MHP lideri Bahçeli, Öcalan çıkışından sonra bir açıklama daha yaptı ve sözlerinin arkasında olduğuna dair mesajlar verdi. Ondan kısa süre sonra Hatay'da halka seslenen Erdoğan da detay vermedi ama 'terörsüz Türkiye' vurgusu yaptı.

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin Meclis’teki grup toplantısında, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan Meclis’e getirilip örgütü lağvettiğini açıklamasını istedi. Bahçeli bir de umut hakkından bahsetti:

“Terörün tamamen bittiğini haykırsın. Bu kararlılığı gösterirse umut hakkından yararlanmasının önü ardına kadar açılsın.”

Bu açıklama siyasetin gündemini ısıtırken İYİ Parti en sert tepkiyi verdi ve parti genel başkanı Müsavat Dervişoğlu, Bahçeli’ye urgan fırlattı. Bahçeli de bu urganı istetti ve odasına astı. O günden sonra Bahçeli2yi Alaattin Çakıcı ziyaret etti, Kürşat Yılmaz destek açıklaması yaptı. İktidar kanadıysa sessizliğini koruyor ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz” demekle yetindi.

Siyaset bunu konuşurken Bahçeli sessizdi ama Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu’nda konuştu. Ondan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Hatay’da deprem konutları teslim töreninde açıklama yaptı. Bu kez ikisi de Öcalan’dan somut olarak bahsetmedi yani Bahçeli’nin “Meclis’te konuşsun” çıkışına değinmediler ancak mesajları benzerdi. Konuşmalarında tarihten örnekler verdiler, terör örgütünün maşa olarak kullanıldığını belirttiler ve ’emperyalizm’ vurgusu yaptılar.

Bahçeli konuşmasının başlangıcında Kürtlerin ve Türklerin ortak kültürü olduğunu söyleyen Bahçeli daha sonra Kürtleri sevmeyen Türk’ün Türk olmadığını, Türkleri sevmeyen Kürtlerin de Kürt olmadığını vurguladı:

“Hakikatli bir münevver, okkayla mürekkebi beyaz sayfalarda buluşturan müttefiktir. Yaşadığı devrim çalkantılarını, imparatorluğumuzun çöküş gürültüsünü iliklerine kadar hissedip henüz tam manasıyla kavranamamıştır. 48 yıllık hayatını medyumu şükranla hatırlamak sosyal siyasal hayatımıza yansıtmak herkese düşen sorumluluk olsa gerektir. Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi hem dini hem de siyasi bir farzdır, Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.”

Daha sonra Mütareke yıllarından ve Ziya Gökalp’in “Çare Türk’ün kendisine gelmesinden ibarettir” dediğinden bahseden Bahçeli, İsrail’in bölgede çıkarmaya çalıştığı savaşa değindi. Türklerle Kürtleri ayırmaya çalıştıklarını söyleyen Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. yıl dönümünde her türlü tehdidi, cinayet planlarını milli dayanışma ruhuyla yok etmekten başka seçenek tanımayacaklarını söyledi. “Biz dersimizi tarihten satır satır aldık. Türküz, Türkçüyüz, Türk milliyetçileriyiz. Hiç kimse bizimle Türklüğe hizmet kulvarında yarışa girmesin. Bunlar altından kalkamayacakları hayat ve siyaset mazisiyle söz düellolarıyla, iplikçi kavgalarına, yağlı urganlara heves etmesinler. O bayrağı heveslerini kursaklarında teker teker bırakır, burunlarından fitil fitil getiririz. Madem makam ve mevki için vicdanını satanları adam yerine bile koymayız” diyen Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:

“Sınır ihlali, sinir ihlali yapmaktan kötürüm emel sahiplerinin sakınması iç barış için uyarımdır. Terör örgütlerini sahaya süren siyonist alçaklık asla başaramayacaktır. Milli sanayimize tetikçi katillerle saldıranların çabası boşadır. Soykırımcıların demir kubbeleri varsa bizim de iman dolu göğsümüz vardır. İsrail’in misilleme bahanesiyle İran’a yaptığı saldırı operasyondur. İran’ın vurulması bölgesel refleksleri doğacak irili ufaklı gerilimin hatlarını kontrol edecek eylemsel simülasyondur. İran’a yapılan saldırıyı kınıyorum. Ayrık otlarının temizlenmesini acil zorunluluk görüyorum.

TUSAŞ’a yapılan terör saldırısı PKK/YPG/PYD’nin kimlerin maşası olduğunu gözler önüne sermiştir. PKK, Türk’ün de Kürt’ün de hatta yaşayan her canlının da düşmanıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın BRICS toplantısına katıldığı gün, bizim de salı günkü tarihi çıkışımızın hemen ardından terör örgütleri Türkiye’ye kanlı mesaj vermişlerdir. Bu kanlı mesajı ayaklarımızın altında çiğniyoruz. Teröristleri üzerimize salan unsurlar amaçlarına ulaşamayacaklar.

Lütfen uyanık olalım! Birbirimizden kopmamız projelendiriliyor. Birbirimize yüz çevirmemiz, surat asmamız, el uzatmak yerine yumruk sıkmamız dayatılıyor Yeni yüzyılda terörsüz Türkiye, huzurlu Türkiye’ye, müreffeh ve muasır Türkiye’ye hep beraber ve el ele ulaşacağımıza inanıyorum Cumhurbaşkanımızın terörü kaynağında yok etme, terör devletinin kurulmasını engelleme mücadelesinde sonuna kadar yanında olacağımızı kararlı şekilde ilan ediyorum.”

Erdoğan’dan Hatay’da kardeşilik mesajları

Bahçeli’nin bu konuşmasından kısa bir süre sonra Erdoğan Hatay’da deprem konutlarının teslim töreninde açıklamalar yaptı. Son gündeme ilişkin oldukça kısa konuşan Erdoğan isim vermedi, polemiklere değinmedi. Ancak terörsüz Türkiye mesajı verdi ve terör örgütlerinin maşa gibi kullanılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Onun da hedefinde Bahçeli’nin olduğu gibi İsrail vardı:

“Ne kandan gözyaşından beslenen terör baronları, ne emperyalizmin uşakları, ne de terör devletleri… Bunların hiçbiri Türkiye Yüzyılı’nı durduramaz. Biz meseleleri başkaları gibi yarım asırlık tecrübeyle değil 2 bin 200 yıllık köklü hafızayla değerlendiriyoruz. Bin düşünüyor bir söylüyoruz. İktidar ve ittifak olarak her şeyi hesaba katıyoruz. Kurulan tuzakları bozarak hedeflerimize yürüyeceğiz. Ülkemizde olan tüm imkanları kullanarak terörün, şiddetin olmadığı huzur, demokrasi ve kardeşliğin olduğu bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Bu topraklar üzerinde nice asırlar üzerinde Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni demeden hep beraber kardeşçe yaşayacağız. Terör örgütleri bizi maşa gibi kullanamayacak, ezeli ve ebedi kardeşliğimize pusu kuramayacaklar, nifak tohumu sokamayacaklar, kardeşliğimizi bozamayacaklar. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.

İran hükümetine geçmiş olsun diyorum. İsrail bu anlayışla bir yere varamayacak. Allah’tan bunların kahrını bekliyoruz. İsrail’in oyununa gelinmemeli. Siyonist hükümet bölgesel çatışma arzuluyor.”

Çakıcı’nın ardından Kürşat Yılmaz’dan da ‘Bahçeli yalnız değil’ mesajı: Gerekirse can alıp, can vereceğiz