Hepimizin hayatta bir duruşu var. Karakterimiz belirliyor elbet. Vicdan, sağduyu, adalet duygusu... Bunlar genel bir tutumumuzu belirliyor. Kimimiz hep suçlayıcı, kimimiz hep savunmada, kimimiz de yargılayıcı pozisyonda buluruz kendimizi...

Nasıl biri olduğumuz, insanlarla iletişimimizde tekrarlayan belli tutumlar sergilememizde rol oynuyor. Hiç düşündünüz mü, neden bazılarımız genelde itham edici rolündeyken, bazılarımız kendimizi ya da başkalarını hep savunma halinde oluruz? Kimimizse genelde yargısına başvurulan kişi oluruz. Bu hukuk alegorisinde gündelik hayatın bir gerçeği de yer bulur elbet: Rüşvet. Aramızda rüşvetçiler de vardır. Test jargonuyla savcı, avukat, yargıç ya da rüşvetçi gibiyizdir. Haydi teste!