Beşiktaş semti her zaman İstanbul’un en hareketli merkezlerinden biri olmuştur. Özellikle öğrenci ve gençlerin oluşturduğu yaşam dolu kalabalığıyla meşhurdur. Sürekli yeni mekanların açıldığı Beşiktaş’ta son zamanlarda dikkatimi çeken çok keyifli birkaç yer gezdim.
Döner Records
Döner Records
Bugün size bahsedeceğim yerler arasında en çok ilgimi çeken bu oldu. Aslında çok da basit bir menüsü olsa da konsept ve fikir çok iyi. Aslında İzmir kökenli olan bir marka ‘Döner Records’, yakın zamanda Beşiktaş Akaretler’de de bir şube açmış.
Menüsünde sadece tavuk döner, patates kızartması ve sıkı durun, fıçı bira var. Bir de üstüne genelde hafta sonu olmak üzere ara sıra yaptıkları etkinliklere dj müzik performansı da eklenince nefis keyifli minicik bir ‘döner pub’ oluşuyor. Tavuk döner benim ilk tercihim değildir hiçbir zaman ama lezzeti gayet güzel, yanında buz gibi biranızla da keyfi apayrı tabii. Şiddetli tavsiyemdir.
Çiçi Börek & Mantı
Çi Börekçi ÇiÇi
11 metrekare, eski ahşap binanın altında sarı kapılı, çerçeveli, kaldırım üstündeki tabureleriyle bildiğim en tatlı dükkanlardan biridir Çiçi. Hikayesi de çok hoştur; 2018 yılında Sevcan Yıldız’ın girişimiyle başlamış bir macera. O dönem iş bulma arayışındayken ve mutfak kariyeri de bulunmayan Sevcan hanım çi börek sevdalısı olarak bu fikirle bu küçücük dükkanı kiralıyor ve yeme içme işleri başlıyor onun için.
İlk başta sadece kıymalı çi börek yapmış, zamanla peynirli puf böreği ve sebzeli samosa ilave ettikten sonra bir de mantı çeşitleri koymuş menüsüne, hepsi bu. Fazla çeşitlenmeden odaklanarak yaptığı işi severek ilerliyor Sevcan hanım. Bir şube niyeti de varmış, inşallah çoğaldığında kalite kaybı yaşayan bir işletmeye dönüşmez burası. Ticari olarak mutlaka küçücük olmanın ve oturumun kaldırım kenarında dış mekanda olmasının zorlukları vardır. İşletme açısından bakınca hak vermemek mümkün değil ama müşteri tarafından da bakarsak lezzetli romantik bir hikayenin cazibesi bambaşka.
Çiçi’de ne yeseniz kaliteli ve lezzetli. Fiyatları da çok makul. Yolunuzu değiştirin veya civardaysanız mutlaka uğrayın derim.
Coq Roti
Coq Roti
Beşiktaş Çarşı içinde, son zamanların sosyal medya fenomen restoranlarından birine de gittim. Ben pek kalabalık ve aşırı popüler yerlerin peşinde olmam ama bir şans verdim çünkü bölgenin en çok tercih edilen yerlerinden biri olduğu net.
Önyargılarıma rağmen beğendiğimi söyleyebilirim. Bir kere fikir güzel, ürün güzel. Barbekü üzerinde pişen tavuklar basit ama görsel olarak da iştah kabartan bir şekilde iki tel arasında bütün ama yaprak açılmış olarak alt üst döne döne pişiriliyor. Ardından parça parça kesilip sizin seçiminize göre üzerine acı, az acı, çok acı soslarla ve yanında bolca salata, patates kızartması ve yumuşacık bun ekmeklerle servis ediliyor. Porsiyon oldukça bol, fiyat bu porsiyona göre oldukça uygun. İçecekleri kendiniz doldurabiliyorsunuz.
Neden bu kadar akın edildiğini anlayabiliyorum.
Kimchi
Kimchi
Kore mutfağına merakınız var ise veya denemeye değer derseniz bu küçük tatlı dükkan sizi memnun edebilir. Uzakdoğu mutfak kültürlerinden Kore, son yıllarda sadece Türkiye’de değil dünyada da yükselen trendler arasında. İstanbul’da da birkaç örneğini bulmak artık mümkün.
Kimchi Kore’nin meşhur acı turşusuna verilen isim. Genellikle lahanadan yapılan kütür, biraz acı biraz ekşi ve tatlı farklı lezzetleri bir araya getiren keyifli bir yancıdır kimchi.
Peki neyin yanında yesek? Kore mutfağından temel birkaç kelimeyi bilmek işi çok kolaylaştırır aslında çünkü temelde yemekler bu temel ürünlerin etrafında dönüyor. Bu kelimeler aynı zamanda Kimchi menüsünde de bulacağınız popüler yemekler.
Bap: sade pilav
Gimbap: sushi gibi yosuna sarılmış ama çiğ balık yerine genelde sebze ve pişmiş ürünlerde dolu ve sushiden daha büyük rollara verilen temel isim.
Ramyeon: Temelde bir noodle yemeği, bazen sulu bazen susuz yapılyor. İnce noodle kullanılıyor.
Rabokki: Benim çok sevdiğim kocaman kalın, parmak kalınlığında pirinç keki. Kek değince bildiğiniz keki düşünmeyin, bu bir hamur ürünü. Haşlandıktan sonra soslu şekilde bazen kendi başına bazen ramyeon ile beraber veya soslu yemeklerin içinde servis ediliyor.
Bulgogi: Soya soslu sebzeli sote dana eti. Bunun gibi başka yemekleri olsa da kimchi menüsünde bulacağınız ve Kore mutfağının bilinen yemeklerindendir.
House of B
İstanbul’un iki yakasında hem Beşiktaş hem de Suadiye’de şubeleri bulunan genç bir ‘Amerikan Diner’ aslında House of B.
Ne demek ‘diner’ diyeceksiniz… Amerika’da günlük hayatta sıklıkla gidilen, bizim kültürümüzdeki lokantaların karşılığıdır dinerlar. Ama burası, 20 yıl önce İstanbul’da açılan ve bir dönem esip gürleyen popüler mekan ‘Fridays’ gibi donanımlı menü, beraberinde oldukça çeşitli bir de bar menüsü veren, gençlerin servis yaptığı son derece dinamik, hareketli ve bence lezzet olarak da başarılı bir restoran.
Bar menüsünde seçenekleri oldukça çok. İster bira ister kokteyl seçimlerinizi yemeklerinize eşlikçi olarak alabilirsiniz.
Menü temelde burger, sosis, bir takım kızartmalar ve yancılar sunan, her ne kadar köklü olmadığı ve kültürler karmaşası olduğu için pek saygınlık kazanamasa da artık kendi çerçevesinde bir karaktere de bürünmüş olan Amerikan Mutfağı üzerine.
Burgerleri bence başarılı. Tatlı patates kızartması benim sevdiğim yancılardan. Fıçı biralar ve önden de bir kokteyl ile keyifli bir yemek yemeniz mümkün.
Fiyat performans olarak da başarılı dolduğunu düşünüyorum.
Oldukça işlek ve sevilen bir mekan. Arkadaş grubunuzla eğlenceli ve lezzetli bir aktivite olabilir.