Mikroplastik üstünde çalışmalarıyla tanınan Çukurova Üniversitesi'nde Prof. Dr. Sedat Gündoğdu yeni araştırmalarını anlattı. Kadavralarda yapılan çalışmaya göre midede her an 10 mikroplastik parçası bulunuyor, günde 30-40 parçacığa maruz kalınıyor.

Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada her yıl 400 milyon tondan fazla plastik atık üretiliyor. OECD verileri plastik üretiminin 2000’li yılların başından bu yana ikiye katlandığını gösteriyor. Bu plastiklerin yok olması yüzlerce yıl sürüyor. Bu süreçte de mikroplastik (beş milimetreden küçük) adı verilen daha küçük parçalacıklara ayrılıyor. Araştırmalar çevrenin bu görünmez kirleticilerinin çay, tuz, deniz ürünleri, bal, şeker, bira, sebze, meşrubat, şişe su gibi sofraların olmazsa olmazlarından organlarımıza hatta anne karnındaki bebeklerin plasentalarına (rahimde gelişen, ‘eş’ denen doku) kadar her yerde bulunduğuna işaret ediyor.

Türkiye’de plastik kirliliği üzerine çalışmalarıyla tanınan Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Gündoğdu üç üniversiteyle birlikte kadavralarda yaptığı araştırmada insan vücudunun ne kadar mikroplastiğe maruz kaldığını ortaya koydu.

Gündoğdu Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan araştırmacılarla birlikte 26 kadavranın midesinden alınan örnekleri laboratuvar ortamında mikroplastik varlığı açısından inceledi. Yaklaşık 1,5 yıl süren çalışma sonucunda analiz edilen örneklerden elde edilen bulguları Prof. Dr. Gündoğdu anlatıyor: “26 kadavradan yaklaşık 100’e yakın mikroplastik ekstrakt ettik. Bu, kişi başı yaklaşık 10 mikroplastik parçacığının her an insan midesinde bulunabileceğini, bir kişinin günde 30 ile 40 parçaçık kadar mikroplastiğe maruz kaldığını ortaya koyuyor. Araştırmamız mikro plastiklerin sindirim sisteminde de parçalandığını, parçalanan 100 mikrondan küçük mikroplastiklerin kan dolaşımı yoluyla tüm vücuda yayılabileceğini açığa çıkarıyor.”

Elde edilen bulgular insan vücudunun maruz kaldığı mikroplastiklerin kaynağına da işaret ediyor. Kaynaklar daha önceki çalışmaların da gösterdiği gibi çeşitli. Prof. Dr. Gündoğdu “Kişinin tekstil ürünlerinden, içinde bulunduğu ortam havasından, tüketilen ambalajlı gıdalar ve hazır besinlerden ciddi anlamda mikroplastiğe maruz kaldığını söyleyebiliriz. Hazır ve ambalajlı gıdaların içerisindeki mikroplastik varlığını biz zaten daha önce yaptığımız çalışmalarla da ortaya koymuştuk. Bunun yanında özellikle ipliksi tipteki mikroplastikler bize çok fazla tekstil ürününden kaynaklı mikroplastiğe maruz kaldığımızı gösterdi. Çünkü tekstil ürünleri artık plastik malzemeden üretiliyor” diyor.

Mikroplastiklerin ebatlarına bakıldığında da büyük partiküllerin mide asidiyle parçalanarak daha yüksek miktarda plastiğin diğer organlara nüfuz edebildiği görüldü.

Şirketlere uzman tavsiyesi: Kırmızı, yeşil, mavi plastik üretmeyin