JAMA Network Open dergisinde Mayıs 2024’te yayınlanan bir çalışmaya göre, kız çocuklarının regl yaşı geçmiş nesillere kıyasla ortalama altı ay daha erkene kaydı. Yeni çalışma, sağlık bilgilerini bir cep telefonu uygulamasında paylaşmayı kabul eden 71 bin 341 kadından gelen verilere dayandı. Bu verileri inceleyen araştırmacılar 1950-1969 yılları arasında doğanlarda ortalama 12,5 olan regl başlama yaşının 2000-2005 yılları arasında doğanlar arasında 11,9’a düştüğünü buldu. Dahası dokuz yaşından önce adet görmeye başlayanların sayısının iki kattan fazla arttığı tespit edildi. Araştırmacılar ayrıca ilk adet ile düzenli adet döngüsü arasındaki sürede de artış saptadı.
Peki adet için genel kabul gören yaş sınırı nedir? Erken adet görmenin ne gibi sonuçları olabilir? Aileler hangi belirtilerin varlığında dikkatli olmalı? Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah Bereket’e sorduk.
Adet döneminin kaç yaşında başlaması normal?
Adetin 10 ila 15 yaş arasında başlamasını normal kabul ediyoruz. Türkiye’de ortalama adet başlangıç yaşı ise 12,5. Bir kız çocuğu 10 yaşından önce adet görmeye başlamışsa bu duruma ‘erken ergenlik’ diyoruz.
Kız çocuklarında erken ergenliğin haberci belirtileri var mı?
Aileler bazen ter kokusu, ciltte yağlanma gibi belirtiler gördüklerinde “Eyvah çocuğum erken ergenliğe giriyor” diye bize endişeyle başvuruyor. Fakat bu belirtilerin altından genellikle erken ergenlik çıkmıyor.
Erken ergenliğin en önemli öncü belirtisi sekiz yaşından önce meme gelişiminin başlaması. Memede ilerleyici şekilde sert, ağrılı bir şişlik olması çocuğun ortalama iki-üç yıl içerisinde adet göreceğini haber verir. Yine kız çocuklarında sekiz yaşından önce genital bölge veya koltuk altı tüylenmesi de erken ergenlik açısından uyarıcı bir bulgu. Meme gelişimi ve tüylenme belirtilerinin yanı sıra genellikle yaşıtlarına göre büyümede hızlanma da gözlemlenir; çocuk birdenbire hızlı bir şekilde boy atar.
Erken adet görmenin ne tür sakıncaları olabilir?
Erken adet, son yıllarda kamuoyunda biraz abartılan bir konu haline geldi. Bazı yanlış bilgiler kulaktan kulağa büyüyüp geniş bir endişeye yol açtı. Bilhassa annelerde müthiş bir kaygı var. Öncelikle ergenlik, çocukluktan erişkinliğe geçilen doğal bir süreç, hastalık değil. Zamanında yaşanan ergenliğin hiçbir sakıncası yok.
Zamanından birkaç yıl önce başlayan ergenliğin de çok büyük sakıncasının olmadığını söyleyebilirim. Örneğin yedi buçuk-sekiz yaş civarında başlayan erken adetin altından genellikle bir hastalık çıkmıyor. Sadece hormonal aktivasyon mekanizması biraz daha erken faaliyete geçmiş oluyor. Dolayısıyla normal ergenlik yaşına yakın başlayan erken adetten korkmaya gerek yok.
Bizim için asıl kaygı verici olan erken ergenlik beş-altı yaş civarı başlayanlar. Mesela dört-beş yaşında memede küçük bir sertlik-şişlik belirtisi gösteren bir çocuk mutlaka doktora götürülmeli. Çünkü beyinde özellikle hipofiz bezi civarındaki sorunlar veya yumurtalıklarda hormon salgılayan kistler gibi altta yatan birtakım problemler erken ergenliğe yol açabiliyor.
Yedi buçuk-sekiz yaş arası başlayan erken adetten korkmaya gerek olmadığını söylediniz. Peki bu çocuklarda boy uzaması erken durmuyor mu?
Evet ama bu kayıp en fazla birkaç santimle sınırlı kalıyor. Buna karşın toplumda öyle bir algı var ki sanki erken ergenlik eşittir kısa boy. Oysa gerçekte, erken ergenlik sanıldığı gibi büyük bir boy kaybına yol açmıyor.
Size 1500 erişkin kadınla yapılmış bir çalışmadan örnek vereyim: Kadınları adet görme yaşına göre kategorize ediyorlar. Ardından boy ortalamalarına bakıyorlar. Araştırmacılar 13-14 yaşında adet görenlerle 10-11 yaşında görenler arasında sadece 2,5 santim kadar fark olduğunu görüyorlar. Aynı şey sınırda erken ergenlikler için de geçerli. Bu çocuklarda da büyük bir boy kaybı söz konusu olmuyor.
Biraz da JAMA’da yayınlanan çalışmayı yorumlar mısınız? İlk adet yaşının yaklaşık 50 yıllık bir süreçte altı ay erkene çekilmesi önemli bir bulgu mu?
Açıkçası fizyolojik sınırlar içinde değerlendirildiğinde çok önemli bir değişiklik değil. Zaten bu bilgi yeni de sayılmaz. Endüstrileşme sürecinin başından beri yaklaşık her 10 yılda bir menarş (ilk adet) yaşının gelişmekte olan toplumlarda bir ila bir buçuk ay kadar erkene geldiğini zaten biliyoruz. İlk adet yaşı 1900’lerin başlarında 16-17’yken günümüzde 12’lere kadar indi. JAMA’daki çalışma ise bu bilgiyi bir kez daha doğruladı.
Peki zaman içinde adet yaşındaki düşüşün sebepleri neler olabilir?
En önemlisi beslenme alışkanlıklarının değişmesi. Eskiden beslenme koşulları çok kötüydü. Endüstrileşmeyle birlikte gıda kıtlığı azaldı. Bu da ergenlik sürecinin daha erken başlamasına neden oldu.
Şöyle açayım: Ergenliğe girmek, çocuk vücudunun kadınlığa ve üreme yeteneğine geçiş yapması demektir. Beyin, ergenlik sürecini başlatmak için vücudun yeterli yağ rezervine sahip olup olmadığını kontrol eder. Çünkü bu, hamilelik sırasında bebeğin sağlıklı beslenmesi için elzemdir. Endüstrileşme süreciyle birlikte gıdaya erişimin artması ve beslenme koşullarının düzelmesi vücudun yeterli yağ rezervine daha erken ulaşmasını, dolayısıyla ergenliğin erken başlamasına neden oldu.
Düşüş eğilimi daha devam eder mi, ne dersiniz?
Gelir uçurumun fazla olduğu toplumlarda sosyoekonomik düzeyi düşük çocukların ergenliğe daha geç, iyi beslenen çocukların daha erken girdiğini biliyoruz. İsveç, Hollanda gibi gelişmiş ülkelerde ilk adet yaşında düşüş artık durma noktasında. Zaten JAMA’daki çalışmada da adet yaşında düşüşün en fazla olduğu kesim, ekonomik açıdan daha dezavantajlı durumda olan siyahiler. Beyazlarda çok fazla düşüş yok çünkü onlar zaten refah olarak daha iyi düzeydeler. Muhtemelen adet yaşında tam sınıra ulaştılar ve daha fazla düşüş göstermeyecekler.
Zaten JAMA’daki çalışmada araştırmacıların buldukları tek anlamlı bulgu, adet yaşıyla vücut kitle endeksi arasındaki ilişki. Yani yağ kitlesi belli bir noktaya geldiği zaman ergenlik süreci de başlıyor. Tabii burada bir konunun altını çizmekte yarar var: Endüstrileşmenin getirdiği beslenme koşullarının iyileşmesiyle toplumlarda ergenlik yaşında bir düşüş olduğunu az önce belirttik. Ayrıca aynı toplumlarda obez kız çocuklarında ergenliğin daha da erken başlayabildiğini de vurgulamalıyız. Çünkü günümüzde çocuklarda sıklığı giderek artan obezite, erken ergenlik için çok önemli bir risk faktörü.
Bu arada bazı endokrin bozucular (hormonal sistemini bozan kimyasallar) da erken ergenliği tetikliyor olabilir. Fakat obezitenin etkisinin çok daha bariz olduğunu söylemeliyim. Çünkü bütün çocuklar aslında bir şekilde kimyasallara maruz kalıyor ama özellikle şişman çocuklarda erken ergenliğe daha fazla rastlıyoruz. Dolayısıyla kiloyu sağlıklı dengede tutarak bu erkene kaymayı azaltmak mümkün.
JAMA’daki çalışmada ilk adet ile düzenli adet döngüsü arasındaki sürenin uzadığı da tespit edilmiş. Normalde düzenli adet döngüsüne ulaşmak ne kadar zaman alır?
İlk adetten sonra ilk iki yıl düzensizlikler olağan kabul edilir. Adet döngüsünün düzenli hale gelmesi nadiren üç yılı bulabilir. Ama daha sonra adetler düzenli olmalı.
Ben düzenli adete geçiş sürecinin biraz daha uzun sürmesinin en önemli sebeplerden birinin stres olduğunu düşünüyorum. Çocukların özellikle okul, sınav stresleri günümüzde çok artmış durumda. 1950’lerde insanlar daha dingin bir hayat yaşıyorlardı.
Bu arada adet düzeniyle ilgili endişe yaratan yanlış bilgilerle de sık karşılaşıyoruz. Örneğin sanılıyor ki her 30 günde bir adet olunmalı. Oysa adet döngüsünün süresi 21 ila 40 gün arasında değişebilir. Ayrıca stres, diyet gibi nedenlerle senede birkaç kez düzensiz adet olmak normal. Ama sayı arttıkça bir sorun olma ihtimalinin arttığını unutmamalıyız.
Erken ergenlik konusunda endişe duyan aileler ne zaman çocuğunu bir doktora götürmeli?
Özellikle sekiz yaşından önce erken ergenlik belirtileri (meme tomurcuklanması, genital bölge ve koltuk altında tüylenme gibi) gördüklerinde bir çocuk endokrinoloğuna başvursunlar. Zaten hekim endişe edilecek bir durum olup olmadığını söyler.
Bunun dışında “Çocuğumun dokuz yaşında meme gelişimi başladı, doktora götüreyim, o da ergenliği durdursun, çocuğumun boyu daha uzun olsun” yaklaşımı doğru değil. Bu şekilde bir sonuç elde edemezsiniz. Çünkü bu yaşlarda başlayan ergenlik belirtileri normal sınırlar içinde değerlendirilir. Çocukta bir sağlık sorunu yoksa herhangi bir tedaviyle boy uzamasını anlamlı bir düzeyde artırmak mümkün değil.