Yeni UNICEF verilerine göre kadın sünneti oranları son sekiz yılda yüzde 15 artış gösterdi. Afrika ve Ortadoğu yoğunluklu uygulama haritasını paylaşan kurum “Harekete geçmeliyiz” diyerek uyarı yayımladı.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) 7 Mart’ta yayımladığı rapora göre bugün hayatta olan 230 milyondan fazla kız çocuğu sünnet edildi. Bu sayı 2016’da 200 milyondu.

Artışın son sekiz yılda yüzde 15’e eriştiğine UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, genel eğilimin kız çocuklarının daha genç yaşta sünnet edilmesi yönünde olduğunu söyledi. “Kadın sünneti kız çocuklarının bedenlerine zarar veriyor, geleceklerini karartıyor ve hayatlarını tehlikeye atıyor” diyen Russell şöyle devam etti:

“Çoğu kız çocuğunun beşinci doğum gününden önce bu uygulamaya maruz kalması gibi endişe verici bir istatistik görüyoruz. Bu da müdahale alanını daha da azaltıyor. Bu zararlı uygulamayı sona erdirme çabalarını güçlendirmemiz gerekiyor.”

UNICEF, uygulamanın BM’nin hedef tarihi olan 2030’a kadar ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaların şu anda olduğundan 27 kat daha hızlı gerçekleşmesi gerektiği görüşünde.

Afrika ve Ortadoğu başı çekiyor

Kadın sünneti küresel olarak daha yaygın hâle geliyor diyemeyiz ancak dünyanın geri kalanına kıyasla bunu zaten uygulayan ülkelerde daha fazla kız çocuğuna uygulanıyor.

Kadın cinsel organının dış kısmının kısmen ya da tamamen çıkarılmasını içeren ve bir insan hakları ihlali olan uygulama, BM tarafından 2012 yılında resmen yasaklanmıştı.

BM verilerine göre kadın sünneti Afrika ve Ortadoğu’da yoğunlaşmış olsa da Asya ve Latin Amerika’daki bazı ülkelerde de uygulanmakta. Güncel verilere göre kadın sünneti vakalarının yaklaşık yüzde 60’ı (144 milyon) Afrika’da, 80 milyonu Asya’da ve 6 milyonu Ortadoğu’da gerçekleşiyor.

Somali, Gine, Cibuti, Mısır, Sudan ve Mali en yüksek kadın sünneti oranlarına sahip ülkeler. UNICEF bu ülkelerin aynı zamanda çatışma ve gıda güvensizliği gibi diğer acil sorunlarla uğraşan ülkeler olduğunu ve bunun da kız çocuklarını desteklemeye yönelik programların uygulanmasını zorlaştırdığını söylüyor.

Pek çok Afrika ülkesinde son birkaç on yılda bu uygulamada istikrarlı bir düşüş yaşanmış olsa da uygulamaya karşı kaydedilen ilerleme durdu ya da tersine döndü.

Gambiya’da kadın sünneti yasağının kaldırılmasına yönelik bir yasa tasarısı bu hafta parlamentoya sunuldu ve ülkeyi yoğun tartışmalarına sürükledi. Sierra Leone’de ise suç kapsamına alınması yönünde artan baskılara rağmen uygulama yasal olmaya devam ediyor. Batı Afrika ülkesinde bu yılın başlarında yapılan sünnet törenleri sırasında üç kız çocuğu hayatını kaybetmişti.

UNICEF: Ciddi bir muhalefet var

UNICEF raporunun başyazarı Claudia Cappa şunları söyledi: “Uygulamanın yoğunlaştığı yerlerde kadınların ve erkeklerin çoğunluğu bunun sona ermesini istediklerini söylüyor. ancak bu isteğe ciddi bir muhalefet de söz konusu.”

Uygulamayı 2011 yılında suç kapsamına alan Kenya’da kadın sünnetinde istikrarlı bir düşüş görülse de aktivistler ilerleme konusunda endişeli.

Ülkenin iklim krizinden en çok etkilenen kuzeydoğusundaki Somali toplumu arasında kadın sünneti karşıtı uygulamalar zayıf ve ilerleme durmuş durumda. Son zamanlarda Kenya’nın orta kesimindeki Muranga bölgesinde 30 yaş üstü kadınların “kültüre dönüş” olarak bu kesimi yaptırmayı tercih ettiklerine dair raporlar da ortaya çıktı.

Cuma günü kadın sünneti verilerini yayınlayan UNICEF, daha büyük yaştaki kızların maruz kaldığı fiziksel zararı ve psikolojik travmayı azaltmak için birçok ailenin kızlarını daha erken yaşta sünnet ettirmeyi tercih ettiğini söyledi. Ajans bunun ele alınması gereken bir eğilim olduğunu belirtiyor.

Cappa “Bunu önlemek için fırsat penceresi azaldı. Bu nedenle eskisinden daha yüksek bir düzeyde harekete geçmemiz gerekiyor” derken Kadın sünnetini sona erdirmek için küresel bir ortaklık olan Five Foundation’ın CEO’su Nimco Ali ise uygulamayı sona erdirmek için mücadele eden taban örgütlerinin daha fazla fona ihtiyacı olduğunu söyledi.

“Hayatta kalan biri olarak, kadın sünnetinin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki yıkıcı sonuçlarını çok iyi biliyorum” diyen Ali “30 milyon kişinin daha etkilendiğini gösteren yeni rapor sadece şok edici değil aynı zamanda kişisel olarak da yıkıcı, üstelik neyin işe yaradığını ve bunu engelleyebileceğimizi biliyorken” diye ekledi.

Kadınlar sokağa çıkıyor: İl il eylem ve etkinlik planı

Bari sünnet derisini de öpmeyelim artık