Prens Adaları ya da bilinen adıyla Adalar, yüzölçümü itibarıyla büyükten küçüğe Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedef Adası, Yassıada, Sivriada, Tavşan Adası ve Kaşık Adası’ndan oluşuyor. Yaz-kış yerleşik nüfusu 16 bin 690. Yerleşim olan Kınalıada, Heybeliada, Burgazada ve Büyükada’da onlarca tarihi yapı bulunuyor. Hem doğal güzelliği hem tarihi dokusuyla özellikle yaz aylarında nüfusunun çok üzerinde turist ağırlıyor. Özellikleri itibarıyla kendine özgü sorunları olan Adalar ilçesinde bugünlerde gündem yerel seçimler.
Adalar, 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde gözlerin çevrildiği ilçelerden biri. İlçede 2014 seçimlerini CHP 50,1 oyla kazanmıştı. En yakın rakibi AK Parti adayı yüzde 42,2 oy almıştı. 2019 yerel seçimlerde de CHP seçim yarışını önde bitirdi. CHP’nin adayı Erdem Gül yüzde 44,10 oy alırken, en yakın rakibi AK Parti adayı yüzde 30,74 oy almıştı. Son seçim sonuçlarına baktığımızda CHP’nin yerel seçimlerdeki adayı belediye başkanlığına en yakın isim olarak öne çıkıyor. Hal böyle olunca CHP’de aday adayı sayısı da bir hayli fazla oldu. 14 adayın içindeki bir isim oldukça dikkat çekici. Kendi deyimiyle “siyasetin içine doğan” Aslı Öymen.
CHP’nin belediye başkanı aday adaylarından Aslı Öymen’in Büyükada’da konuğu olduk. Siyasetle ilişkisini, adaylık sürecini, Adalar’ın sorunlarını, belediyeciliğe bakışını ve çocukluğundan başlayan ada günlerini konuştuk.
Gazetecilikten siyasete
Aslı Öymen, 1958 yılında Ankara’da doğdu. Anne ve babasının işleri dolayısıyla ilkokul, ortaokul ve lisenin bir kısmını Almanya ve Fransa’da okudu ama diplomalarını Türkiye’den aldı. Sonrasında Strasbourg Üniversitesi’nde sosyoloji okudu ve yeniden Türkiye’ye döndü. Çalışma yaşamına bir reklam ajansında başlasa da “baba mesleği” olan gazetecilikte karar kıldı ve Günaydın gazetesinde ekonomi muhabirliği yapmaya başladı. Ardından TRT ile ilk televizyonculuk deneyimini yaşadı ve Mehmet Ali Birand’dan bir belgesel için geçici bir iş teklifi aldı. Yaz aylarına denk gelen bu işe Büyükada’daki evlerinden gidip geliyordu. Buradaki çalışkanlığı işin sürekli hale gelmesine sebep oldu. Sonrasında kendi prodüksiyon şirketini kurdu. Bir süre sonra da 12 yıl boyunca “Programlar Koordinatörü” olarak çalışacağı CNN Türk’e geçecekti. Demirören’in CNN Türk’ü satın almasının ardından buradaki işine son verildi. Türkiye’nin ilk kadın televizyonu Woman TV’de ve Halk TV’de programlar yaptı. Öymen son yıllarda ise Adalar’da gönüllü sosyal faaliyetlerle ilgileniyor.
‘Adalar daha iyi olabilir’
Öymen, 1980 yılından beri her yazını Büyükada’da geçiriyor. Kendisi için “eski adalıyım” diyen Öymen, beş yıldır da yaz-kış Büyükada’da yaşıyor. Öymen adaylık kararını nasıl aldığını şöyle anlattı:
“Adanın daha iyi olması için birkaç senedir festivallerde, sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinde, belediyenin faaliyetlerinde yer alıyorum. Gördüğüm şey şu; Adalar daha iyi olabilir ve olmalı. Adalar’ın nasıl bir yer olduğunu burada yaşayanlar bilir. Müthiş bir kültürel ve doğal mirası var. Buna sahip çıkmak lazım. İstanbul’un adaları tarihiyle, dokusuyla, mimarisiyle ve insan profiliyle çok kıymetli ancak hakettiği hizmeti almıyor”
‘Siyasetin içine doğdum’
Aslında Öymen soyadına Türkiye siyaseti çok aşina. Aslı Öymen’in ailesinde çok sayıda siyasetçi var. Dedesi TBMM 7. ve 8. Dönem CHP milletvekili ve eğitimci Hıfzırrahman Raşit Öymen. Babası gazeteci Altan Öymen, CHP’nin eski genel başkanlarından ve eski bakan. Gazeteci Mustafa Örsan Öymen de Aslı Öymen’in amcası. CHP’nin son kurultayındaki genel başkan adaylarından Örsan Kunter Öymen de kuzeni oluyor. CHP’nin eski genel başkan yardımcısı ve milletvekili Onur Öymen de Altan Öymen’in kuzeni.
Aslı Öymen de ilk kez 14 Mayıs’taki seçimlerde milletvekili aday adayı olarak siyasete resmen adım attı. Öymen siyasetle ilişkisini “Ben siyasetin içine doğdum. Evde sadece siyaset konuşulurdu. Siyaset zor bir alan ama bir insan ülkesine faydalı olmak istiyorsa en doğru yer siyaset kurumu” sözleriyle anlattı.
En önemli sorun: Çöp
Adalar’ın yerleşik nüfusunun yüzde 50’sinin Büyükada’da yaşadığını, kalan yüzde 50’nin üç adaya dağıldığını belirten Öymen, “Buraya yazın gelen nüfus yerleşik nüfusun hemen hemen 10 katı. Yazın toplam nüfus 200 binlere çıkıyor. Bir de günübirlik gelen turistler var. Bazı günler yüzbinlerce kişi geliyor. Kontrolsüz bir turist akını aslında. Böyle günlerde Adalar çöplüğe dönüyor. Öncelikle bunun yönetilmesi gerekiyor” dedi.
Adalar’ın çok kültürlü yapısına dikkati çeken Öymen, “Burada kiliselerimiz, havralarımız var, çok zengin bir yer. Herkesin evi olmuş bir yer. Bu tarihi miras, doğal miras ve ibadethanelerin korunması gerekiyor. Kaldıracağından çok daha fazla insan geliyor buraya. Bunun kontrol edilmesi gerekiyor. Dünyada bunun örnekleri var. Venedik’te turist olmanın kuralları var mesela. Adalar’ın da kuralları olmalı. Çöp meselesi denetlenmeli örneğin” diye konuştu.
Öymen, yazın yaşanan yoğunluğun aksine kışın Adalar’ın çok sakin olduğunu belirterek kültür-sanat ve spor faaliyetleriyle kışın da turist gelmesini sağlamak istediğini söyledi.
Öte yandan Heybeliada ve Kınalıada’da altyapı sorunları olduğunu söyleyen Öymen, “Bunların çözümü noktasında ilgili kurumlarla uyum içinde çalışılması gerekiyor. İSKİ ya da DSİ artık sorunun muhatabı kimse. Daha aktif olmak gerekiyor” dedi.
‘Adalar’da ücretsiz plaj yok’
Öymen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Adalar’a bir koordinasyon merkezi kurduğunu ve Adalar’a önem verdiğini belirtti, “Adalar bu dönem çok şanslı. İstanbul’u CHP yönetiyor. Burada denize girilebilen çok güzel bir tesis yaptılar” dedi.
Adalar’da ücretsiz plaj olmadığını söyleyen Öymen, “Sadece Büyükada’da belediyenin işlettiği plaj var. Adalılar yarı fiyatına kullanabiliyor. Diğer adalarda belediye plajı yok” diye konuştu.
Bu yıl ağustos ayında Adalar’la ilgili koruma amaçlı imar planı hazırlanmıştı. Plan, kıyı şeridini kapsamaması ve bazı yapılar hakkındaki yapılan tanımlamalar sebebiyle eleştirilmiş ve iptal davaları açılmıştı. Öymen konuyla ilgili “Göreve geldiğimizde bunu konunun uzmanlarıyla birlikte değerlendireceğiz. Bizim için aslolan Adalar’ı ve kıyıları korumak. Bakış açımız bu olacak” dedi.
‘Ulaşım düzenlenmeli’
Adalar’daki ulaşıma da değinen Öymen, “Burada faytonlardan sonra İBB’nin getirdiği elektrikli toplu taşıma araçları var. İnsanların şahsi olarak kullandığı küçük elektrikli araçlar var. Bir de bisikletler kullanılıyor. Tüm bu trafiğin düzenlenmesine ihtiyaç var. Çünkü burası atlı fayton, yürüyüş ve bisiklete göre yapılmış. Yolların araçlara göre tabelalarla, yönlendirmelerle derli toplu hale getirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Hayvanlarımızı çok seviyoruz, buna el atmak gerekiyor’
Adalar’daki sokak hayvanlarıyla ilgili de “Biz Adalılar hayvanlarımızı çok seviyoruz. Atlarımızı da çok seviyorduk ama artık yoklar. Ben atları özlüyorum ama bu düzen atlarla devam edemezdi. Atlarımıza çok kötü bakıldı. Diğer taraftan çok sayıda sahipsiz sokak hayvanı var. Gerçi sahipsiz diyoruz ama herkes bakıyor onlara. Tabi çoğalmaları onlar için de doğru bir şey değil. Kısırlaştırmayı çok ciddiye almak gerekiyor. Bir barınağımız var ama buradaki sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle dönüyor. Çok zorlukla bakılıyor oradaki hayvanlar. Buna da el atmak gerekiyor” diye konuştu.
‘Belediye katılımcı olmalı’
Yeni bir belediyecilik anlayışına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Öymen, “Halkçı ve yenilikçi yaklaşımlar gerekiyor. Belediyenin katılımcı olması gerekiyor. Burada Kent Konseyi ile ipler kopmuş durumda. CHP’nin adayının da kazanmanın ötesinde hedefleri olmalı. Adayın burada partisinin oyunu artırması gerekiyor. Ben bunun için Adalılarla, Adalar için seferberlik ilan edeceğim. Özellikle çöp ve temizlik sorunu ile ilgili seferberlik düzeyinde çalışacağız” dedi.