Koronavirüsün yaz aylarında yeniden görünmesi ve eylülde "Omicron" alt varyantlarıyla hastane başvurularının artmasının ardından tabloyu "mutasyonlu grip" diye anılan H3N2 influenzanın devraldığı belirtildi. 

Koronavirüsün yaz aylarında yeniden görünmesi ve eylül ayında “Omicron” alt varyantlarıyla hastane başvurularının artmasının ardından, kışın ilerlemesiyle tabloyu bu kez “mutasyonlu grip” diye anılan H3N2 influenzanın devraldığı belirtildi. Son günlerde sosyal medyada acillerdeki koronavirüs yoğunluğuna dair paylaşımların artmasıyla birlikte benzer belirtiler nedeniyle “Bu grip mi, yoksa Covid mi?” sorusu yeniden gündeme geldi.

H3N2’nin “K alt soyu” baskın: “Öksürük ve bitkinlik 10-14 güne uzuyor”

Özel bir hastanenin acil servis sorumlusu Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Alpar H3N2’nin yeni bir virüs olmadığını, yıllardır görülen influenza A’nın bir alt tipi olduğunu belirterek bu sezonu farklı kılanın H3N2’nin ‘K alt soyu’nun dünya genelinde baskınlaşması olduğunu söyledi. Alpar’ın aktardığına göre Dünya Sağlık Örgütü Avrupa’da doğrulanan grip vakalarının yüzde 80-90’ına kadarının H3N2 olduğunu bildiriyor. grip sezonu da normalden yaklaşık bir ay erken ve daha yoğun başladı.

Türkiye için Sağlık Bakanlığı’nın bu varyantı “mevsimsel” olarak değerlendirdiğini hatırlatan Alpar sahadan gördükleri tabloyu şöyle özetledi: “Üst solunum yolu enfeksiyonu ile gelen hastaların çok büyük kısmı grip benzeri. Hastalar ani başlayan yüksek ateş, yaygın kas-eklem ağrısı ve “yatak döşeğe düşüren” bir halsizlik tarif ediyor. Öksürük ve bitkinlik, çoğu kişide 10-14 güne kadar uzayabiliyor. Bu da ‘Bu sene grip çok uzun sürüyor’ algısını güçlendiriyor.”

“Çok hızlı yayılıyor” uyarısı

Alpar, uluslararası verilerin bu alt soyun “öldürücü” olduğuna dair net kanıt sunmadığını, ancak daha hızlı yayıldığını belirterek, özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde hastaneye yatış ihtiyacını artırabildiğini söyledi. “Ağır ve uzun sürüyor” algısının, bulaşıcılık artışı, toplum bağışıklığının bu alt soya görece düşük olması ve üstüne binen diğer enfeksiyonlarla hastalık yükünün artmasından kaynaklanabileceğini dile getirdi.

“Covid tamamen bitti değil, dalga dalga gelecek”

Alpar, eylülde “Nimbus”, “Stratus” gibi Omicron alt varyantlarıyla dalgalı bir artış beklendiğini, sonbaharın başında başvurularda artış gözlediklerini, kış ilerledikçe dengenin grip lehine değiştiğini ancak son günlerde acillerde yeniden koronavirüs yoğunluğu görüldüğünü söyledi. Alpar, “Covid tamamen bitti değil, dalga dalga gelecek” senaryosunun gerçekleştiğini belirterek, koronavirüsün “altta sürekli akan, zaman zaman yükselen bir arka plan virüsü gibi” seyrettiğini ifade etti.

Neden hâlâ dolaşımda?

Alpar, koronavirüsün mevsimsel dalgalanmalara rağmen hâlâ baskın solunum yolu virüsleri arasında yer almasını şu nedenlere bağladı:

Kapalı ve kalabalık ortamlar (okullar, toplu taşıma, AVM’ler, yılbaşı dönemi)

Maskesiz/normalleşmiş yaşam

Aşı yorgunluğu ve düşük aşılanma oranları

Bağışıklığın zamanla zayıflaması

Nimbus mu Stratus mu?

Alpar, baskınlığın bölgeden bölgeye değiştiğini, Avrupa ve Amerika’da Stratus (XFG), Batı Pasifik’te Nimbusun daha önde göründüğünü, Türkiye için “biri daha baskın” demenin zor olduğunu söyledi. İki varyant arasındaki farkların genetik soy ağacı, coğrafi dağılım ve semptom profilinde küçük farklılıklar olabildiğini belirtti. Mevcut kanıtların ağır hastalık açısından belirgin bir kötüleşme göstermediğini, risk değerlendirmelerinin ek halk sağlığı riskini düşük tanımladığını, 2025–2026 sezonu için güncellenmiş Covid aşılarının Nimbus ve Stratus’a yakın suşları hedeflediğini aktardı.

Aynı kişide birlikte görülebilir mi?

Alpar, Covid-19 ile influenza enfeksiyonlarının aynı kişide görülebileceğini söyleyerek, çalışmaların Covid-19 hastalarında influenza koinfeksiyonunun ortalama yüzde 2-3 civarında olduğunu belirtti. İki virüs birlikte olduğunda yoğun bakım ve ölüm riskinin artabileceğini, ancak uzun süren her grip benzeri tablonun koinfeksiyon anlamına gelmeyeceğini vurguladı: H3N2’nin tek başına da erişkinlerde uzun süren öksürük ve yorgunluk yapabildiğini, grip sonrası post-viral yorgunluğun da görülebildiğini söyledi.

Yoğunluk kış boyunca sürer mi?

Alpar’a göre kuzey yarımkürede grip sezonu genellikle aralık-ocakta zirveye çıkar, şubat-martta yavaşlar, ancak bu yıl yeni alt soy nedeniyle sezonun uzayabileceği konuşuluyor. Aşılanma oranları düşük kalır ve kalabalık kapalı alan kullanımı sürerse, ilkbahara kadar dalgalı ama yüksek bir yük görülebileceğini söyledi. Son olarak “yeni bir kıyamet senaryosu” yerine “yönetilebilir ama ciddiye alınması gereken” bir sezon olarak okunması gerektiğini belirtti.