Aşkın çok çeşitli tanımlaması var. Mesela teslimiyet olduğu, kendinden vazgeçmek olduğu söylenir. Ama biz burada aşk ilişkisinde tarafların hallerinden söz ediyoruz. İkili ilişkide iki ‘taraf’ varsa, karşılıklı benimsenmiş roller de vardır. Mesela en basitinden, gündelik dildeki gibi baştan çıkaran-baştan çıkan, kaçan-kovalayan, teslim alan-teslim olan gibi.
Bir düşünün aşk ilişkisinde taraflardan biri hep daha aşık değil midir? Roland Barthes’ın dediği gibi:”Aşık mıyım? Evet. Çünkü bekliyorum. Karşı taraf asla beklemiyor.” Mesela hiç iki tarafın da kalp çarpıntıları içinde telefon başında beklediği görülmüş müdür? Hep biri bekler, öteki bekletir. Bu rol dağılımında Cellat, Tutsak, Efendi, Mecnun gibi yollarda olan var. Siz hangisisiniz?