Diyarbakır’ın Çınar ve Mardin’in Mazıdağı ilçelerine bağlı kırsal mahallelerde 20 Haziran’daki çıkan yangında 15 kişi öldü. Binlerce dekar arazi küle dönerken yaklaşık bin hayvan da yangınlarda öldü. Halk elektrik direklerinden yangının çıktığını söyledi ama Diyarbakır Valiliği’nin ilk açıklaması ‘anız yangını’ oldu. Henüz ortada araştırma yokken yapılan açıklamayı bazı basın organları da sahiplendi ve facia kamuoyunda anız yangını olarak bilinir oldu. Ancak İçişleri Bakanlığı sebeni henüz belli olmadığını söyledi. Daha sonra savcılığa verilen ön bilirkişi raporu yangının elektrik tellerinden çıkan kıvılcımla başladığını yazdı. İtfaiye raporu da aynı doğrultudaydı. MHP lideri Devlet Bahçeli son grup toplantısında hala ‘anız yangını’ demeye devam etti, Cumhurbaşkanı Erdoğan günler sonra yangından bahsetti. Yangınlar siyasetin gündemini de ısıttı. DEM Parti hem anız yangını açıklamasına hem de Erdoğan’ın sessizliğine tepkiliydi.
Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk yangın haberini alır almaz bölgeye geçtiklerini ve Şırnak Belediyesi’nde Kriz Koordinasyon Merkezi oluşturduklarını belirtti. Koordinasyon ile hızla eksik ve ihtiyaçları tespit ettiklerini dile getiren Türk Diyarbakır, Van, Cizre ve Batman belediyelerinden yangına müdahale etmek için ekipler geldiğini belirtti.
DEM Parti heyeti yangın bölgesine gitmişti.
‘Yoksul bir köy’
Bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyleyen Türk “Elbette bu felaketin yaşanmasını kimse istemez. Ama bu acıyı dindirmek için herkese görev düşüyor. Buradan bir çağrıdır, hem devlete hem hükümete hem de imkânı olan insanlarımıza bir çağrıdır; bu acıyı azaltmak için yardım elini uzatmak gerekir. Zaten çok yoksul bir köy. Binlerce dönüm buğday tarlaları yandı. Hayvanları telef oldu. Tarım alanında sulama için getirdikleri boruların hepsi yandı. Hepimiz el birliğiyle yardım etmeli ve bu acıyı azaltacak bir çalışma içinde olmalıyız” dedi.
Haberi alır almaz ilk olarak 15 itfaiye aracını yola çıkardıklarını kaydeden Türk “103 personelimiz anında yangına müdahale etti. Fakat çok büyük bir yangındı. Uçaklar olmadan o yangını söndürme imkânı yoktu. Çevre ve Şehircilik Bakanını, Tarım ve Hayvancılık Bakanını ve İçişleri Bakanını aradık. ‘Gece görüşlü helikopterimiz yok’ diyerek müdahale edemeyeceklerini söylediler. Bütün buna rağmen hem köylüler hem de itfaiyelerimiz yangını kontrol altına almak için çok büyük bir çaba gösterdi” diye konuştu.
Gece görüşlü helikopter alındığı söyleniyordu
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci 23 Haziran 2022’de “Biz gece görüş özelliği de olan 10 helikopterimizi 4 Temmuz itibariyle inşallah envanterimize kaydetmiş olacağız” demişti. Nitekim bu açıklamadan yaklaşık bir ay sonra 16 Temmuz 2022’de TRT’den Birgül Yazıcı’nın haberinde gece görüşlü helikopterlerin envantere eklendiği duyuruldu. “Gece görüşlü helikopterler yaklaşık 10 gün önce Orman Genel Müdürlüğü’nün envanterine girdi” denen haberde bunların ilk kez Datça yangınında kullanıldığı da yazıyordu.
Ayrıca haberde şu ifadelere yer veriliyordu:
“İlk etapta Orman Genel Müdürlüğü envanterindeki 6 helikopter gece görüş kabiliyetine kavuşturuldu, 4 helikopterde daha çalışmalar sürüyor. Pilot ve mühendislere de gece uçuş eğitimleri veriliyor. Görevini başarıyla tamamlayan helikopter ve ekibi, eğitim uçuşlarına devam ediyor. Pilot Anıl Akdoğan “Gece görüş kasklarımız ve gözlüklerimiz var o şekilde gece görüşünü yapabiliyoruz. 7/24 görev yapan milli İHA’larımızla beraber yer şekillerini ve koordinatları bize atarak bizi bilgilendiriyorlar, biz de ona göre operasyona daha rahat ve yangının nerede olduğunu bilerek çıkmış oluyoruz” dedi. 10 helikopter yangınlara gece de müdahale edebilecek Gece görüş sistemi ile donatılan 10 helikopter, yangın riskinin yüksek olduğu illerde konuşlandırılacak.”
