Nilperi Şahinkaya, TV dizilerinin başarılı ve çok aranan oyuncularından biri. Bu ay BeStyle dergisine de kapak olmuş. Sadece fotoğraf çektirse neyse, bir de söyleşi vermiş ve bize de iş çıkarmış. Söyleşinin bir yerinde ‘Kendine âşık olmayan, aksine kendini hep eleştiren ama bu eleştiriyi gerçekçi bir yerden yapabilen, hatalarından ders çıkaran biri olmaya gayret ettim’ diyor kendisi için. Ne güzel. Ama ‘kendine aşık olmayan’ biri için kendisinden bol bol söz ediyor: “Dışarıdan şans gibi görünen her şeyin arkasında çok büyük emekler var. Öyle bir cümle var hatta, ‘Hayatın bir anda değişir ama o ana gelmek yıllar almıştır’ diye, çok doğru buluyorum. İnsan kendi şansını yıllarca attığı adımlarla yaratıyor. Ben hep disiplinli, titizlikle çalışan, en iyisini yapmak için gecesini gündüzüne katan bir oyuncu oldum.” Yani çok çalışkanmış. Oyuncu, İngilizce, Fransızca, Almanya ve İtalyanca’yı ‘iyi derecede’ bildiğini söylüyor ve bu dil bilgisini anlatmadan da duramıyor: “Mesela bir işi çekmeden önce, referans olarak Türkçe altyazısı olmayan yabancı işlerden örnek verilebiliyor. Bunlardan biri ‘Aynen Aynen’di. Fransız yapımı bir iş ve altyazısı yoktu. Böyle birçok durum yaşadım ve dil bilmek avantaj oldu. Tüm referans işleri ana dilinde izledim. ‘Derin Mor’ setinde görüntü yönetmenimiz Florent, Fransızdı ve benimle Fransızca konuşuyordu. Bana teklif edilen, daha Türkçeye çevrilmemiş bazı tiyatro oyunlarını da İngilizce okuyup, karar verme fırsatım oldu. Mesela oynadığım ‘Kalp’ oyununu İngilizce okuyup teklifi kabul etmiştim.” Daha bir şey söylemesek de olur.