Bir arkadaşımın şaşkınlığına tanık oldum. Yakın çevresinde meydana gelen bir ayrılığı hiç beklemiyordu. Durumu anlamak için farklı açılardan yaklaştık. Üzerinde hemfikir olduğumuz açıklama bizi şefkate götürdü. Bir başkasının sunduğu şefkat. Ayrılan arkadaş belki o şefkatin yokluğunu fark etmemişti, belki de yeni bulduğu şeyin adının şefkat olduğunu bilmiyordu. Adına koyamadığı bir duygunun peşinden sürüklenmişti.
Peki, şefkatin varlığının ya da yokluğunun hayatımızı nasıl etkilediğini hiç düşündünüz mü? Çoğu zaman, bu duygunun gücünü göz ardı ediyoruz. Gelin, işimizi şansa bırakmayalım ve şefkati daha yakından tanıyalım, onu hayatımızın merkezine yerleştirelim.
Arkadaşlarla yılbaşında aynı evde toplandık. Sabah kahvaltıda konu şefkate geldi. Herkes şefkate farklı farklı tanımlar getirdi. Aslında şefkat hem kendimize, hem sevdiklerimize, hem de temas ettiklerimize bulaşabilecek kadar güçlü bir duygu. Meditasyon öğretilerinde farkındalık kadar önemli bir yeri var.
Herkesin içinde var
Şefkat, aslında hepimizin içinde var olan ama genellikle göz ardı ettiğimiz bir duygu. İnsanlar olarak bu duyguyu paylaşıyoruz. Yalnızca bizde değil, memeli hayvanların çoğunda da şefkati görebiliriz. Örneğin, fillerin birbirlerine gösterdiği ilgi ve koruma, şefkatin hayvanlar alemindeki örneklerinden sadece biri. Primatlar arasında da benzer örnekler mevcut; şempanzeler ve bonobolar, karmaşık sosyal yapıları içinde şefkati sıklıkla sergilerler. Bu, şefkatin yalnızca insanlara özgü olmadığını, doğanın bir parçası olduğunu gösteriyor.
Neden eksikliğini hissediyoruz
Eğer şefkat zaten içimizde varsa neden bu duygunun eksikliğini hissediyoruz? Belki de sorun, bu duygunun farkında olmamamızda yatıyor. İçimizdeki bu değerli kaynağı nasıl harekete geçirebiliriz? İşte burada meditasyon devreye giriyor.
Hayat, zorluklarla dolu bir yolculuk. Her birimiz, bu yolculukta kendi payımıza düşen acıları yaşıyoruz. Şefkat ise bu acıları anlama, onlara anlayışla yaklaşma ve de acılara çözüm olma çabası. Ne yazık ki çoğu zaman bırakın çözüm bulmayı, başkalarının ve hatta kendi acılarımızın farkında bile olamıyoruz.
Kendimize ve başkalarına karşı gösteremediğimiz şefkat örnekleri hayatımızda sıkça karşımıza çıkıyor. İşyerinde stres altında ezilen bir meslektaşa karşı sabırsızlık göstermek, kendi hatalarımızı kabul etmemek, aile içinde yaşanan bir soruna duyarsız kalmak ya da kendi içsel çatışmalarımızı görmezden gelmek… Bu durumlar, şefkatin eksikliğinin örnekleri.
Şefkat meditasyonları ise, bu eksikliği gidermeye yönelik bir adım. Bu meditasyonlar sırasında, kendimiz, sevdiklerimiz, hatta tanımadığımız ya da sevmediğimiz insanlar için acı çekmemeleri ve acı yaratan döngülerden özgürleşmeleri dileğinde bulunuyoruz. Bu basit düşünce süreci, zamanla içimizdeki şefkat kaynağını harekete geçiriyor.
Unutmayın, şefkat, bizde zaten var olan bir kaynak. Bu meditasyonlar, bu kaynağı hatırlamamıza ve günlük hayatımızda kullanmamıza yardımcı oluyor. Hatırladıkça, şefkat hayatımızın bir parçası haline geliyor.