Ne kadar erken olursa o kadar iyi, mümkünse ilk gün… Kuduz aşısının riskli temastan sonra ilk 48 saat içinde yapılmasını çok önemsiyoruz. Çünkü az önce de söylediğim gibi kuduzun kuluçka süresi baş-boyun, yüz ve üst ekstremite (omuz, kol, ön kol, el bileği, el) ısırıklarında dört-altı gün kadar kısa olabiliyor ve aşı cevabının gelişmesi de doz yapıldıktan sonra iki haftayı bulabiliyor. Dolayısıyla yüksek risklilerde aşı ilk 48 saat içinde uygulanmalı. Ama hasta ne zaman geldiyse temas süresine bakılmadan da aşı yapılmalı.
- İmmünglobulin’in uygulanma süresi var mı?
İmmünglobulin, baş-boyun, yüz ve üst ekstremite ısırıklarında aşının ilk dozuyla birlikte ya da ilk doz yapıldıktan sonraki yedi güne kadar yapılıyor. İmmünglobulin, tek doz şeklinde yara çevresine uygulanıyor. Riskli temastan sonra uygun basamaklar uygulanmışsa yani gerekli kişilerde hem aşı hem de immünglobulin verilmişse kuduzdan yüzde 100 oranda korunur. Ama aşılamada gecikme, immünglubolin’in gerektiği halde yapılmaması, kişinin bağışıklık cevabı yetersizliği nedeniyle aşıya cevabı veremeyecek olması çok yüksek riskli ısırıklarda olumsuz rol oynar.
- Kuduz bulaşması için hayvanın salyalarıyla temas yeterli mi?
Kuduz olan hayvanlarda salya salınımı artar, kuduz virüsü de hayvanın salyalarında yoğun olarak bulunur. Hayvanın dişlerini deriye geçirmesi, cildin delinmesine, dolayısıyla salyanın deri altına geçmesine yol açar. O nedenle ısırıklar oldukça tehlikelidir. Ama tırmalama da bir bulaşma yoludur. Salyalar ciltteki çiziklerden deri altına gidebilir. Hayvanın kanı, idrarı veya dışkısıyla temas etmek ise kuduz bulaşmasına yol açmaz.
- Kuduz insandan insana bulaşır mı?
Hastalığın saldırgan evresinde ısırık yoluyla kuduz bulaşabilir. Zaten bu nedenle hastalar izole ediliyor, hasta yakınları da yanlarına alınmıyor, bakım veren sağlık personelinin korunması için hasta sedatize ediliyor (uyutuluyor).
Bir de organ nakli bir geçiş olabilir ama bunun için organ nakledilen kişinin kuduz olması gibi çok nadir tesadüflerin gerçekleşmesi gerekiyor. 2004 yılında organ ve doku nakliyle ABD Teksas’ta dört kişi tek bir donörün dokusundan bulaşan kuduz sonucunda öldü. Yine kornea naklinden sonra bildirilen kuduz vakaları da var.
- Kuduz bir hayvan tarafından ısırılmak yüzde 100 kuduzla sonuçlanır mı?
Evet, tükürüğün ciltten içeri girdiği bir temasta yüzde 100 kuduz gelişir. Bunu önleyen tek şey aşıyla birlikte koruyucu antikor uygulamasıdır.
- Kuduz hastalığının insanlardaki belirtileri neler?
İlk belirtiler halsizlik, ateş, baş ağrısı gibi gribe benzeyen yakınmalar şeklinde olabilir. Daha sonra kaygı, kafa karışıklığı, saldırgan davranışlar görülebilir. Hastalık ilerledikçe bizim ensefalit dediğimiz beyin tutulumu gerçekleşir. Bu tabloda sudan korkmak ilk öne çıkan bulgulardan biridir çünkü suyun düşüncesi bile hastanın boğazında yoğun spazmlar yaşanmasına neden olur. Yine bu dönemde halüsinasyonlar, anormal davranışlar ortaya çıkar. Daha sonra hastayı yoğun bakım ünitesinde takip ettiğimiz, bilinç kaybıyla seyreden çok ağır bir dönem olur.
- Sokakta tanımadığımız hayvanlarla temas ederken nelere dikkat etmemizi önerisiniz?
Hayvanı uygun biçimde beslemek, sevmek risk taşımıyor ama bilmediğimiz, aşı kartını görmediğimiz hayvanlar konusunda dikkatli olmalıyız. Hatta bazen hayvanların kulağında klips olması bile yeterli değil. Biz büyük ısırıkla karşılaşmışsak hayvanın son altı ayda yapılmış kuduz aşısının olup olmadığını sorguluyoruz. Hayvanın aşısının iki yıl önce yapılmış olması, “Kesinlikle kuduz taşımıyor” anlamına gelmiyor. Dolayısıyla “Sevmeyin” demiyoruz ama kendinizi ısırtacak, tırmalatacak temaslara, özellikle de kedi temaslarına dikkat edin. Bilmediğiniz bir hayvan tarafından ısırılmış ya da tırmalanmışsanız muhakkak kuduz aşısı yaptırın. Türkiye’de yılda 250 bin-300 bin doz kuduz aşısı yapılıyor. Bu çok büyük bir sayı. Kuduz aşısı çok etkili ama defalarca tekrarlayan dozlar yapıyoruz, bu da bazı yan etkilere neden olabiliyor. Dolayısıyla en güzeli, tehlikeli temasların gelişmesini önlemek. Bu arada herkes kuduzu kedi ve köpeklere atfediyor ama yarasa, gelincik, kurt gibi yabani hayvanların ve keçi, sığır gibi çiftlik hayvanlarının da kuduz bakımından çok riskli olduğunu unutmamalıyız.
- “Isırılınca o bölgeyi sabunlu suyla yıkayın, öyle aşıya gidin” gibi öneriler var, hastaneye gitmeden önce bu tür uygulamaların yararı olur mu?
Yara yerini bol su ve sabunla yıkamanız, ardından o bölgeye alkol sürmeniz virüs geçişini azaltabilir. Ama her şeyden önemlisi vakit kaybetmeden aşı olmaya gidin ki bir an önce koruyucu önlemler başlasın.
- İnsanlara kuduz aşısı kaç doz yapılıyor?
Toplam dört doz olmak üzere iki farklı aşı şeması var. Birinci şemada sıfır, üç ve yedinci günlerde birer doz, 14 ila 28’inci günler arasında da bir doz yapıyoruz. Aşının mutlaka kas içine, özellikle de kol kası içine yapılmasını istiyoruz.
Büyük yaralanmalar için kullandığımız daha hızlı bir program olan ikinci aşı şemasında ise sıfırıncı gün iki doz, yedi ve 21’inci günlerde birer doz olmak üzere toplam dört doz yapıyoruz.