16 yaşında trafik kazası sonucu kafa travması geçiren Zeki Can Akhun Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesinde beyin hücrelerinin güçlendirilmesini sağlayan farmakolojik tedavi, cihaz destekli nöron uyarım tedavileri ve fiziksel tedavi yöntemleriyle yaklaşık iki yıllık komanın ardından yürümeye ve konuşmaya başladı.
Zeki Can’ın babası İbrahim Akhun oğlunun 2.5 yıl önce geçirdiği trafik kazasında camdan fırladığını ve kafa travması ve beyin kanaması sonucunda üç ay yoğun bakımda kaldığını anlattı.
‘Artık bitkisel hayatta, böyle yaşayacak’
Artık yapılacak bir şey olmadığının belirtilmesi üzerine oğluna evde bakmaya çalıştıklarını aktaran Akhun yaşadıkları zor günleri anlatırken duygusallaşıyor: “Tamamen yatağa bağımlıydı, makineye bağlıydı. Bize ‘Artık bitkisel hayatta, böyle yaşayacak, ileri gitmez geri gidebilir’ dediler. Bu acının tarifi yok, Allah kimseyi çocuğuyla sınamasın, imtihan etmesin. Şu an bile gözlerim doluyor.”
Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesinde uygulanan medikal tedaviden bir ay sonra oğlunun tepki vermeye başladığını, gözleriyle onları takip ettiğini belirten baba Akhun “Tedaviyi yürüten Ömer hoca ilacın etkisini gördüklerini ve tedaviye devam edeceklerini söyledi. Yaklaşık bir yıllık tedavi sonrası bugünlere geldik. algısı açıldı, tepki veriyor, konuşma becerisi yüzde 50 arttı” diyor.
‘İlk kez baba dediğinde ne yapacağımı bilemedim’
Oğlunun ilk adımını attığında ve konuştuğunda yaşadığı mutluluğun ise tarifi yok: “Eskiden tek bir kelime konuşamıyordu, ilk kez bana ‘baba’ dediğinde ne yapacağımı bilemedim. Yavaş yavaş geçmişi hatırlatmaya başladık. Ailesini hatırlıyor, biliyor ama son yılları henüz hatırlamıyor. İlk adımını da burada attı. Önce ellerini, sonra ayaklarını oynatmaya başladı. Bunlar bile bize büyük bir haz veriyordu. Yürümeye başladıktan sonra dünyalar bizim oldu. Şimdi yeni hayallerimiz var. Oğlumla geçiremediğimiz 2,5 yılı dolu dolu birlikte geçirmek istiyorum. Bir karavan alıp dolu dolu gezmek istiyoruz.”
‘Temel fonksiyonlar tekrar kazanılıyor’
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji anabilim dalı başkanı Prof. Dr. Ömer Karadaş trafik kazalarında beyin damar hastalıkları, toksik maddelere maruz kalma, beyinde kanamalar ya da damar tıkanıklığının beyin hasarına yol açabildiğini söyledi.
Beyin hücrelerinin çok hassas olduğunu, oksijensizliğe çok az dayanabildiğini vurgulayan Karadaş böyle bir durum sonucu beyinde meydana gelen hasarı şöyle anlatıyor: “Travmalarda, tüm beyin hücreleri ölmüyor, fonksiyonları bozulduğu için sanki ölmüş gibi değerlendirilebiliyor. Sağlam ya da fonksiyonu azalan beyin hücreleri güçlendirildiğinde bu hücreler ölen hücrelerin yerini alıp aradaki farkı kapatabiliyor. Bu nedenle, çeşitli nedenlere bağlı beyin hasarı gelişen hastalarda mutlaka ölmeyen hücrelerin güçlendirilmesi, hasar gören hücrelerin yenilenmesi ve fonksiyonlarının yeniden kazandırılmasına yönelik tedavilerin uygulanması önem taşıyor.”
Karadaş kafa travmasına bağlı komaya giren hastalara uygulanan yenilikçi tedavilerle hasarlı beyin hücrelerinin güçlendirilerek konuşma, yemek yeme, hareket edebilme gibi temel fonksiyonları tekrar kazandırabildiklerini söylüyor. Özellikle erken dönemde başvuran ve daha çok genç hastalarda yenilikçi ilaçlar ve nöronların uyarılmasını sağlayan cihazları kullanarak beyin hücrelerini aktive ettiklerini ve hasar gören hücrelerin güçlenmesini sağladıklarını anlatıyor.
‘Yatağa bağlı durumdan çıktı, mobil duruma geçti’
16 yaşındayken geçirdiği trafik kazası sonucu kafa travması geçiren ve komaya giren Zeki Can Akhun’a da medikal ve manyetik tedavilerin uygulandığını aktaran Karadaş genç hastanın yaklaşık iki yıl sonra komadan çıkarak iyileşme sürecine girdiğini söyledi.
Akhun daha önce tedavi gördüğü hastanede beyin ameliyatı geçirmiş ancak komadan çıkamamış. Ailesi bir yıl önce Gülhane’ye başvurmuş.
Karadaş genç yaşında bitkisel hayata giren Akhun’a uyguladıkları tedaviyi şöyle anlattı: “Bize geldiğinde beyin kanaması sebebiyle cerrahi müdahaleyle kafatasının bir kısmı alınmıştı, bitkisel hayat olarak isimlendirdiğimiz koma halindeydi ve cihaza bağlı yaşıyordu. Hastamıza, ilk olarak nöronlar için gerekli vitamin, mineral içerikli beslenme destekleri verildi, antioksidan tedaviler uygulandı, cihaz destekli nöron uyarım tedavileri yapıldı. Bir yıl süren tedavi sonrası hastamız yatağa bağlı durumdan çıktı, mobil duruma geçti. Artık yürümeye başladı, ailesiyle iletişim kuruyor, az da olsa konuşabiliyor.”