Aklına estiği gibi davranan, konuşan; olmadık şeyler peşinde olanlar ya çocuktur ya da ‘aykırı’ sayılıp psikiyatrik tanımlara maruz kalırlar. Ama bir de bizi toplumsal normların dışına çıkmaktan veya ‘bozukluk’ kategorilerine girmekten alıkoyan bir şeyler var. Bir tür kişisel fren gibi. İşte bizi bir sınır aşmaktan alıkoyan şey kişiliğimizle, karakterimizle belirleniyor. Ancak bu fren, bir şeyleri yapmamak kadar yapamamak anlamına da gelebilir. Kimimizi sınırı aşmaktan alıkoyan şey otorite sopası, kimimizinki konfor alanıdır. Öz-etik veya ölçü de sınırı belirleyebilir. Sizinki? Var mısınız teste?
Bir şey sizi alıkoyuyor, acaba ne?
Hepimizin herkesçe malum sınırları var. Bir de gündelik hayatta davranışlarımızda veya iletişimimizde, hatta hayallerimizde bile bir anlamda fren işlevi gören, bir noktadan sonra bizi durduran bir şey var.