Milli İstihbarat Teşkilatı’nca 4 Mayıs’ta hazırlanan ve Anadolu Ajansı (AA), TRT başta olmak üzere birçok kanalda yayınlanan videoda açık kaynaklı bilgilerden yararlanarak yapılan analiz çalışmalarıyla raporlar ‘casusluk faaliyeti’ olarak tanımlanıyordu.
‘Yapımdan’ kısa süre sonra TRT Haber “9. Yargı Paketi’nin detayları belli oldu” başlıklı bir haber yaptı. Dikkati çeken yasalara yeni tip bir casusluk tanımının eklenecek olmasıydı. TRT’ye göre yabancı istihbarat örgütlerinin Türkiye’deki casusluk faaliyetinin önlenmesi için yasal düzenleme yapılacaktı.
Ardından Yeni Şafak’ta da benzer bir haber yayımlandı. Hükümete yakınlığıyla bilinen gazete düzenlemeyi ‘etki ajanlığı’ olarak tanımladı. “İstihbarat mücadelesinde yeni bir boyut” diyen Yeni Şafak yasanın “Türkiye lehine gibi görünüp aleyhte propaganda yaparak kamuoyu oluşturan etki ajanlarını kapsayacağını” yazdı.
Buna göre “sosyal medya aracılığıyla Türkiye aleyhine propaganda yürüten etki ajanlarına, ülkenin ekonomik, toplumsal ve kamu düzenini bozanlara” cezai müeyyide uygulanacaktı.
Haber kamuoyunda tepki çekti. ANKA Haber Ajansı da yasa taslağını yayınladı. Taslak metne göre 9. Yargı Paketi’yle Türk Ceza Kanunu’na (TCK) yeni bir madde ekleniyordu.
Söz konusu madde bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ön gören ‘Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma’ başlıklı 339. maddenin sonrasına konacak ve 339/A ismini alacaktı.
Maddeye göre “devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda” araştırma yapan veya yaptıranlar hapis cezasına mahkum olacaktı. Ayrıca devletin savaş hazırlıklarını, savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle atanlar da hapis cezası alacaktı. Ancak bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması Adalet Bakanı’nın iznine bağlı kılınacaktı.
Pek çok sivil toplum kuruluşu (STK), gazeteci ve araştırmacıyı zan altında bırakma riski barındıran, ifade özgürlüğünü daha kısıtlayacağı için tartışılan madde, dün yapılan açıklamalara bakılırsa AK Parti ile CHP’nin temaslarından sonra paketten çıkarıldı. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir “Ak Parti tarafından kendilerine dokuzuncu yargı paketindeki etki ajanlığı maddesinin yer almayacağı sözü verildi” dedi.
Bahçeli çok önemsiyordu
Söz konusu madde AK Parti’nin Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından çok önemseniyordu.
Çok değil, bir ay önce Meclis kürsüsünde “9. Yargı Paketi’nde casusluk suçuyla ilgili düzenlemeden rahatsız olanların çok iyi araştırılıp incelenmesi” çağrısı yapan Bahçeli ardından basın mensuplarına şöyle seslenmişti:
“Yurtiçinden ve yurtdışından hain FETÖ’cülerin, onlara sözcülük yapan satılmış, devşirilmiş sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakındır ve kaçınılmazdır.”
Siyaset sahnesindeki son hamlelerle birlikte düşünüldüğünde gelişmenin MHP içinde ‘hayal kırıklığına yol açacağı’ düşünülüyor.
Özetleyelim; AK Parti’nin beş sene önceyle kıyaslandığında ülke genelinde yüzde 8.85 oranında oy kaybettiği, CHP’nin sürpriz yaparak Türkiye haritasını büyük ölçüde kırmızıya boyadığı 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonuçları nedeniyle yeni bir süreç başlattı.
İlk gelişme Cumhurbaşkanı Recep Tayyip erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel arasında kurulan diyalog zemini oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP lideri Özel önce 2 Mayıs’ta, ardından ‘iade-i ziyaret’ kapsamında 11 Haziran’da bir araya geldi.
Bugüne kadar sık sık muhalefeti terörle bağdaştırarak hedef alan Bahçeli bu görüşmeleri ‘normal’ olarak değerlendirse de sosyal medya hesabında paylaştığı yüzük fotoğrafı çok tartışıldı.
Bu yüzükte “Allah bana yeter” yazıyordu ve Bahçeli’nin bu yüzükle Cumhur İttifakı’nı bitirmeyi ima ettiği öne sürüldü. Sonraları bunun tamamen tesadüf olduğu söylense de halen ‘manidar’ olduğu konuşuluyor.
Tüm bunların üstüne Erdoğan Ankara’da sokak ortasında öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ve kızlarıyla bir araya geldi. Görüşmede Erdoğan kendisine “Tayyip dede babamın katillerini yakalar mısın?” diye soran çocuğa “Tamam kızım” diyerek söz verdi.
Ateş’in ailesi ve yakınları MHP’den kimi önemli isimlere ciddi suçlamalar yöneltirken parti bunları ısrarla reddediyordu.
Bunların ardından MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hitaben ‘muhtırası’ geldi. ‘CHP ile birlikte yürünecekse biz yokuz’ diyordu. Siyaset sahnesi karıştı.
Tüm bunlar birlikte düşünüldüğünde ‘etki ajanlığı’ maddesinin Ak Parti ile CHP arasında varılan bir anlaşmayla paketten çıkarılması “Bahçeli için işler ters gitmeye devam ediyor” yorumlarına yol açtı.