Kendine ‘uyku diplomatı’ diyen sinirbilimci Matthew Walker’ın ‘Neden Uyuruz?’ adlı kitabı 2017’de yayınlandığından beri 40 dile çevrilerek dünya çapında başarı yakaladı. Tek kişilik medya devi Arianna Huffington konuya ‘Uyku Devrimi’ adlı bir kitap yazacak kadar önem atfetti. Uyku şimdi de lüks turizmin radarında.
The Guardian gazetesinde konuyu ele alan köşe yazarı Arma Mahdawi, uykuya odaklanan şık otel zincirlerinden ve pahalı tatil köylerinden bahsediyor. Örneğin, geçen yıl Park Hyatt New York, yapay zeka destekli yataklara sahip beş şık uyku süitini hizmete sundu.
Odalarda uyumaya yardımcı mekan kokusu, esansiyel yağı karışımları, uyku maskeleri ve uykuyla ilgili kitaplar bulunuyor. Yapay zekayla güçlendirilen akıllı yataklar ise jet lag ile baş etmeye, daha hızlı uykuya dalmaya yardımcı olmak için yatak basınç noktalarını rahatlatıyor. Uyku aşamaları boyunca sertliğini kontrol ederek daha uzun süre uyumaya yardımcı oluyor.
Uyku profilinizi kaydeden yatak
Yatakların, sakinleştirerek uyku veren seslerle uyumlu rahatlatıcı hareketleri de uykuya destek sağlıyor. Nihayet uyandığınızda da nasıl uyuduğunuz konusunda bir rapor çıkarıyor. Bir sonraki gidişinizde kaydedilen yatak profilinize tekrar erişmeniz mümkün.
Londra’daki Zedwell Oteli ise ‘uyumak için giriş yaptığınız’ lüks bir koza olarak tasarlanmış. Artık dünyanın dört bir yanındaki pahalı tatil köyleri, “uyku sanatı hakkında bilinmesi gereken her şeyde ustalaşmak” için binlerce dolar ödeyeceğiniz lüks uyku merkezleri sunuyor.
Uyku turizmi kavramı size saçma mı geliyor? Yazar Mahdawi, “Günün koşullarını göz önünde alındığında hiç de değil” diyor: “Son derece kaygılı bir dönemde yaşıyoruz. Bir tarafımızda iklim değişikliği, bir tarafımızda potansiyel bir dünya savaşı ve etrafımızda genel bir karmaşa var. Böyle bir ortamda kim zor kazandığı parasını adrenalin dolu macera tatillerine gitmek için harcamak ister ki? Paranızı dinleneceğiniz bir tatil için harcamak çok daha iyi bir seçenek.”
Uyku turizmi aklınıza yatmadıysa ama yine de kaliteli uykuya hasretseniz, Matthew Walker’ın genellikle bilinen ve yine genellikle uygulanmayan altı önerisine göz atabilirsiniz.
1. Her gün aynı saatte yatın, aynı saatte kalkın
İyi bir uyku düzenini oturtmanın ilk adımı çok basit: Her gün aynı saatte yatın ve aynı saatte kalkın. İşe önce kalkma saatinden başlayın. Her gün aynı saatte kalkarsanız, yatma saatiniz kendiliğinden düzene girer.
2. Odanızı karartın
Vücudun biyoritminin düzenlenmesinde büyük önem taşıyan melatonin hormonunun salgılanması için karanlık bir ortamın gerekir. Yatmadan bir saat önce oturduğunuz odayı loşlaştırın. Elektronik cihazların ekranından gelen mavi ışık da melatonini olumsuz etkiler. Uyumadan en az bir saat önce elektronik cihaz kullanmayı bırakın.
3. Ortamı serin tutun
İyi bir uykunun yolu, uyuduğunuz ortamın serin olmasından geçer. Dinlendirici bir uyku için bedenimizin sıcaklığının normalden 1 derece daha düşük olması gerekir. Yattığınız odanın sıcaklığının 18 derece civarında olması idealdir.
4. Yatağınızı sadece uyumak için kullanın
Eğer uykuya dalmak için geçirdiğiniz süre 20 dakikayı aşıyorsa, yataktan çıkın ve uykunuz gelene kadar başka bir odada bir şeylerle uğraşın. Mesela kitap okuyun, ama bunu yatağınızda yapmayın. Yatağınızda uyumak dışında başka bir faaliyette bulunmamanız beyninizin burayı uykuyla özdeşleştirmesini sağlar, bu da uyku kalitenizi artırır.
5. Kahve gibi uyarıcıları azaltın
Kola, kafein ve çayda bulunan tein gibi sinir sistemini uyaran maddeleri tüketmeyi uykudan 12 saat önce kesin. Kahvenin içindeki kafein 12 saate kadar vücudunuzda kalır.
6. Alkol tüketimine dikkat edin
Genel kanının aksine, alkol rahat bir uyku uyumanıza yardımcı olmaz, aksine uykudan önce yüksek miktarda alkol tüketimi uyku kalitenizi ciddi anlamda olumsuz etkileyebilir.