Gelecek Partisi lideri Davutoğlu İzmir'de yanarak ölen beş kardeş için ağladı. Meclis'teki grup toplantısında konuşan Davutoğlu 'Durduramadığımız için utanıyorum' dedi.

İzmir’de en büyükleri beş yaşında beş kardeş yangın çıkan evlerinde öldü. Onlar alevlerin ortasında kaldığında anneleri Melisa Akcan hurdacılıktan kazandığı parayı almaya gitmişti. Onlar evden çıkmasın diye de kapıyı çekip kolu çıkartarak evi kilitlemişti. O yüzden çocukları evden çıkamadı. Baba Hakan Akcan ise hırsızlık suçlamasıyla cezaevindeydi. O da hurdacıydı, evin geçimini böyle sürdürüyorlardı. Ancak geçindikleri söylenemez, hele eve ev denemezdi; çünkü kimi yerleri naylonlarla kapatılmış, derme çatma bir yapıydı. Beş çocuk işte o evde yaşama veda etti, Türkiye’nin yüreği yandı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu TBMM’de Saadet ve Gelecek partilerinin ortak grup toplantısında konuşurken bu acı olayı andı. Ağlayarak konuşan Davutoğlu “Çocuklarımızı koruyamadık. Alnı secdeye düşenlerin iktidarında bunları mı yaşayacaktık? Emin olun eleştirmek için söylemiyorum. Aynaya bakarak söylüyorum. Kahroluyorum, utanıyorum. Durduramadığımız için utanıyorum. Engelleyemediğimiz için bu yolsuzlukları kahroluyorum. Demek ki biz dinletemedik, anlatamadık, çocuklarımızı koruyamadık. Ya bu nasıl bir şeydir ya? Gazze’deki çocuklardan bahsederken bu beş canın hesabını nasıl vereceğiz biz. Efendim paraymış mesele… Hanımefendi para ne demek? Siz hiç aç yatan çocukları gördünüz mü? Ne zaman varoşlara gittiniz? Bir gecekonduda beş çocuğuyla yaşayan anneyle dertleştin de para mı kaldı geriye” dedi.

Davutoğlu’nun “Efendim paraymış mesele” diye seslendiği kişi AK Parti Grup Başkan Vekili Özlem Zengin. Çünkü Zengin şunları söylemişti:

“Acılı günde söylemek istemiyorum. Ama annenin de çocuklarına bakmakla ilgili bir meselesi varsa, bununla ilgili çağrıda bulunuyorum. Hep beraber ortak yeni bir sistem üzerine konuşalım diyorum. Her şeyi dönüp dolaşıp paraya bağlıyorsunuz. Bu problemlerin olması sebebi parasal sebepler mi? Değil. Bunun altında başka sebepler var. Onları da arka tarafta size izah edeyim. Ailenin içerisinde olan başka problemler de var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocukların yeteri kadar bakılmadığını gördüğü için bu çocukların beşini de devlet korumasına almayı önermiş, aile bu öneriyi reddetmiş. Aileler buna müsaade etmiyorsa bunun karşısında, devletin, kamu kurumlarının elini güçlendiren bir düzenleme yapılması gerekiyor.”

Zengin’in bu açıklamasına sosyal medyadan tepki yükseldi. Çünkü bakanlığın çocukları annesinden almayı teklif etmek yerine sağlıklı bir yaşam sürdürebilecekleri ortamı desteklemeleri gerektiği savunuldu.

Bir yangın, ölen beş çocuk ve içinde ‘sosyal devlet’ de geçen bir büyük dram