Prof. Dr. Hüseyin Tuğrul Atasoy 'İş stresi, psikolojik stres ya da fiziksel yorgunluğun çok yoğun olduğu bir dönemde kısa süreli anlık unutkanlıklar hemen insanı telaşa sürükleyecek ya da ciddi sorunlar çıkacak durumlar değil' dedi.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Hüseyin Tuğrul Atasoy su almaya giderken su almaya gittiğini unutmak, elindeki cep telefonunu aramak gibi kısa süreli unutkanlıklara öznel bellek bozukluğu adı verildiğini söyledi. Atasoy, öznel bellek bozukluklarına fiziksel veya psikolojik yorgunluğun yol açtığını belirtti. Öznel bellek şikayetlerinin toplumun yüzde 11 ila 56’sı arasında görüldüğünü ifade eden Atasoy, “Oranlar birbirinin neredeyse 5 katı, bu şu anlama geliyor. Çalıştığınız yere, konuma, kişilerin yaşına döneme göre bunu değişken bulabiliyorsunuz. Sabit bir hastalık belirtisi gibi değil. Daha dar alandaki çalışmalarda, kısa süreli unutkanlıklar nöroloji veya psikiyatriye gelir. Dahiliye polikliniği önünde yapılan bir çalışmada teste tabi tutulanların yüzde 39’u öznel bellek şikayetleri belirtiyor. Bu toplumda oldukça sık rastlanan bir şey. Bu hastalarda ‘acaba altında bir şey mi var’ denerek nörolog ya da psikiyatrist tarafından üst basamağa sevk edilenlerin yüzde 30’unda da hiçbir şey çıkmıyor. Bu gördüğümüzde o kadar da korkulacak bir şey değil” dedi.

‘Alzheimer gibi hastalıkların ilk bulgusu bunlar olabiliyor ‘

Şikayetler kalıcı olur, kişinin günlük hayatını olumsuz etkilerse alttaki nörolojik veya psikiyatrik sorunlara bakılması gerektiğini ifade eden Atasoy, “Demans, Alzheimer gibi hastalıkların ilk bulgusu bunlar olabiliyor ama öznel bellek bozukluğu yaşayanların bize yine en çok sorduğu sorulardan birisi, ‘hocam ben Alzheimer mi oldum? Bugünlerde sık unutuyorum, sonra aklıma geliyor.’ Bu Alzheimer hastalığıyla uyumlu bir şey değil. Çünkü Alzheimer hastalarında hiç kayıt yok. Hiç kayıt olmadığı için kişi ‘şunu unuttum, sonra hatırladım’ demez. Bu durum kalıcı oluyor ve kişinin sosyal hayatını etkilemeye başlıyor, maddi ya da manevi küçük de olsa kayıplara yol açıyorsa o zaman mutlaka çok ciddiye alınıp altta ne var ona bakılmalı. Ama bunu yaparken de kişinin hormonları, vitaminleri, tansiyonu, şekeri ne durumda önce onlara bakıyoruz. Bunlarla ilgili sorun yoksa, hastada herhangi bir demans ya da kronik nörolojik hastalık var mı, onların ayırt edici tanısına gidiyoruz” diye konuştu.

Alzheimer  1-2 günde konulmuyor

Öznel bellek bozukluklarının çok yaygın olduğunu söyleyen Atasoy, “Benim mesela kedilerim var. Kedi mamasını elime alıp etrafta dolanıyorum bazen. Biliyorum ki iş yerinde çok yorulduğum zaman ya da telefon elinde telefonu aramak gibi bunların en büyük sebebi psikolojik ve bedensel yorgunluk. Bunlar çok yoğunlaşıyor ve kişinin günlük hayatını, becerilerini etkilemeye başlıyor, sosyal ilişkilerini etkiliyorsa o zaman alttaki nedenlere bakmak lazım. Bunama veya Alzheimer veya pick hastalığının tanıları öyle 1-2 günde konulabilen şeyler değil, 2 yıllık nöro-psikolojik test takibiyle mümkün” ifadelerini kullandı.

Yorgunsan unutabilirsin

Stres ve yorgunluk ile vitamin veya hormon bozuklularının kısa süreli unutkanlıklara sebep olabileceğini söyleyen Atasoy, şöyle konuşu:

“Günlük hayatta eğer o dönem iş stresi, psikolojik stres ya da fiziksel yorgunluğun çok yoğun olduğu bir dönemde hemen hatırlayabildiğiniz, kısa süreli anlık unutkanlıklar hemen insanı telaşa sürükleyecek ya da ciddi sorunlar çıkacak durumlar değil. Daha sakin olabilirsiniz ama bunlar yoğunlaşıyor sizin günlük hayatınızdaki sosyal ilişkilerinizi aksatmaya, zedelemeye başlıyorsa maddi manevi kayba yol açıyorsa o zaman mutlaka bir hekime başvurmakta fayda var.“

Sevgili İrem, O küçük mavi haplardan kullandığımı karıma söylemeli miyim?