MHP lideri Devlet Bahçeli’nin son bir aydır yaptığı çıkışlar Türkiye siyasetinin gündeminin ilk sırasında ve uzun süre de böyle gidecek gibi duruyor. Bahçeli önce 1 Ekim’deki Meclis açılışında DEM Parti sıralarına gitti ve önceden kapatılmasını istediği partinin yöneticilerinin elini sıktı.
Bahçeli daha sonra 8 Ekim’de “Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. ‘Gelin Türkiye partisi olun’, ‘milli birliğimizde kenetlenin’ teklifidir. DEM’e düşen sorumluluk uzanan elin kıymetini anlaması ve eşik olarak değerlendirmesidir” dedi.
Tokalaşma konuşuluyordu ki Bahçeli’den bu sefer daha da ‘ileri’ bir çıkış geldi. 22 Ekim’de partisinin Meclis’teki grup toplantısında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan Meclis’e getirilip örgütü lağvettiğini açıklamasını istedi. Bahçeli bir de umut hakkından bahsetti: ”Terörün tamamen bittiğini haykırsın. Bu kararlılığı gösterirse umut hakkından yararlanmasının önü ardına kadar açılsın.” Ve siyasetin gündemi tepetaklak oldu. Bu çıkışın ardından ertesi gün TUSAŞ’a PKK tarafından bir terör saldırısı düzenlendi. Örgüt saldırıyı ‘süreçle ilgisi yok’ diyerek kabul etti. Sonradan aynı gün dört sene sonra ilk kez Öcalan’ın tecridinin aralandığı öğrenildi. Yeğeni ve aynı zamanda milletvekili Ömer Öcalan ile görüştürüldü. PKK liderinden “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma zemininden siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” yanıtı geldi. KCK da ‘destek’ var.
Sonraki hafta İstanbul Esenyurt ilçesi, Mardin, Batman ve Şanlıurfa Halfeti’ye kayyım geldi. Buna rağmen Bahçeli dün de Öcalan çağrısını tekrarladı. Bu süreçte ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları merak ediyordu. Erdoğan, Bahçeli’nin ‘kardeşlik’ çağrılarına destek verdiğini belirtirken çok dikkatli konuşuyordu.
AK Partili Şamil Tayyar ise iki lider arasındakinin ‘tatlı atışmalar’ olduğunu yazdı. Bahçeli’nin Öcalan çıkışından Erdoğan’ın haberinin olmadığını belirten Tayyar’a göre ittifak ortakları arasındaki sorun çözülemezse erken seçim gelebilir: “Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışından Cumhurbaşkanımızın önceden haberi yoktu. Bugün anlıyoruz ki kayyım atamasından da Devlet Bey’in önceden haberi yok. Cumhurbaşkanımız bir haftalık sessizlikten sonra Devlet Bey’e övgüler dizerek önerisini zarifçe rafa kaldırmış, arkasından kayyım atamaları gerçekleşmişti. Bugünse Devlet Bey aynı zarafetle Cumhurbaşkanımızın adaylığına destek verip Öcalan önerisini tekrarlayarak kayyım politikasına set çekti. Başka bir ifadeyle, fikri ayrılık güllelerini güllere sarıp sarmalayıp karşılıklı olarak birbirlerine atıyorlar. Çok hayra alamet değil, bu tatlı atışma, sorun çözülemezse erken seçimi tetikleyebilir.”
İttifak içerisinde fikir ayrılığı oluştuğunu belirten Tayyar şunları söyledi: “Bakın, son dönem Bahçeli’yle yakın çalışan ve Öcalan projesinin fikir babası olduğu konuşulan Mümtazer Türköne, Bahçeli’nin bugünkü konuşmasının hemen ardından kaleme aldığı yazısında ‘Devlet, hükümete karşı’ diye yazdı: ‘Erdoğan ile Bahçeli arasındaki pinpon maçını hükümetle devlet arasında nefes kesen bir karşılaşma olarak takip etmelisiniz. Esenyurt ve kayyım gündemi ile Erdoğan’ın vurduğu topa, bugün Bahçeli, en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş ve tasarlanmış, yumuşak bir plase vuruşla şık bir karşılık verdi.’ Cumhurbaşkanımızın hata yaptığını anlatan Türköne, Bahçeli’yle uzlaşmaysa erken seçimin gündeme gelebileceğini iddia etti. Bu yazıyı hafife almayın, Devlet Bey’in ruh halini yansıttığını düşünüyorum. Son olarak ekleyim; Öcalan ve kayyım arasında savrulan politikaların Cumhur İttifakı içinde fikri ayrılığa yol açtığı ortada. İki liderin bir araya gelip ortak politikada mutabakat aramalarını elzem görüyorum. Hem ülkenin hem ittifakın hayrına olur.”