyicilerin bu filmle çok güzel bir ilişki kurduğunu biliyorum. Bir oyuncu olarak bu durum çok mutluluk verici bir şey benim için” demişti.