Kış mevsiminde birçok ebeveyn için yüksek ateş endişe kaynağı. Bilmeniz gereken ilk şey, ateşin tek başına bir hastalık olmadığı. Ateş, başta enfeksiyonlar olmak üzere pek çok hastalığa eşlik eden bir belirti. Kış aylarında genellikle grip, nezle, bademcik iltihabı, kulak enfeksiyonları ateşe sebep oluyor. Peki çocuğunuz ateşlendiğinde onu rahatlatmak için ne yapmalısınız? Hangi yanlış uygulamalardan uzak durmanız gerekiyor? Doktora başvurmanızı gerektiren işaretler neler? Ailelerin genellikle soğukkanlılığını korumada güçlük çektiği ateşli havalede ilk yardım nasıl olmalı? Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Seyhan Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Nöroloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. İlknur Erol’a sorduk.
Çocuklarda yüksek ateş diyebilmemiz için değerler kaç olmalı?
Normalde koltuk altından yapılan ölçümde 37 derecenin üzerine ateş diyoruz. Ateşi çok hafif, hafif, orta, yüksek ve çok yüksek olarak farklı kategorilerde değerlendiriyoruz:
📍Çok hafif ateş: 37-37,5
📍Hafif ateş: 37,6-37,9
📍Orta dereceli yüksek ateş: 38-38,5
📍Yüksek ateş: 38,5-39,5
📍Çok yüksek ateş: 40 üstü
Bu değerler koltuk altından yapılan ölçümler için geçerli. Koltuk altından alınan ateş değerleri, rektal (makattan) alınana göre 1 derece, kulaktan alınana göre ise 0,5 derece daha düşüktür.
Koltuk altı, alın, ağız, kulak ya da rektal ateş ölçümü… Hangisi tercih edilmeli?
Vücut ısısını en iyi rektal ölçüm yansıtır. Fakat farkındalığı artan çocuklarda kullanımı pratik olmadığı için önermiyoruz. Erken çocukluk döneminde kulak içi ateş ölçerler kısa sürede ölçüm yapabildiği için çok pratik.
Büyük çocuklarda koltuk altından ölçümler daha sık tercih ediliyor. Fakat koltuk altından ölçüm yapacaksanız cildin kuru olmasına ve derecenin koltuk altında yeterli sürede kalmasına dikkat edin. Eğer koltuk altı terliyse ya da dereceyi yeterince bekletmezseniz ölçüm yanlış çıkabilir.
Çocuklarda ateşin sebepleri neler?
En sık nezle, grip, bademcik iltihabı, orta kulak enfeksiyonu, sinüzit gibi nedenlerle ateş çıkar. Yine aşılar, idrar yolu ve bağırsak enfeksiyonları ateşin yaygın sebepleri arasında.
Ateş bazen romatizma, kanser ya da bağışıklık sistemi hastalıkları gibi enfeksiyon dışı nedenlerle de yükselebilir. Ayrıca gıda zehirlenmeleri ve yaz aylarında sıcak çarpması da ateş sebepleri arasında.
Ateş ne zaman ciddi bir duruma işaret eder?
Burada dikkate almanız gereken şey ateşin derecesi değil çocuğunuzun genel durumu. “Hafif ateşi var” diye önemsenmeyen bazı durumlarda çocuk aslında büyük tehlike altında olabilir. Ölçütümüz şu olsun: Ateşi çok yüksek olsa da çocuğunuz koşup oynuyorsa, neşeliyse, yiyip içiyorsa paniklemeyin. Ama çocuğunuzun beslenmesi bozulmuşsa, kalp atışları hızlanmışsa, yoğun kusması varsa, çocuğunuz hızlı nefes alıp veriyorsa, inliyorsa ciddi bir sorun olabileceğini düşünürüz.
0-3 ay arası bebeklerde ateş varsa hemen doktora gitmek gerekiyor değil mi?
Evet, ilk 3 ayda ateşi fark eder etmez doktora gidilmeli. Bebeğin genel durumu iyi olsa bile… Yine çocuğunuz 2 yaşından küçükse ve ateşi 24 saatten fazla sürüyorsa çocuğunuzu doktora götürün. 2 yaşından büyük çocuklarda şu sorunlardan birinin görülmesi doktora gitmeyi zorunlu kılar:
📍3 günden uzun süren ateş
📍Ateşle birlikte ciltte döküntü
📍Zor ve sık nefes alma
📍Öksürük, hırıltı
📍Sık kusma ve ishal
📍Kulak, karın ya da boğaz ağrısı
📍Beslenme güçlüğü
📍İdrar yaparken yanma, idrar renginde değişme
📍Ağızda kuruluk, gözyaşı yokluğu, göz küresinde çöküklük, idrar miktarında azalma gibi sıvı kaybı bulguları
📍Düşen ateşe rağmen huzursuzluğun sürmesi
Aileler ateşli çocuğa nasıl yaklaşmalı? Ateş nasıl düşürülür?
Ateş, vücudun enfeksiyonla savaştığının bir işareti. Dolayısıyla çocuğunuzun ateşini düşürmeniz onu tedavi etmeniz anlamına gelmiyor. Sadece onun daha iyi hissetmesine ya da ateşli havaleye yatkınlığı varsa havale geçirmesini engellemesine yardımcı olabilirsiniz.
📍 Ateşi çıkan bir çocukta yapmanız gereken en önemli şey üzerindeki kalın giysileri çıkarmak ve çocuğa ince giysiler giydirmek. Ateş yükselirken çocuğunuzun titremesi normal. Yine el-ayak damarlarındaki geçici daralmaya bağlı olarak el ve ayaklarında soğuma, hafif morarma görülebilir. “Üşüyor” diye çocuğu çok sıcak bir yere almanız, üzerine kalın yorgan ya da battaniye örtmeniz ateşinin daha fazla yükselmesine neden olur. Uyurken üzerine ince bir çarşaf örtebilirsiniz. Oda sıcaklığının 21-25 derece arasında olması ideal. Odanın iyi havalandırılması da önemli.
📍Ateş, terleme ve solunum sayısını artırarak çocuğun sıvı kaybetmesine yol açar. Bu nedenle bol sıvı vermeyi ihmal etmeyin.
📍Küçük ıslak bir havluyla alnına, kollarına, bacaklarına ve gövdesine pansuman yapın. Ya da ılık bir duş aldırın. Bazen aileler, çocuğu soğuk duşun altına sokabiliyor ya da soğuk ıslak havluya, çarşafa sarabiliyor. Bu tür uygulamaları kesinlikle önermiyoruz.
📍 Sıraladığım önlemlerle çocuğunuzun ateşi düştüyse, hafif burun akıntısı varsa, keyfi yerindeyse başka bir şey yapmadan onu takip edin.
📍 Eğer ateş düşmediyse doktorunuzun daha önce önerdiği ve evinizde bulunan ateş düşürücü şurupları kullanabilirsiniz. En sık başvurulan ilaç, yan etkileri az ve güvenilir bir ilaç olan parasetomoldür. Doktorunuzun belirttiği dozlarda 4-6 saatte bir verebilirsiniz. 1 yaş altı çocuklarda parasetomolün fitil formu da kullanılabilir.
1 yaş üzerindeki çocuklarda ibuprofen etken maddeli ateş düşürücüler de seçeneklerden biri. Doktorunuzun önerdiği dozlarda 6-8 saatte bir kullanabilirsiniz. Ateş düşürücü kullanırken dikkat etmeniz gereken kural şu: Belirtilen dozların ve önerilen uygulama sıklığının dışına çıkmayın. Yüksek dozlarda ya da çok sık ateş düşürücü kullanmak ciddi sorunlara yol açabilir.
Başka hatalı uygulamalar da var mı? Mesela Aspirin kullanmak sakıncalı mı?
Çocuklarda Aspirin’in ateş düşürücü olarak kullanılmasını kesinlikle önermiyoruz. Çünkü karaciğer yetmezliğine ya da Reye sendromuna (karaciğer ve beyinde kalıcı hasara neden olan bir hastalık) yol açabilir.
Evde bulunan bir antibiyotiği doktor önerisi olmadan çocuğa vermek de uzak durulması gereken yanlışlardan. Gelişigüzel antibiyotik kullanımı, yanıltıcı olarak bazı mikroorganizmaların baskılanmasına, altta yatan başka bir hastalığın belirtisinin gecikmesine ve geç tanıya neden olabilir. Bu duruma örnek olarak menenjiti (beyin zarı iltihabı) verebiliriz.
Uygunsuz antibiyotik kullanımı ayrıca bakterilerin dirençli hale gelmesine yol açar. Yani çocuğun gelecekte karşılaşabileceği bakteriyel enfeksiyonlarda basit bir antibiyotikle sorun çözülemez, daha güçlü antibiyotiklerin kullanılması gerekir. Hatta bazen güçlü antibiyotikler bile sorunu ortadan kaldırmayabilir. O nedenle doktor önerisi olmadan kesinlikle antibiyotik kullanmayın. Zaten çocuklarda kış mevsiminde görülen enfeksiyonların sebebi genellikle virüsler olduğu için tedavide antibiyotiğin yeri yok. Antibiyotikler yalnızca bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılır.
Ateşi çıkan çocuklar iştahsız olabiliyor. Beslenmede nelere dikkat edilmeli?
En önemlisi çocuğun sıvı alımını iyi ayarlamak. Ateşle birlikte vücuttan su kaybı olur. Su kaybı çok tehlikeli olduğu için çocuğa su, süt, meyve suyu, ayran gibi içecekler verilmeli. Bebekler sık sık emzirilmeli.
Çocuklar ateşlendiğinde iştahının azalması ya da tamamen kapanması beklenen bir durum. Belki sevdiği yemeklere ya da hafif, muhallebi tarzı yiyeceklere öncelik verebilirsiniz. Ateşle birlikte ishal varsa yoğurt ya da yoğurtlu çorbalar, patates püresi, çatalla ezilip püre haline getirilmiş muz iyi seçeneklerdir. Ama çocuğunuza yemek konusunda ısrarcı olmayın. Hastalığı geçtikten bir süre sonra çocuk kaybettiği enerjiyi hızlı bir şekilde yerine koyacaktır.
Aileleri en çok endişelendiren konulardan biri de ateşli havaleler. Nöbet geçiren bir çocukta ne tür bulgular olur?
Toplumda havale (nöbet) diye bilinen durumu biz konvülsiyon olarak adlandırıyoruz. Bu tabloda beyin hücreleri anormal bir aktivite göstererek vücutta istemsiz kasılmalara neden olur. Ateşin ani yükselmesiyle ortaya çıkan havaleler ise ‘ateşli havale’ olarak adlandırılır.
Ateşli havale sırasında çocuk bilincini kaybeder. Karşıya sabit bakar, dişlerini sıkar. Gözleri geriye, sağa-sola kayar. Kol ve bacaklarında, bazen vücudunun sadece bir tarafında kasılma ya da çırpınma olur. Dudak çevresi ve yüzü morarır. Bazen kasılma olmadan tüm vücutta salıklık, gevşeklik görülebilir. Bir süre sonra belirtiler kaybolur. Çocuk bitkin şekilde yaklaşık 30 dakikalık bir uykuya dalabilir.
Ateşi çok yükseldiği için mi çocuk havale geçirir?
Toplumda “Ateş derecesi yükseldikçe havale riski artar” diye bir bilgi var ama ateş yüksekliğiyle ateşli havale arasında her zaman bir ilişki olmadığını söyleyebiliriz. Örneğin bazı bebekler çok yüksek ateşle havale geçirmezken bazıları daha düşük ateşle bile havale geçirebilir.
Ateşli havalelerin çoğunlukla genetik nedenlerden kaynaklandığını biliyoruz. Bu konuda epeyce bir gen gösterildi. Bu nedenle ateşli havaleler genellikle ailesel oluyor. Ama aile öyküsü şart değil, ilk kez de ortaya çıkabilir. Bir görüşe göre enfeksiyon nedeniyle yükselen ateş, vücutta bazı maddelerin salgılanmasına, bu da ateşli havaleye neden oluyor.
Ateşli havale sık görülen bir sorun mu?
Bebeklerde ve küçük çocuklarda en sık görülen nörolojik hastalık ateşli havaledir. Her 100 sağlıklı çocuktan 2-4’ünde rastlanır. Ateşli havalelerin yüzde 80’i ateşin başlangıcından itibaren ilk 24 saatte kendini gösterir.
Hangi yaşlarda ortaya çıkar?
Ateşli havale 6 ay ila 6 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Bu tür havaleler, menenjit (beyin zarı iltihabı) ya da ensefalit (beyin dokusu iltihabı) dışındaki enfeksiyonların yarattığı ateş nedeniyle oluşur. Yani ateşli havale diyebilmemiz için enfeksiyonun beyinde değil, vücudun başka bir yerinde olması gerekir. Elbette menenjit ve ensefalit de hem ateş hem nöbet yapar ama bu iki hastalığı ‘ateşli havale’ olarak değil, ayrı kategoride değerlendiririz.
Ateşli havalenin başlangıç yaşı genellikle 18 ay ile 3 yaş arasına rastlar. Eğer bir çocuk 1 yaşından önce ateşli havale geçirirse bunun tekrarlama riskinin çok yüksek olduğunu aklımızda tutmalıyız. Hele 6 aydan önce başlangıç varsa çok daha dikkatli olmak lazım. Çünkü onun menenjit ya da ensefalit olma ihtimali çok daha yüksek. Tabii rutin aşılamayla birlikte bu sorunların görülme oranı oldukça düştü. Doğumdan itibaren aşıları tam olan bir çocuk 1 yaşından önce ateşli havale geçirmişse ve genel durumu iyiyse ona her zaman “Menenjit ya da ensfalit olabilir mi?” diye bakmıyoruz. Ama aşılaması yoksa çocukta mutlaka bu hastalıkların olup olmadığını değerlendiriyoruz.
Ateşli havale tehlikeli midir?
Ateşli havaleyi basit ve kompleks diye iki grupta inceliyoruz. Basit ateşli havale, tüm vücudu etkiler ve 15 dakikadan kısa sürer. Tüm ateşli havalelerin yüzde 80’ini basit ateşli havale oluşturur.
Kompleks ateşli havale dediğimizde ise 24 saat içinde 1 defadan fazla olan, vücudun yarısını tutan, 15 dakikadan uzun süren ya da havaleden kısa süre sonra vücutta geçici güç kaybı yapan havaleleri kastediyoruz. Kompleks havaleleri biraz daha fazla irdeleme ihtiyacı hissediyoruz.
Beyne zarar verir mi, ileride zihinsel ya da bedensel bir engele neden olur mu? Aileler bize en sık bu soruları soruyor? Biz de şöyle yanıt veriyoruz: “Ateşli havale 30 dakikadan daha uzun sürmedikçe kalıcı bir hasara ya da engele neden olmaz.”
Peki ateşli havale sırasında aileler ne yapmalı, ne yapmamalı?
Her şeyden önce sakinliğinizi korumaya çalışın. Çocuğunuzu yan yatırın. Yatak, kanepe gibi bir yerdeyse düşme riskine karşı çocuğunuzu halının üzerine alabilirsiniz. Ağzında bir yiyecek varsa ya da gözlük kullanıyorsa onları çıkarın. Saate bakıp havalenin süresini izleyin. Ateşli havale genellikle birkaç dakika içinde kendiliğinden düzelir. Bu nedenle 2-5 dakika sabırla bekleyin.
Eğer çocuğunuz daha önce de ateşli havale geçirdiyse doktorunuz size ‘diazem’ adında bir ilaç reçete etmiştir. Havale 5 dakikayı aşarsa bu ilacı doktorunuzun önerdiği dozda makattan uygulayın. Bunu yaparken çocuğun yan yatırılmış ve dizlerinin karnına çekilmiş olması lazım. Tabii bu ilaç nadir de olsa solunumu durdurabilir. O nedenle ilk yardım uygulamayı öğrenmiş olmanız gerekiyor.
Eğer ilaç yoksa 112’yi arayın ve ambulans çağırın. Ama nöbetler 2 dakika içinde sonlandıysa, çocuğun genel durumu iyiyse en yakın hastaneye gidin. Büyük bir merkez olması gerekmiyor, eve en yakın sağlık kurumuna başvurmak yeterli.
Bunları asla yapmayın
📍 Bazen aileler, ateşli havale geçiren çocuğun üzerine soğuk su döküyor, kasılan kollarını ve bacaklarını tutmaya çalışıyor. Kenetlenen dişleri açmak için kaşık, çubuk hatta parmaklarını kullanabiliyor. Bu tür davranışlardan uzak durun çünkü hem çocuğunuz hem de siz zarar görebilirsiniz.
📍 Anne-babalardan bazen “Dili boğazına kaçmıştı, onu çıkarmaya çalıştım” gibi müdahaleler duyuyoruz. Buna da gerek yok, çocuk zaten burnundan nefes alacaktır. Önemli olan çocuğu yumuşak bir zemine alıp yan yatırmak ve hava yolunun açık olduğundan emin olmak. Yani ağzında bir şey varsa onu almak, boynu çok bükükse boynunu düzeltmek kâfi.
📍 Son olarak çocuk nöbet geçirirken ağzından ilaç vermeye çalışmayın. İlaç, solunum yoluna kaçarak orayı tıkayabilir.
Ateşli havale geçiren bir çocuğun tekrar havale geçirme oranı yüksek mi?
Eğer çocuk 1 yaşından önce ateşli havale geçirmişse sorunun tekrarlama riski yüzde 55-60 civarında. 1 yaşından sonra başlayan ateşli havalelerin tekrarlama riski ise yüzde 20’lerde.
Ailede birinci derece akrabalarda ateşli havale hikayesi, havale anında ateşin çok yüksek olmaması, ateşin başlangıcıyla ilk nöbet arasındaki sürenin kısa olması… Bunlar, ateşli havalenin tekrarlama ihtimalini yükselten faktörlerdir.
Tekrarları engellemek için ne tür önlemler alınabilir?
İlk önlem ateşle mücadele etmek. Çocuk bir enfeksiyon geçirdiğinde iyi bir ateş takibi yapmak, ılık duş aldırmak, ateş düşürücü kullanmak gibi önlemler tekrarları engelleyebilir. Israrlı ateşte de mutlaka doktora başvurmak gerekir.
Basit tipte ama tekrarlayan ateşli havalesi olan çocuklara nöbeti durduran ilaçlar reçete edebiliyoruz. Kompleks ateşli havalesi olan, aile yükü fazla olan çocuklara ek olarak koruyucu amaçla kullanılan uzun süreli tedaviler veriyoruz.
Bir de ilk başlarda ateşli havale geçirip daha sonraki dönemde ateşsiz havale atakları da yaşayan yani epilepsi olan çok küçük bir grup hasta var. Bu çocuklara hemen genetik testler yaparak “Genetik bir sorun var mı, yok mu?” diye bakıyoruz. Genetik testle tanı koymak, doğru tedaviyi verebilmemiz için son derece önemli.
Bu çocuklarda epilepsi rastlantısal mı yoksa ateşli havale, epilepsi riskini artırıyor mu?
Bazen genetik bir kusur hem ateşli hem de ateşsiz nöbetlere (epilepsiye) neden olabiliyor. Bir diğer sorun şu: Tekrarlayan ateşli havale bazen beyinde bir bölgede küçük hasarlanmaya yol açıyor. Ve bu çocuklar, erişkin dönemde epilepsi hastası olarak karşımıza gelebiliyor. O nedenle tekrarlayan ateşli nöbetleri olan tüm hastaların çocuk nöroloji doktoruna başvurmasını öneriyoruz.
6 yaşından sonra ateşli havale görülmüyor mu?
Ona artık ateşli havale demiyoruz. 6 yaşından sonra bir çocuk ateşli nöbet geçirmişse bu nöbeti ‘ateşin tetiklediği epilepsi nöbeti’ olarak tanımlıyoruz.