CHP’deki değişim tartışmalarında İmamoğlu’ndan sonra öne çıkan isim olan Özgür Özel, hangi şartlarda aday olursunuz sorusuna “İcazet de almam, kendimi de dayatmam” yanıtını verdi ve bir tartışma süreci gerektiğini işaret etti.

14-28 Mayıs seçimlerinin ardından partisinde başlayan ‘değişim’ tartışmasında öne çıkan isimlerden CHP Grup Başkanı Özgür Özel ‘Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Özel’ 3’lü görüşmesine ilişkin “üç kişinin bulunduğu bir müzakere ortamı, masa gibi bir şey olmaz. Çok daha samimi bir ortamda gelişir ihtiyaç olursa” ifadelerini kullandı.

Özgür Özel, CHP’deki ‘değişim’ tartışmalarının görünen yüzlerinden biri haline geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim yenilgisinin ardından yaptığı değerlendirme toplantıları sonrası yönetim kademelerinde dikkat çeken değişimler gerçekleşti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin kurultay sürecini de başlattı.

Duvar’dan Ceren Bayar’a konuşan CHP Grup Başkanı Özgür Özel, partinin önündeki kritik sürece ilişkin de kapsamlı değerlendirmeler yaptı.

Özeleştiri ve ‘partiyi halka arz’

Seçim yenilgisinin “Seçime Cumhuriyet’in 100.yılı dolayısıyla çok önem atfettikleri için normal bir yenilgi” sayılamayacağını belirten Özel, mağlubiyeti ise “Biz umudu örgütlemekte eksik kaldık ama onlar korkuyu iyi örgütlediler” sözleriyle özetledi.

Seçimden sonra halka tatmin edici bir açıklama yapmak konusunda da eksik kaldıklarını vurgulayan Özel, partisi için çözümü nerede gördüğünü şöyle anlattı:

“Bizim de siyasal sermayeye ihtiyacımız var. Bir desteğe, gönülden bize yatırım yapacak birilerine ihtiyacımız var. Bunun için de Cumhuriyet’in yüzüncü yılında Cumhuriyet Halk Partisi’ni halka arz etmeliyiz. Ve sonra da “Kararı biz vermeyeceğiz, kararı hep birlikte vereceğiz. Gelin birlikte olalım” deyip onlardan talep toplamamız lazım. Çünkü halka arz aşamasındaki önemli ikinci adım talep toplamadır. Kendimizi halka arz edip, talebi toplayalım ve ondan sonra ilerleyelim. Bizim bu ülkenin gerçek sahiplerine, o beşeri sermayeye ihtiyacımız var. Siyasi bir sermayeye ihtiyacımız var. Hem bize oy veren 25 buçuk milyon desteğini sürdürerek bu büyük siyasi sermayeye katkı sağlayabilir hem de oy alamadığımız 27 buçuk milyonun içinde bizi hızla büyütecek bir siyasal ve beşeri sermaye var ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelmek için an kolladıklarını düşünüyorum” dedi.

‘Değişim isteniyorsa direnemeyiz’

CHP başkanlığı için aday olacağı iddialarına veren Özel “Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partide grup başkanlığı yapan, 8 yıl grup başkan vekilliği yapmış birisi böylesine bir seçim yenilgisinden sonra bir tutum belirliyorsa o tutumu onun yararına, bunun yararına almaz. Sadece ve sadece partinin ve toplumun üstün yararına dayalı olarak belirler” dedi ve şunları söyledi:

“Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim sonuçlarını doğru okumasını, korkmadan tartışmasını ve seçmenin ve üyenin beklentilerine yönelik bir değişimi, dönüşümü yaşamasını kaçınılmaz buluyorum. Orada eksik gördüğüm hususlara yönelik kendi açımdan bir tanımlama yaptım: “Değişim kararlı ve vefalı olmalıdır” dedim. Seçimden çıkmışız, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Bir değişim olmalı. Bu değişimde doğrudan kişileri tartışmıyorum. Ama elbette ki toplum kişileri tartışmak istiyor ve üyeler ve delegeler kişileri değiştirmek istiyorsa buna da hiçbirimiz direnemeyiz. Ama kişileri tartışmak yerine biraz önce yaptığımız tartışmaları da kıymetli buluyorum.”

Vefalı değişim vurgusu

Değişimin ‘vefalı olması gerektiğini belirten Özel “25 buçuk milyon oy almış, partide önemli bir dönüşümü 10 yıldır sağlamış, hepimizde emeği olan, partiye ve ülkeye emeği olan birisinin de haksız yere yıpratılmaması gerektiğini de düşündüm. “Kazandıysan baş tacısın, kazanmadıysan yer altısın”, böyle bakmamak gerekiyor. Bunu bazen iki tarafın, iki fikrin savunucuları da istismar ediyorlar” dedi.

“Hangi durumda sorumluluk alacaksınız?” sorusunu yanıtlayan Özel “Genel başkan adayı olmak için bir icazet, bir davet veya bir el verme gibi bir şeyi de doğru bulmam. Veya adaylığınız bir büyük uzlaşmayı, bir büyük birlikteliği, bir büyük yol yürümeyi, bir büyük arayışı tıkıyorsa burada ısrarı da doğru bulmam. Benim yaklaşımım şu; biraz önce bahsettiğimiz yapısal değişim ve dönüşüm ki bu böyle sadece benim tarif edeceğim bir şey değil, çok kolektif bir akılla doğru hat çizmemiz gerekiyor, ben bu tartışmayı yapmaya ve yaptırmaya adayım. Bunun sonucunda genel başkan adayı olmam gerekiyorsa olacağım, kenarda durmam gerekiyorsa duracağım veya ortaklaşmam gerekiyorsa ortaklaşacağım. Ne bir kişi ne bir taraf ne de kendimi dayatırım” diye konuştu.

“Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Özel üçlü görüşmesi bekleyelim mi?” sorusuna ise Özel şu yanıtı verdi:

“Hayır. Sayın Genel Başkan bu konuda adı geçenlerle birlikte konuşmak, değerlendirmek isterse olabilir ama “üçlü görüşme organizasyonu” gibi, üç kişinin bulunduğu bir müzakere ortamı, masa gibi bir şey olmaz. Çok daha samimi bir ortamda gelişir ihtiyaç olursa.”

CHP’de açık polemik başladı: İmamoğlu’ndan Kılıçdaroğlu’na, Özel’den Kuşoğlu’na…