Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında, Osman Kavala ile Can Atalay’ın da arasında olduğu 5 sanığın mahkumiyetlerini onadı. Üç sanık hakkındaki hükümler bozuldu. Daire, mahkumiyet hükümlerini bozduğu sanıklardan Ayşe Mücella Yapıcı ile Ali Hakan Altınay’ın adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesini kararlaştırdı.
Can Atalay’ın avukatları, müvekkillerinin 14 Mayıs’taki 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde TİP’ten Hatay Milletvekili seçilmesi üzerine yargılamanın durması ve Atalay’ın tahliyesi için Yargıtay’a başvuru yapmıştı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi bu talebi reddetmişti.
Anayasa Mahkemesi, tahliye ve yargılamanın durması istemi Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından reddedilen Atalay’ın avukatları tarafından yapılan ihlal başvurusunu 5 Ekim’de görüşecek.
Bakan Tunç: Milletvekilliği düşecek
Ancak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesi’ni beklemeden TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili ‘milletvekilliği düşecek’ açıklaması yaptı.
TBMM 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda, basının sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili Yargıtay’ın onama kararına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
“Yargı bir karar verdi ve bu karara hepimiz saygı duyacağız. Karar elbette ki eleştirilebilir ama ‘Kararı kabul etmiyoruz. Gezi direniştir. Yargılanamaz, onurumuzdur, o gençler onurlu bir mücadele vermiştir’ şeklindeki ifadeler demokratik hukuk devletinde olmaz. Mahkumiyet verilenlerden bir tanesiyle ilgili olarak, seçilmiş olması nedeniyle acaba ‘Dokunulmazlık kapsamında mıdır’ tartışması var. Bununla ilgili de Yargıtay gerekli kararı verdi. Anayasamızın 83’üncü maddesinde ‘Bir milletvekili sorguya çekilemez, sorgulanamaz, yargılanamaz’ cümlesi var ama alttaki fıkraları okumayanlar, sadece dokunulmazlığın o fıkradan ibaret olduğunu zannediyorlar. Aşağıdaki fıkraları okuduğumuz zaman seçimden önce soruşturmasına başlanmak kaydıyla. Gezi Davası seçimden önce soruşturmasına başlanmış, anayasal düzenle ilgiliyse diyor, Anayasa’nın 14’üncü maddesinde. Bu suç anayasal düzen kapsamında. Burada Yargıtay bu gerekçelerle dokunulmazlık kapsamında olmadığını, yargılamaya devam edeceğini belirtti ve sonuçta bir karar verdi. Kesin hüküm teşkil ediyor. Kesin hükmün sonuçları nedir? O da Anayasamızın 84’üncü maddesinde düzenlenmiş, 84’üncü maddede kesin hükmün Genel Kurul’da okunmasıyla birlikte milletvekilliği düşüyor. Tüm bu süreçleri hep beraber takip edeceğiz. Kesin hükmün sonuçları ne olur Anayasamızda yazılmış. Bu kurallara hepimiz uyacağız.”
AYM önünde dosya varken yapılan bu açıklama kötü niyetli
10Haber’e konuşan Can Atalay’ın avukatı Akçay Taşçı, Tunç’un açıklamaları için “AYM önünde dokunulmazlıkla ilgili dosya varken bu açıklamayı yapmak ön alamaya çalışmaktır. Bu kötü niyetli bir davranış” yorumunu yaptı.
Anayasa Mahkemesi’nin dosyayı 5 Ekim’de görüşeceğini hatırlatan Taşçı, “Anayasa Mahkemesi 5 Ekim’de bununla ilgili bir karar açıklayacak ya da Genel Kurul’a gönderecek. Anayasa Mahkemesi’nin önünde Can Atalay’ın dokunulmazlığı ile ilgili bir dosya varken Meclis’in aceleci davranıp Anayasa Mahkemesi’nden önce kararı okuyup, milletvekilliğini düşürmemesi gerekir. Yılmaz Tunç, AYM önündeki başvurudan bahsetmiyor hiç bir şekilde. Bunu bilerek yapıyorlar, ellerini bağlamak istemiyorlar. Yoksa AYM önünde bir dosya olduğunu Adalet Bakanı da biliyor tabii ki. Meclis’in bu dosyayı beklemesi gerekir, çünkü mahkeme büyük ihtimalle ihlal kararı verecek. Ön almaya çalışmak kötü niyetli bir davranış” diye konuştu.