Hıdırellez geleneğini yaşattığı için 2019’dan bu yana her yıl UNESCO’dan teşekkür mektubu alan Suzan Kardeş, ‘Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri’ listesine alındı. Sanatçıya ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ belgesi verilecek.
Hürriyet’ten Cansu Topçu’nun haberine göre 32 yıldır Hıdırellez geleneğinin kültür elçiliğini yapan Suzan Kardeş, önceki gün UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz’u makamında ziyaret etti. Prof. Dr. Oğuz, yaptıkları görüşme sırasında sanatçıya, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi çerçevesinde oluşturulan ‘Yaşayan İnsan Hazineleri – Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri’ listesine alındığını ve ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ belgesine layık görüldüğünü söyledi. Yaşayan İnsan hazinesi belgesini almak için gerekli koşullardan bazıları şöyle:
- Ustalığını 10 yıldır icra ediyor olması
- Sanatını usta-çırak ilişkisiyle öğrenmiş olması
- Bilgi ve becerisini kullanmadaki üstünlüğü
- Konusunda ender bulunan bilgiye sahip olması
- Kişi veya grubun yaptığı işe kendini adamışlığı
- Bilgi ve becerlerini geliştirme yeteneği
- Kişi veya grubun bilgisini çırağa aktarma becerisi
Hıdırellez öncesinde uluslararası alanda bu geleneğin önemine dikkat çekmek için Balkan ülkelerini ziyaret eden Suzan Kardeş, 5 Mayıs’ta Maximum Uniq Açıkhava’da ‘Suzan Kardeş’in Hıdırellez Festivali’ başlıklı bir konser verecek.
En eski bahar bayramı
Baharın kutlayan Hıdırellez’in kökeni hakkında çeşitli fikirler var ancak tek bir kültüre mal etmek zor. Kimileri Orta Asya, Orta Doğu ile Anadolu kültürlerine, kimileri İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğunu söylüyor. Günümüzde Anadolu’da dilek dilenmiş kâğıdı ağaca asma, ateşten atlama gibi eski Türk ritüelleri Hıdırellezle devam ediyor.
Mezopotamya, Anadolu, İran, Osmanlı, Balkanlar ve bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişi kutlanıyor. Kimi yazılı eserler bu tipteki en eski ritüellerin milattan önce Mezopotamya’da Ur şehrinde yapıldığını göstermekte.
Hıdırellez’le ilişkili Hızır ise bahar aylarında insanların arasında dolaşarak bolluk ve sağlık dağıtan, darda kalıp başı sıkışanlara yardım eden bir ermiştir. ‘Hızır gibi yetişmek’ deyimi buradan gelir.