Johnny Kitagawa, sahibi olduğu menajerlik ajansıyla Japonya’da eğlence dünyasını belirleyen en güçlü isimdi; J-Pop’un (Japon Popu) babası olarak anılıyordu. Yıllar içinde büyük bir servet edindi. 2019’da 87 yaşında ölene kadar kamuoyu önündeki önemini ve saygınlığını korudu. Dönemin başbakanı Şinzo Abe, Kitagawa öldüğünde bir başsağlığı mesajı yayınlamıştı.
Kitagawa’nın kamuoyunun bilmediği bir yüzü daha vardı. 1962’de Johnny & Associates menajerlik ajansını kurduğu yıllardan, hatta daha öncesinden başlayarak ölene kadar, kariyerini ona emanet eden yüzlerce genç kadın ve erkeği istismar etti. Aralarında 18 yaşın altındakiler olduğu düşünülürse aynı zamanda çocuk tacizcisiydi.
Bu kadar büyük çapta bir cinsel istismar suçunun nasıl yıllar boyu gizli kalabildiğine şaşırmamak çok zor. Japonya’da cinsel taciz ve aile içi şiddetin çok yaşandığını ancak çok az konuşulduğu bilirsek belki biraz daha anlaşılır olabilir.
Kitagawa’nın işlediği suçlar sektör içinde elbette biliniyordu. Ancak genç isimler kariyerlerinin zarar görmesinden korktuğu için tacize boyun eğdi, sessiz kalmayı tercih etti. Ondan da önemlisi, ufak tefek haberleri saymazsak Japon medyası yıllarca konuyu görmezden geldi, iddiaların üstüne gitmedi.
Pandora’nın kutusunu BBC açtı
Peki ‘Japonya’nın en karanlık sırrı’ diye adlandırılan olaylar nasıl gün ışığına çıktı?
Taciz iddiaları kamuoyu önünde ilk kez 1980’lerin sonunda dile getirildi yıllar içinde ara ara gündeme geldi. Yetkililer Johnny Kitagawa’yı soruşturdu ancak bir sonuç çıkmadı.
2019’da Kitagawa’nın ölünce mağdurlar tekrar konuşmaya başladı. 2017’de ABD’li yapımcı Harvey Weinstein’in cinsel saldırıları ortaya çıkınca ABD’den bütün dünyaya yayılan #Metoo hareketi de onlara cesaret verdi. 7 Mart 2023’te BBC’de yayınlanan ‘Predator: The Secret Scandal of J-Pop’ (Avcı: J-Pop’un Gizli Skandalı) kurbanlar da dahil çok sayıda kişiyle konuşarak yaşananları detaylarıyla ortaya koydu.
Yeğeni kabullendi, istifa etti
Belgeselin yarattığı kamuoyu baskısıyla şirket bağımsız bir müfettişle çalışarak kendi içinde bir soruşturma yaptı ve rapor hazırladı.
Nihayet, 7 Eylül 2023’te Johnny & Associates yönetimi de iddiaları kabul etti; Kitagawa’nın, şirketin yönetiminde olan yeğeni Julie Fujishima mağdurlardan özür dileyerek istifasını verdi. Ancak tepkiler azalmadığı gibi daha da arttı. Asahi ve Nissan gibi büyük Japon reklamcılar artık TV reklamlarında Johnny’nin sanatçılarını kullanmayacaklarını söyledi, kamu yayıncısı NHK, şirket mağdurlara tazminat ödeyene kadar ajansın sanatçılarını çalıştırmayacağına söz verdi.
Mağdurlar şirketin kapanmasını istiyor
Gelelim son gelişmeye… Önceki gün Tokyo’da bir basın toplantısı vardı. İstifa ve özürleri yeterli bulmayan ve kendi aralarında örgütlenen mağdurların baskıları üzerine şirketin CEO’su Noriyuki Higashiyama, ajanstan Johnny Kitagawa’nın izlerini sileceklerini açıkladı. Ayrıca şirketi iki bölüp birine ‘Smile Up’ (Gülümse) adını vereceklerini, diğer şirketin ismini de halkın oylarıyla belirlemek istediklerini açıkladı. Aynı basın toplantısında taciz mağduru 478 kişiye tazminat ödeneceği duyuruldu.
Ancak Johnny Kitagawa’nın taciz ettiği yüzlerce kişi bu adımları hiç yeterli bulmuyor, hatta şirketi “Yeni markalaşma sürecinde kendilerini kullanmaya çalışmakla” suçluyor. Onlara göre yapılacak tek şey var; adı ne olursa olsun, varlığını Johnny Kitagawa’nın servetine borçlu olan ajansı tamamen kapatmak.