Yeşil Sol Parti, Hasan Cemal’in ardından bir gazeteciye daha, Cengiz Çandar’a da milletvekilliği teklifi yaptı. Yeşil Sol’un milletvekili adaylığı teklifini kabul eden Çandar, “HDP/YSP yönetiminden adaylık teklifini aldığımda çok onurlandım ve çok sevindim. Ömrümün yarısından çoğunu Türkiye’nin, Türkler ve Kürtlerin eşit ve özgür birlikteliği ve Kürt sorununun barışçı çözümü için harcadım. Tüm enerjimi ve birikimimi halkımızın hizmetine sunmak için heyecanlıyım. Tarihi bir dönemin eşiğindeyiz. Demokratik Türkiye amacımızdır. Birlikte başaracağız” dedi.
Önceki gün kamuoyunun duyduğu bu teklif sosyal medyada çok konuşuldu. Bunun nedeni ise Cengiz Çandar’ın hareketli siyasi ve mesleki yaşamı.
Türkiye’nin en çalkantılı yıllarından olan 1968, birçok gencin olduğu gibi Çandar’ın da hayatını etkilemişti. 1970 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne giren Çandar, bu yıllarda Doğu Perinçek’in liderliğini yaptığı Aydınlık hareketinde yer aldı ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğrenci Derneği Başkanı oldu. Dergi yazı işleri müdürlüğünden dolayı da 12 Mart 1971 askeri müdahalesi sonrası Sıkıyönetim tarafından aranan ismler listesine girince yurt dışına çıktı, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne katıldı, ardından Avrupa’ya geçti ve 1974’te çıkan afla Türkiye’ye döndü.
Çandar döndükten sonra Aydınlık Grubuyla ilişkisini bitirdi ve gazeteciliğe başladı. Gazeteci olarak büyük ününü İsrail’in Lübnan’ı işgal ettiği yıllarda Beyrut’ta kuşatma altında kalarak yaşadı. O dönem Cumhuriyet gazetesinde çalışan Çandar, işgal altındaki Beyrut’u her gün aktaran haberleriyle Türkiye’nin en çok konuştuğu isim oldu. FKÖ’nün ve onun efsanevi lideri Yaser Arafat’ın Beyrut’tan sürülmesine tanıklık etti.
1990 yılında Cumhuriyet gazetesinde yaşanan bölünmenin ardından buradan ayrılıp Sabah’a geçen Çandar, 1991 yılından 1993’teki ölümüne dek Özal’ın özel danışmanı olarak görev yaptı, Türkiye Cumhuriyeti ile PKK arasında yaşanan ilk temaslarda önemli roller aldı. İzleyen yıllarda Radikal gazetesinde çalıştı ve köşe yazarlığı yaptı. Kürt sorunu hakkında çok sayıda kitabı olan Çandar, 2013 yılında başlayan Çözüm Süreci’nin yürütülme biçimi hakkında eleştirel tutum alınca dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın öfkesini üzerine çekti.
Çandar bir süreden beri akademik araştırmacı olarak yurt dışında çeşitli kurumlarda çalışıyor.