DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın kayyım uygulamasını eleştirirken kullandığı "Seyyid Rıza ne yaptıysa, Şeyh Said ne yaptıysa, Mazlumlar, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı da aynısını yapacaktır" ifadesi tartışmalara yol açtı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti sıralarıyla tokalaşıp 25 yıldır İmralı’da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’la ilgili çağrısıyla başlayan ‘yumuşama’ son günlerde hız kazanan kayyım atamalarıyla gitgide sertleşmeye başladı.

İstanbul’un en kalabalık ilçesi Esenyurt’ta belediye başkanlığına DEM Parti’yle kent uzlaşısında aday gösterilip kazanan CHP’li Ahmet Özer’in ardından Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan da görevden alındı.

Gelişme muhalefet kanadının tepkisini çekti. Günlerdir sert mesajlarını sürdüren CHP Genel Başkanı Özgür Özel soluğu Mardin’de, ‘barış elçisi’ olarak tanımladığı Ahmet Türk’ün yanında aldı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’la bir miting aracı üstünde kameraların karşısına geçtiler.

Bakırhan’ın yaşananlarla ilgili açıklaması çok sertti: “Çok iyi bilsinler ki Seyyid Rıza ne yaptıysa, Şeyh Said ne yaptıysa, Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı da onların yaptığını yapacaktır.”

Devam etmeden önce bu isimleri kısaca hatırlatalım:

– Şeyh Said: 1865 yılında Erzurum’un Hınıs ilçesinin Kolhisar köyünde doğdu, Nakşibendi tarikatının en etkin üyelerindendi. Mayıs 1925’te büyük bir isyan başlatmayı hedefliyordu. Ancak isyan şubat ayında Diyarbakır’da Piran köyünde jandarmayla çıkan çatışma sonucunda erken başladı. İsyanın Kürt bağımsızlık hareketi ya da laikliğe karşı bir ayaklanma olup olmadığı tartışmalı. İsyan sert biçimde bastırıldı.

İlerleyen dönemde tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı; tarikatlar, ayinler ve özel kıyafetlerin giyilmesi yasaklandı. Ayrıca Şapka Kanunu çıkarıldı.

– Seyyid Rıza: 1937’de Dersim’deki kanlı çatışmalardan sonra barış görüşmeleri için Erzincan’a çağrıldı, görüşmeye giderken yolda 5 Eylül 1937’de 72 kişiyle birlikte tutuklandı. 5-13 Eylül 1937’de Elazığ’da askeri mahkemede yargılanarak idam cezasına çarptırıldı. 15 Kasım 1937’de Buğday Meydanı’nda infaz edildi.

– Mazlum Doğan: 1955 Karakoçan doğumlu. İlk ve orta eğitimini burada tamamladı. Ankara Hacetepe Üniversitesi Ekonomi bölümünde okurken PKK’nın kuruluş çalışmalarına katıldı. PKK merkez komite üyesi iken 1979 Kasım ayında Urfa ile Mardin arasında bir takside yolculuk yaparken üç arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. Kürtlerin ulusal bayramı olan Newroz günü 21 Mart 1982’de Diyarbakır Cezaevi’nde kendi yaşamına son verdi.

– Sakine Cansız: PKK’nın kurucu üyeleri arasında yer aldı. 9 Ocak 2013’te Kürdistan Ulusal Kongresi Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Söylemez’le birlikte Fransa’nın başkenti Paris’teki Kürdistan Enformasyon Bürosu’na yapılan saldırıda öldürüldü.

Bakırhan’ın sözleri özellikle AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen medya kuruluşlarında gündem oldu. CNN Türk, TV100, ATV gibi kanallar da “DEM Parti ayaklanma mı istiyor” başlığı altında yorumcularına bu konuyu tartıştırdı.

DEM Partili Bakırhan’dan Şeyh Said açıklaması: Şeyh Saitler, Seyit Rızalar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı da aynısını yapacaktır https://t.co/hdt8HV2Nxf pic.twitter.com/hYR61ykA0m

— Halk TV (@halktvcomtr) November 5, 2024

DEM Parti tepkili: Çarpıtıldı

Bu ve benzeri yayınların ardından DEM Parti’den yeni bir açıklama geldi. Bakırhan’ın bahse konu sözlerinin çarpıtıldığı, siyasetçinin tarihsel bir hafızaya dikkat çektiği belirtilen açıklamada şunlara yer verildi:

“Türkiye siyaset tarihinin kara lekelerinden biri olan kayyım gaspı yaşanıyorken ve tüm toplum bu konuya dair itirazda bulunuyorken iktidarın aklayıcı mecrası CNN Türk başta olmak üzere birçok yandaş medya organı Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın kayyıma ilişkin yaptığı konuşmada Şeyh Said ve Seyyid Rıza’ya dair sözlerini çarpıtarak savcıları göreve çağırıyor.

Haksız ve hukuksuz hiçbir uygulama için bugüne kadar savcıları göreve çağırmadınız. Çözümü ya da gerçekleri konuşma gibi bir derdiniz yok. Cevap hakkı kullandırmayacak kadar da meslek ahlakından uzaksınız. Anayasal hakkımız olan demokratik bir protesto sırasında Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın söylediği sözler son derece açık ve nettir.

Konuşmada tarihsel bir hafızaya işaret edilmekte, Kürt sorununa ilişkin çözümsüzlük üreten yöntemler eleştirilmektedir. Belediyelerimize bir yandan kayyım darbesi yapılırken, diğer yandan organize bir siyasi lince maruz kalıyoruz. Her iki saldırının kaynağının aynı olduğunu biliyoruz. Siyasi linçlerle ve çarpıtmalarla kayyımları meşrulaştıramazsınız.”

Bu gelişmelerin ardından gözler MHP liderine çevrildiyse de Bahçeli, Abdullah Öcalan’la ilgili çağrısını yineledi ve örgüte silah bıraktırması karşılığında umut hakkından yararlanması vaadinin arkasında durdu. Bakırhan’ın neredeyse iki gündür tartışılan sözlerineyse hiç girmedi.

Bahçeli bildiğini okuyor: Öcalan umut hakkından yararlansın, Erdoğan da yeniden seçilsin