Ultra (aşırı) işlenmiş gıdalar kalp hastalıkları, kanser, diyabet, obezite, depresyon, kaygı bozukluğu dahil 30’un üzerinde hastalıkla ilişkilendiriliyor. Giderek günlük beslenme düzeninde daha çok yer kaplayan bu gıdalar adından da anlaşıldığı olduğu üzere işlenmiş gıdalar grubunun en fenası. Tuz, tatlandırıcı ve yağ eklenen, raf ömrünü uzatan, dokuyu koruyan ve lezzeti artıran yapay aromalar, koruyucu ve renklendirici eklenen gıdalar için kullanılan bir terim.
Yeni bir araştırma bu aşırı işlenmiş gıdalardan yüksek miktarda tüketmenin insan ömrünü yüzde 10’un üstünde kısaltabildiğini gösterdi. Risk erkeklerde yüzde 15’i buluyor, kadınlar için risk ise yüzde 14.
Henüz bir tıp dergisinde yayınlanmamış araştırmanın ön çalışması Amerikan Beslenme Derneği (ASN) yıllık toplantısında sunuldu. Araştırma için 1995’ten toplanan 50-71 yaş arası 541 bin ABD’linin verisi analiz edildi. Çalışmaya dahil edilenlere 124 çeşit gıda tüketimiyle ilgili sorular soruldu. En çok ultra işlenmiş gıda tüketen grupta işlenmiş içecekler başı çekti.
Baş yazarı olan ABD Ulusal Kanser Enstitüsü’nden Erikka Loftfield diyet alkolsüz içeceklerin aşırı işlenmiş gıda tüketiminin en büyük sorumlusu olduğunu anlattı. İkinci sırada ise şekerli alkolsüz içecekler geliyor. Araştırmaya göre aşırı işlenmiş ekmekler ve unlu mamuller gibi rafine tahıllar da üçüncü sırada.
Araştırmacılar bu beslenme verilerini sonraki 20-30 yıllık süreçte ölüm oranlarıyla ilişkilendirdi. En az aşırı işlenmiş gıda tüketen yüzde 10’luk kesime kıyasla en çok tüketenlerin kalp hastalığı ya da diyabetten ölme olasılığının daha fazla olduğu görüldü. Ancak benzer araştırmaların aksine kanser ölümlerinde artışa rastlanmadı.
Bazı aşırı işlenmiş gıdalarsa daha yüksek risk taşıyor. Yüksek oranda işlenmiş et ve alkolsüz içecekler ölüm riskiyle en güçlü şekilde ilişkilendirilen alt gruplar oldu. Alkolsüz diyet içecek yapay tatlandırıcı ve ilaveler içerdiği için aşırı işlenmiş gıda sınıfına giriyor.
Geçen hafta aşırı işlenmiş gıdaların isim babası Sao Paulo Üniversitesi’nden Prof. Carlos Monteiro bu ürünlerin paketlerine sigaralarda olduğu gibi uyarı etiketleri konmasını önermişti.