Gençlerin dansa ilgisi muazzam, bir iki değil üç sebeple: Sosyal medya yeteneklerini göstermeleri için çok elverişli bir platform. Viral videolar adı üstünde virüs gibi yayılarak merakı ve hevesi artırıyor. Dansı sanat kadar sporun da bir parçası olarak görenlerin sayısı çoğalıyor. En önemlisi, tıpkı moda gibi dans da salondan çıktı, sokağa indi. Sokak gençleri heyecanlandırıyor.
10 yıl önce kurulan ve dansa olan ilgiyle orantılı olarak büyüyen Dans Fabrika’nın, 9-15 Ekim’de Makedonya’da düzenlenen IDO Dünya Şampiyonası’nda kazandığı ikincilik ödülü işte böyle bir iklimin sonunda geldi.
IDO (International Dance Organization/Uluslararası Dans Örgütü) tarafından her yıl düzenlenen yarışmaya katılabilmek için önce kendi ülkenizde iyi olduğunuzu göstermeniz gerekiyor. Bunun yolu da Türkiye Dans Sporları Federasyonundan geçiyor.
Madalya Dans Fabrika’nın hem eğitmeni hem dansçısı ‘Sertan hoca’nın boynuna takılıyor
Dans Fabrika (DF) yarışmaya çocuk, genç ve yetişkin kategorilerinde üç takımla katıldı. Yetişkin takımı bu kategoride yarışan takımların geride bırakarak birinci olan Kanadalı takımın ardından ikinci oldu.
DF’nin kurucusu ve genel sanat yönetmeni olan Ömer Yeşilbaş iyi dans etmekle yarışmak arasındaki farkı şöyle anlatıyor: “Yapılması gereken hareketler, uyulması gereken kurallar var. Bunların dışına çıktığınızda eleniyorsunuz. En önemli kural daHip-Hop stilinden dışarı çıkmamak. Biz de koreografilerimizi bu çerçevede hazırlıyoruz. Gerçekten yetenekli birçok grup var ama bu kurala uymadıkları için dereceye giremiyorlar.”
Milli oldular
IDO Dünya Şampiyonası’nda yarışmak DF takımına yalnızca madalya değil bir de “milli sporcu” unvanı getirdi. Yeşilbaş “Bu tür yarışmalar sayesinde dansa verilen değer artıyor. Üstelik dünya şampiyonasından döndüğünüzde “milli sporcu” unvanı alıyorsunuz. Bu, dansın yalnızca sanat değil, aynı zamanda spor olarak da kabul gördüğünü gösteriyor. Türkiye’de dansın daha fazla tanınmasını sağlıyor ve kapılar açıyor.”
