Yer Bosna Hersek. Tarih Haziran 1981. Yaşları 10 ila 16 arasında değişen altı çocuk, Meryem Ana’nın kendilerine Bosna Hersek’in Medjugorje Köyü yakınlarındaki taşlık tepede göründüğünü iddia etti. Çocuklar, Meryem Ana’nın kendilerine barış mesajları verdiğini ve dua ettiğini söyledi.
O günden beri de kendini “vizyonerler” olarak tanıtan bir grup, Meryem Ana’nın Medjugorye’de olduğunu söylüyor. Onların iddialarına inanan milyonlarca insan bu küçük tarım köyünü büyük bir hac merkezine dönüştürdü. Yine de Hıristiyanlar bu konuda fikir ayrılığına düştü. Milyonlarca inanan Medjugorje’nin kendilerine manevi huzur verdiğini, mucizevi bir şekilde iyileştiklerini anlatırken, diğerleri de Meryem Ana’nın belli zaman aralıklarıyla görünmesi nedeniyle bunun bir aldatmaca olduğunu düşünüyor.
Olaya şüpheyle yaklaşanlar, “Meryem Ana’yı gördüm” iddiasında bulunan bazı kişileri maddi kazanç sağlamaya çalışmakla suçluyor. Ortada resmi bir istatistik olmasa da bir zamanlar sessiz bir köy olan Medjugorje artık oteller ve diğer konaklama yerleriyle kaynıyor. Bir diğer tartışma da Meryem Ana söylentilerinden önceye dayanan ama söylentilerle birlikte iyice alevlenen bir olay. Buna göre ilk zamanlarda vizyonerlere yakın bir rahip daha sonrasında “ahlaki ve cinsel açıdan başarısız olduğu” gerekçesiyle görevden alınmış.
Zaten mesajlardan bazılarının “vizyoner olduğu varsayılan kişilerin çıkarlarına ve arzularına göre” olduğu yönünde ortak bir kanı var. Vatikan ise mesajların çoğunun “İncil’in değişmez öğretilerini anlattığını” söylüyor.
Vatikan’ın son kararı ne?
Hem Vatikan hem de yerel yetkililerin yıllardır yaptıkları analizler ve açıklamalar sonucunda Vatikan Medjugorje’de görülen ruhani olaylarla ilgili uzun ve karmaşık tarihi sonuçlandıracak belgeyi yayınladı. Sonuç ne mi? Vatikan kendini “hacı” olarak gören bu kesimin Medjugorje’de hissettiği olumlu hisleri kabul ederek oranın ibadete açılmasına karar verdi. Bundan sonra Medjugorje cemaati, Meryem Ana’dan geldiğini iddia ettikleri mesajları internet sitelerinde kafalarına göre yayınlayamayacak. Bunun için önce Vatikan’ın denetimi ve onayı gerekecek.
Ancak Vatikan yetkililerinden Kardinal Victor Manuel Farnandez bölgede görüldüğü söylenen doğaüstü olayların varlığını doğrulamadıklarının altını çizdi. Buna göre görüldüğü söylenen şeyler, kişilerin özel deneyimler olduğu için kilise inananların gözlemlerinin gerçekliğini kabul etmek zorunda değil. Dolayısıyla imzalanan belgede de Hıristiyanların hepsinin Medjugorje’de görüldüğü söylenen şeye inanmak zorunda olmadığı not düşülmüş.
Vatikan, Meryem Ana’nın Medjugorje’de yıllardır verdiği söylenen mesajların çoğunun “öğretici” olmakla birlikte, bunların nihayetinde vizyonerlerin aktardığı “sözde mesajlar” olduğunun da altını çiziyor. Kardinal Fernandez son üç papanın Medjugorje “meyvelerini kabul ettiğini” ve bu sayede dünya genelinde yayılan inanca büyük saygı gösterdiklerini söyledi. Yani Medjugorje Hıristiyanların inancını güçlendirdiği ve insanları inanmaya ittiği için kilisenin de işine geliyor.
Papa’nın kesin bir şey söylememesinden rahatsızlar
Bununla birlikte Papa Francis, iddia edilen görüntüleri ele almaya niyetli değil. İbadet izninin verilmesinin yeterli olacağı görüşünde. Ancak Medjugorje hakkında iki kitap yazmış yazar ve gazeteci David Murgia, yeni belgenin iddia edilen görüntülerle ilgili net bilgi isteyenler için hayal kırıklığı olacağını söylüyor.
Murgia “İnsanlar Medjugorje’ye gidiyor çünkü Meryem Ana’yı orada gördüklerini düşünüyorlar. Sonucun iyi olduğunu söyleyip görülen şeyin gerçek olup olmadığı sorusunu sürüncemede bırakmanın saçma olduğunu düşünüyorum. Yani bu ağacının var olup olmadığını bilmediğimiz bir meyvenin iyi olup olmadığını söylemekle aynı şey” diyor.
Merak edenler için söyleyelim: Bosna’daki Mostar-Duvno Piskoposluğu konuyla ilgili iki, eski Yugoslavya Piskoposlar Konferansı bir soruşturma yürüttü ama her iki oluşum da bir kanaate varamadı. Papa 16. Benedikt’in üst düzey kardinallerinden biri, görüntülerin incelenmesi için bir komisyona öncülük etti ama bulguları hiçbir zaman yayınlanmadı.
Peki Vatikan neden bir değerlendirme yapmaktan kaçınıyor? Sebebi geçen mayısta yayınlanan yeni, kapsamlı mevzuat. Bu mevzuata göre Vatikan Meryem Ana’ya adanmış Portekiz’deki Fatima ve Fransa’daki Lourdes’daki gibi bu tür fenomenlerin doğaüstü kökenini kabul eden bildiriler yayınlamayacak. Bunun yerine bir değerlendirme yaptıktan sonra inanılan şeyin olumsuz bir yanı olmadığını düşünürlerse bölge piskoposu ruhani fenomenin faydalarını tanıyıp teşvik bile edebilir.