CHP Genel Başkanı Özgür Özel ABD’nin New York kentinde düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Prezidyum Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’deki sığınmacı krizinden Filistin-İsrail çatışmasına kadar geniş bir yelpazede konulara değinen Özel özellikle Sosyalist Enternasyonal’in Ortadoğu’daki gelişmelerde daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı ve bir sonraki toplantının Ramallah’ta yapılmasını önerdi.
Sığınmacılar: Bu sorun sadece Türkiye’ye bırakılamaz
New York’taki toplantıya katılan Özgür Özel konuşmasının ilk bölümünde Türkiye’nin dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke olduğunu hatırlattı. Bu durumun Türkiye’de ciddi sosyal ve ekonomik sorunlara neden olduğunu belirten Özel CHP’nin bu sorunda net tutum sergilediğini şu sözlerle ifade etti:
“Türkiye yıllardır milyonlarca sığınmacıya ev sahipliği yapıyor ve bu durum ülkemizde büyük sıkıntılara yol açıyor. Ancak CHP olarak biz, sığınmacı düşmanlığı yapmadan bu krize yol açan yanlış politikalara karşı duruyoruz. Avrupa bu sorunun yalnızca Türkiye’ye bırakılamayacağını artık anlamalı. Aksi takdirde, toplumumuz aşırı sağın zararlı politikalarına yönelir ve bu sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da büyük bir sorunu haline gelir.”
Özel sığınmacı krizinin sadece Türkiye’yi değil, tüm Avrupa’yı tehdit ettiğini vurgulayarak, aşırı sağın yükselişine de dikkat çekti. Bu yükselişin toplumların gerçek sorunlarından uzaklaştırılarak yapay gündemlere yönlendirilmesine neden olduğunu ifade eden Özel “Aşırı sağın istismarına karşı mücadele, burada bulunan sosyalist ve sol partilere düşüyor” dedi.
‘ABD İsrail karşısında kendi vatandaşının hakkını bile koruyamadı’
Konuşmasının ikinci bölümünde İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına değinen Özel Gazze’deki insanlık dramına dikkat çekti. Yaklaşık bir yıldır devam eden saldırılarda 41 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini belirten Özel Amerika’dan Filistin’e giderek protestolara katılan Türk ve ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin İsrail askerleri tarafından öldürüldüğünü hatırlattı. ABD’nin bu konuda sessiz kalmasını sert bir dille eleştirdi:
“ABD yönetimi İsrail karşısında kendi vatandaşının hakkını dahi koruyamadı. Ayşenur Filistin’de barış için oradaydı, ancak ABD, onun ölümüne kayıtsız kaldı. Çağrımız bu pasif tavrı terk etmeleri ve Ayşenur’a karşı sorumluluklarını yerine getirmeleridir. Bu sorumluluğu yerine getirmek, insanlığa karşı bir sorumluluktur.”
Ayrıca Filistin meselesinin dünya kamuoyunda yeterince ilgi görmediğini belirten Özel bazı olumlu gelişmeler olduğunu da dile getirdi. İspanya’nın Filistin Büyükelçisi’ni göreve başlatmasını ve İrlanda ile Belçika’nın Filistin’i tanımasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
‘Yakın zamanda Filistin’i ziyaret edeceğim’
Özel konuşmasının sonunda Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yaptığı telefon görüşmesine değinerek yakın zamanda Filistin’i ziyaret edeceğini ve Filistin halkıyla dayanışma içinde olduklarını belirtti. Ayrıca Sosyalist Enternasyonal’in Ortadoğu Komitesi’nin daha aktif bir şekilde sürece dahil olması gerektiğini vurguladı ve önerisini şu sözlerle paylaştı:
“Bir sonraki toplantımızı Ramallah’ta yapmayı öneriyorum. Bu dünyaya samimiyetimizi ve ciddiyetimizi göstermek açısından önemli bir adım olacaktır. Artık temennilerle yetinmek yerine somut adımlar atmalıyız. Gazze’de acil ateşkes sağlanmalı, insani yardımların geçişine izin verilmeli ve rehineler serbest bırakılmalı. Bu konularda ciddi girişimlerde bulunmak Sosyalist Enternasyonal’in en önemli görevlerinden biridir.”
Özel’in bu önerisi salonda dikkatle dinlendi. Filistin halkına desteğin sadece sözde kalmaması gerektiğini vurgulayan Özel Ramallah’ta yapılacak bir toplantının sembolik öneminin büyük olacağını belirtti. Toplantı Sosyalist Enternasyonal’in Ortadoğu politikalarına dair daha fazla sorumluluk alması gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi.
Abbas’ın çok konuşulan Türkiye ziyareti
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine 15 Ağustos’ta TBMM’de olağanüstü toplanan oturuma katılarak Gazze’de yaşanan trajik olaylar hakkında bir konuşma yapmıştı. Bu ziyaret sadece Filistin-Türkiye ilişkileri açısından değil Filistin sorununun uluslararası platformlarda yeniden gündeme taşınması açısından da önemli bir dönüm noktasıydı. Ancak bu davetin arka planında gelişen olaylar dikkat çekici bir diplomatik süreç barındırıyordu.
Olaylar İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde yaptığı ve büyük alkışlarla karşılanan konuşması ile başlamıştı. İsrail’in Filistin üzerindeki politikaları ve Gazze’de yaşanan trajediler dünya kamuoyunda tepki toplarken Netanyahu’nun konuşması ABD siyasetinin bu duruma bakış açısını da net bir şekilde ortaya koyuyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuşmanın ardından harekete geçmişti. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in verdiği bilgiye göre Erdoğan, Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde alkışlanmasını duyduğu anda Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Türkiye’ye davet edilmesi talimatını vermişti. Bu davet Filistin’e yönelik uluslararası desteği artırmak ve Türkiye’nin Filistin konusundaki kararlı duruşunu göstermek amacı taşıyordu.
Ancak davetin ardından beklenmedik bir durum yaşanmıştı. Abbas sağlık nedenlerini gerekçe göstererek bu davete icabet edemeyeceğini bildirmişti. Abbas’ın bu olumsuz yanıtı Türkiye’de bazı kesimlerde hayal kırıklığı yaratmıştı. Özellikle Erdoğan tepkisini açıkça dile getirmişti. 28 Temmuz’da Rize’deki AK Parti Teşkilatı toplantısında Abbas’ın daveti reddetmesine atıfta bulunarak “Biz de bu süreci bundan böyle ona göre işleteceğiz” demişti.
Bir gecede değişen durum
Fakat olaylar kısa sürede bambaşka bir yönde gelişti. Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Mahmud Abbas’ın sağlık durumu aniden iyileşti. Bu ani gelişme diplomatik kulislerde de şaşkınlıkla karşılandı. Abbas birkaç gün içinde Türkiye’ye ziyaret edeceğini resmen açıkladı ve 15 Ağustos’ta TBMM’de konuşma yapmak üzere Türkiye’ye geldi. Bu ziyaret Abbas’ın sağlık sorunlarını öne sürerek önce ertelediği davete hızla icabet etmesiyle dikkat çekici hale gelmişti.
TBMM’ye hitap etti
Filistin lideri Abbas 15 Ağustos’ta nihayet TBMM’ye hitap ettiğinde Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekti. İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı baskı politikaları, Gazze’de yaşanan ölümler ve dünyanın bu duruma sessiz kalışı konuşmasının ana temasını oluşturdu. Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Filistin’e verdikleri destek için teşekkür eden Abbas, Filistin’in Türkiye ile olan güçlü bağlarını vurguladı. Abbas’ın bu konuşması TBMM’deki milletvekilleri tarafından büyük ilgiyle dinlendi ve uluslararası platformlarda da yankı uyandırdı.
CHP lideri Özel o dönem de Gazze’yi ziyaret edeceğini söylemiş, bu söylemi kamuoyunda büyük beklenti oluşturmuştu.