İktidarın ani bir kararla asgari ücret zammını erkenden açıklaması ve zammın da yüzde 30’da kalıp asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak belirlenmesi ciddi tepkiye neden oldu.
En öfkelilerden biri Türk-İş. Son toplantıya davet bile edilmeyen Türk-İş bundan böyle asgari ücret tespit komisyonlarına hiç katılmayacağını açıkladı.
Benzer biçimde Hak-İş ve DİSK de tepkili. O yüzden üç işçi sendikaları konfederasyonu cumartesi günü Ankara’da Tandoğan alanında bir miting düzenlemeye karar verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi de dün asgari ücret konusunda girişilecek eylemleri planlamak için MYK’sını topladı, ilk eylem olarak da dün Meclis’i boykot etti, gitmedi.
MYK’da 100 kadar milletvekilinin işçilerle temas etmek için sahaya inmesine, genel başkan Özgür Özel’in ise sendikalarla görüşmesine karar verildi. Özgür Özel hemen dün öğleden sonra gidip Türk-İş ve Hak-İş’i ziyaret etti. Türk-İş ziyareti sonrası açıklama yapan Özel, partisinin cumartesi günü yapılacak işçi mitingine katılacağını açıkladı.
Özgür Özel’in söylediğine göre CHP 2025 yılında seçim yapılmasını bekliyor ve istiyor. Bu amaçla “Geçim yoksa seçim var” sloganıyla erken seçim taleplerini duyuracağı bir dizi eylem ve miting planlıyor. CHP yarın MYK’sını bir kez daha toplayacak, ardından Parti meclisi toplantısı yapılacak ve erken seçim için bir yol haritası belirlenecek.
Özgür Özel: Emekli, ‘Asgari ücretliye bunu yapan bize ne yapmaz ki’ diye düşünüyor
CHP lideri Özgür Özel, Türk-İş ziyareti sonrası oldukça kapsamlı açıklamalar yaptı. Özel’in sözlerinden bazı satır başları şöyle:
Yeni asgari ücret kanunu: Şundan memnunum: Geçmişte bu üç konfederasyon hiç bir araya gelemezdi. Şu anda farklı farklı da olsa aynı duyguda ortaklaştıklarını ve kararlılık ifade ettiklerini büyük memnuniyetle takip ettim. Belli kararlar aldık bugün. Mesela yeni bir Asgari Ücret Tespit Komisyonu kanun teklifini sendikalarla birlikte, bütün muhalefet partileriyle birlikte olgunlaştırıp iktidarın önüne koymak lazım. Gelecek sene iktidar kim olur bilinmez ama iktidarın kim olduğundan bağımsız işçinin hakkını, hukukunu gözeten bir teklifi koymak lazım. Kendi adımıza verdiğimiz kararlardan bir tanesi genel merkezler düzeyinde sendikalarla ve yerelde bütün sendikalar ve STK’larla temas. Onu bugün başlattık. Mesela ben bugün asgari ücret meselesine en çok tepkiyi asgari ücretlilerden duymadım, emeklilerden duydum. Diyor ki ‘Asgari ücrete bunu yapan, yarın bize ne yapamayacak?’
Hayır edecek değil kahredecek bir şey: Ne hayırlı olacak asgari ücret? Bu asgari ücret kime hayır edebilir? Hayır edecek bir şey verirsin de ‘Hayırlı olsun’ dersin. Kahredecek bir şey verdin sen. ‘Enflasyona ezdirmedik’ sözleri de çıplak gözle gördüğüm, bu kulakların duyduğu en büyük yalan. Hangi enflasyona ezdirmemiş? TÜİK yüzde 50 ilan etti. Sen 30 verdin. Senin TÜİK’ine göre bile yüzde 18 ezdirdin.
Bu yıl geçim yılı olmayacak, seçim yılı olacak: 2025’in bir geçim yılı olmayacağı belli, onu bir seçim yılı olarak tanımlıyoruz. Zorlayacağız. Bu aşamadan sonra örneğin bu sabah MYK toplantısında Saymanımız Özgür Karabat, durumdan anladığını özetledi. ‘Ben normal bütçemi hazırlıyorum, bir de seçim bütçesini hazırlıyorum’ dedi. ‘Aynen öyle. Cuma günü onu PM’de oylayacağız’ dedik.
Geçim yoksa seçim var: Bundan sonraki süreçte ocak ayının ilk yarısında sendikalarla yüz yüze birtakım görüşmeleri yaptıktan sonra kendimiz emek şehirlerinden başlayarak asgari ücrete tepki ve emekçi, emeklilerle birlikte ‘Geçinemiyoruz. Geçim yoksa seçim var’ sloganıyla yoğun kampanya başlatacağız. Bütün arkadaşlarımız cuma günü sabahleyin MYK ve PM toplantılarımızda hazırlanarak ve önümüzdeki planlamaların yapılacağı süreçte ayrıca bir sürekli eylem komitesi oluşturduk, ilki cumartesi gününe destek için çalışıyor. Hep birlikte bu iktidarı seçime zorlamak için neler yapılabilir.
Boykota çağıracağız: Geçtiğimiz günlerde işçilerin haklarını vermeyen firmalara -bir tanesi Polonez’dir- ‘Siz işçinin hakkını vermezseniz, tüketimden gelen gücümüzü kullanacağız’ dedik. Bugün bir büyükşehrimizin sanayi ticaret odası başkanı açıklama yapmış, ‘Her türlü fiyat ayarlamasında asgari ücret artışını aşmamalıyız’ diyor. Yani patronlara diyor ki ‘Büyük patron işaret etti, işçiyi ezebiliriz.’ Şahsına saygım sonsuz ama onun lafına kim uyarsa, onun lafına uyanlara tüketimden gelen gücümüzü göstereceğiz. Açık söylüyorum: Tayyip Erdoğan ‘Ez’ dedi diye, işçisini ezene… Diyor ki sanayi ticaret odası başkanı, ‘Reis bize çerçeveyi çizdi. Hiçbirimiz işçimize, çalışanımıza, beyaz yakalımıza, gri yakalımıza, mavi yakalımıza, bekçimize yüzde 30’dan fazla yıllık artış yapmayalım. Tayyip Bey’e uyalım. Asgari ücretteki bu enflasyona ezdirme işini bütün özel sektör sahiplenelim’ diyor. Bunu yapmayanları destekleyeceğiz.
Milyonlar sokağa iner, bu rejim değişir: Yerel seçimde ayağa kalktık ve seçimi aldık. Şimdi bu iktidarı değiştirmek için herkesin üzerine düşeni yapması lazım. Herkesi yapacağımız mitinglere davet ediyoruz. Artık sokağa çıkmanın ve hakkını almanın zamanıdır. Bir milyon kişi meydana iner rejim değişir. Ben meydana inip rejim değiştirelim demiyorum. Biz meydana inelim rejim zaten değişecek. Bir milyon kişi inip de erken seçim mitingi yaptığında o sandığı bizden kaçıramazlar. Hedef belli: bütün bir muhalefet. Bu muhalefete dün iktidara oy verenler de dahildir. Dün gece onları da sattılar. Erdoğan, dün gece milyonlarca AK Partili, MHP’li asagari ücretli seçmenini satmıştır.
Erdoğan aday olsun, korkum yok: Ben Erdoğan’ın adaylığından korkan biri değilim. Onu 31 Mart’taki gibi bir kez daha yenmeyi de çok isteriz. Seçimler zamanında olursa YSK’ya göre aday olamıyor zaten. Ancak erken seçimle olabiliyor. 2025 yılı kasım ayında gel sandığı koyalım diyoruz. Biz 2027’de yapılacak bir erken seçimde yokuz.